Hazır finale birkaç gün kalmışken yeni bir kurguya başlayayım dedim ama aklıma pek bir şey gelmiyor, herkes her şeyi yazmış gibi. Yabancı Damat dizisini bizimkilere benzettiğimiz için acaba onu kurgulayıp mı yazsam diye düşündüm, komikli bir şey olur. En azından ilk yirmi bölümü yazarım çünkü evlendikten sonra bayağı drama bağlıyor dizi. Neysee sizin de fikriniz varsa bana akıl verin lütfenn 💖💋
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mart, 2021
Ogeday yarışmaya gideli neredeyse iki ay oluyordu. Onun yokluğunu hemen hissetmeyeyim diye ben de onun arkasından Prag'a gitmiştim. Birkaç hafta sonra İstanbul'a döndüğümde onu daha az özleyeceğimi düşünüyordum ama maalesef ki öyle olmamıştı.
Prag'ta her akşam Survivor izlemiştik ailemle birlikte. Annem ve kardeşimin artık Ogeday'dan haberleri vardı. Babama henüz söylememiştim ama televizyonda Ogeday çıkınca kardeşimin bana attığı bakışlardan anladığını düşünüyordum. Yine de bana henüz bir şey söylememişti.
İstanbul'a döndüğümde ise Makbule ile buluşmuştum ilk olarak. Akşama kadar onunla ve onun ebe arkadaşlarıyla takılmıştık. Akşam olduğunda Survivor izlemek için sekiz buçuk gibi eve gelip televizyonun karşısına geçmiştim. Röportaj verirse kaçırmak istemediğim için bölümün başını bile kaçırmak istemiyordum.
Şimdiye kadar iki defa iletişim oyunu oynanmıştı. Ödül, ailelerden gelen fotoğraflı mektupları okumaktı. İlkini onlar, sonrakini Ünlüler kazanmıştı. İlkini onlar kazandığı için mutluydum. Ben bir şey göndermemiş bile olsam, Ogeday annesinden ve babasından gelen mektupları okurken çok mutluydu. Bugünkü oyun ise yine iletişim oyunuydu fakat bu sefer ödül ailelerden değil, arkadaşlardan gelen fotoğraflı mektuplardı. Ona çok güzel bir mektup yazdığımı düşünüyordum. Herkese romantik gelmese bile o beni anlardı. Bir de o an Makbule'ye fotoğrafımı çektirip en güncel halimi göndermiştim. Gerçi değişmemiştim ama yine de güncel bir şeyler göndermek istemiştim, eski fotoğraflarımı zaten biliyordu.
Geçen hafta Ünlüler kazanıp ailelerinden gelen mektupları okumuşlardı, bu sefer de bizimkilerin kazanmasını istiyordum. Üst üste Ünlüler kazanmasındı, Ogeday kazanıp benim mektubumu okusundu. Annesinin mektubunu okurken biraz duygulanıp ağlamıştı, benimkinde de ağlayacak mıydı merak ediyordum. Eğer ağlarsa ben de onunla birlikte ağlardım ama geldiğinde de çok dalgasını geçerdim. Sonuçta o benim de ağladığımı bilmeyecekti.
Özet bittikten sonra bölüm başlayacağı sırada reklam arasına girdi. Bunu hep yapıyordu ve reklam en az on beş dakika sürüyordu. Boş boş ekrana bakmamak için telefonumu elime aldım. Ufuk, Ramo, Ogeday, Adnan, Makbule ve benim olduğumuz grupta Ufuk'la Ramo bir şeyler konuşuyorlardı. Sohbete girip mesajlarını okuyacağım sırada elimde olan telefonum titremeye başladı. Süreyya abla arıyordu.
"Nisacığım, nasılsın?" diye sordu telefonu açtığımda.
"İyiyim Süreyya ablacığım, sen nasılsın?" diye sordum ben de aynı şekilde.
