Bölüm 10

3.4K 122 39
                                    

Hello, çarşambaya yani yeni bölümümüze kadar bu bölüme bol bol yorum bekliyorum. Hepinizi kocaman öptümm 🤍💘

Ogeday'ın öpüşüme karşılık vermesi sadece bir dakika sürdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ogeday'ın öpüşüme karşılık vermesi sadece bir dakika sürdü. Onu da şaşkınlığına veriyordum çünkü kendini geri çektiğinde aptal gibi hissetmiştim. Beklediğini bulamamış mıydı, ben kötü mü öpüşüyordum yoksa?

"Nisa.." diye mırıldandı ve sustu. Ne söyleyeceğini bilemiyormuş gibi bir hali vardı.

"Ben.. bazı şeyler yanlış anladım sanırım," dedim o hala susmaya devam ederken. Bir yandan da içimden Anıl'a sövüyordum. Eve bir gidebilseydim, onu da arayıp ifadesini alacaktım ama bu utançla olduğum yerde başka bir yere kımıldayamıyordum maalesef. 

"Hayır!" Aceleyle bağırdığında yerde olan başımı kaldırıp ona baktım. "Hayır, yanlış anlamadın. Sadece.. bilmiyorum."

"Neyi?" diye sordum kaşlarımı çatarak.

"Her şeyi. Her şey o kadar karmaşık ki. Sen o kadar karmaşıksın ki.."

"Ogeday ne diyorsun, hiçbir şey anlayamıyorum ya. Ben gidiyorum, zaten buraya niye geldiysem? Ne bekliyordum acaba?"

Arkamı dönüp kapıya doğru bir adım atacağım sırada kolumdan tutup beni kendine çekti ve kendimi bir anda kollarının arasında buldum. Uzun ve kaslı kolları beni sıkıca kavramıştı.

"Gitme. Gitme, konuşalım. Şu an uykudan uyandığım ve çok şaşkın olduğum için doğru düzgün cümle kuramıyorum ama sen yine de gitme."

Beni kendisiyle birlikte salona doğru sürüklemeye başladığında ona itiraz edemedim. Zaten ben de gitmeyi istemiyordum, onu dinlemek istiyordum. Benden hoşlandığını inkar etmiyordu, o zaman karmaşık dediği şeyler neydi, merak ediyordum.

Salonundaki tek koltuk olan küçük koltuğuna yan yana oturduğumuzda direkt bana döndü ve ellerimi tuttu. Ben de aynı şekilde ona döndüm.

"Senden hoşlanıyorum. Gerçekten, senden çok hoşlanıyorum. Biraz önce beni öptüğünde rüyadayım sandım. O yüzden ne yapacağımı bilemedim, hala da bilemiyorum. Seni kendimden uzaklaştıramam ama seninle de olamam Nisa."

Söylediklerine ilk başta gülümsesem de sonlara doğru gülümsemem yerini kaş çatmama bıraktı. Ellerimi ellerinden çekmek istesem de buna izin vermedi.

"Benim senden hoşlandığımı düşünmüyor musun?" diye sordum.

"Buna hiçbir zaman yüzde yüz emin olamadım, bana hep arkadaşmış gibi yaklaşıyordun-"

"Çünkü sen de bana öyle yaklaşıyordun!" diye bağırarak sözünü kestim.

"Çünkü senin bir erkek arkadaşın vardı," dediğinde ise susmak zorunda kaldım. "İlk tanıştığımızda senin bir erkek arkadaşın vardı ve ben de bu yüzden durduğum yeri bilmeliydim. Senin istediğin kadar hayatında oldum hep, bir set arkadaşın olarak. Sana olan duygularımı hep bastırdım ve bir süre sonra onları unuttum, biliyor musun? Seni gördüğümde elbette heyecanlanıyordum ama kendimi kontrol etmek kolay gelmeye başladı bir süre sonra. Ta ki seni Ufuk'un arabasının yanında kriz geçirirken görene kadar.

uzak yol. | ognisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin