Bölüm 25 / Ogeday

2.9K 109 32
                                    

Hello şampfc :))) Şampiyon olmamızla olduğum mutluluğu İO'nun son bölümünde paylaştığım için buraya açıklama yapmayacağım. Sadece Ognis'e aşık olduğumu söyleyip kaçıyorum. 🤍😘

Aralık, 2021

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aralık, 2021

Yarışmaya gitmeme bir aydan az bir süre kalmıştı. Annemle ve arkadaşlarımla bunu sürekli konuşuyor olsak da Nisa ile asla konusunu açmıyorduk. Sanki yarışma, aramızdaki yasaklı bir konu gibiydi. Bunun onu üzdüğünü bildiğim için açmıyordum, o da bundan memnun duruyordu. Muhtemelen hava alanına gidene kadar da konuşmayacaktık.

"5 dakikaya hazırım!"

Sevgilimin yatak odasından gelen sesiyle gülümsedim. Adnan'ın doğum gününe gidecektik birlikte ve yarım saattir odasına kapanmış hazırlanıyordu. Normalde hazırlanması on dakika falan sürdüğü için biraz şaşkın olduğumu söylemeliydim ama doğum günü olduğu içindi herhalde bu ekstra.

Beş dakika sonra hala ortalarda görünmediğinde ofladım. Şimdi odasına dalarsam o gelmeden onu gördüğüm için yol boyunca söyleyeceğini bildiğimden odasına da gidemiyordum. Normalde asla süslenmediği, bir kot ve tişört giyip çıktığı için şu an beni bekletmesi çok garibime gidiyordu. Yatak odasına kapanıp beni dakikalardır bekleten kızın sevgilim olan Nisa Bölükbaşı olduğuna emin miydik?

"Makbule'yi yoldan alacaksak, şu an çıkmamız gerekiyor!" diye bağırdım odasına doğru.

"Tamam, tamam geldim."

Aceleyle yanıma gelen topuk tıkırtılarını duyduğumda şaşkınca bakışlarımı telefondan kaldırıp ona baktım. Topuklu ayakkabı mu giymişti o? Baktığımda ise topuklu ayakkabı giymesinden daha da şaşırdığım haliyle karşımdaydı. Siyah ve oldukça kısa olan ip askılı bir elbise giymişti. Elbisesiyle aynı renkte siyah topuklu ayakkabıları ve on metre öteden bile dikkat çeken bordo rujuyla karşımda dikiliyordu. Saçını ise dağınık bir topuz yapmıştı.

Ağzım açık bir şekilde ona bakmama karşın gülüp yanağıma bir öpücük kondurdu. "Hadi çıkalım, daha Makbule'yi alacağız."

Bir şey dememe fırsat bırakmadan paltosunu alıp kapıyı açtı. Arkasından onu takip ettim ama ağzımı açamayacak kadar şaşkındım hala. Sanırım onu ilk defa böyle görüyordum. Çok ama çok beğenmiştim, hatta bayılmıştım. Söyleyecek kelime bile bulamıyordum, mest olmuştum. O elbiseyi üzerinden çıkaracağım anın hayalini kurmaya başlamıştım bile.

"Çok güzel olmuşsun," diye mırıldanabildim asansöre bindiğimizde.

"Beğendin mi gerçekten?" diye sordu ve arkasını dönüp asansörün aynasından kendini incelemeye başladı.

"Benimki beğenmenin de üstü. Seni ilk defa böyle görüyorum, sanki hiç tanımadığım birisin." Hala şoktan çıkamamış bir biçimde konuştuğum için ne söylediğimi bilmiyordum, büyük  saçmaladığımın farkındaydım.

uzak yol. | ognisWhere stories live. Discover now