1.4 episode: Workplace

1.4K 135 37
                                    

Medya: Kanade her işin altından kalkabilirim ,
dedikten sonra kas yapmaya gidiyor.

"Seni bulamadı diye abimin ödü bokuna karıştı," dedi Rindou. "Sana gerçekten değer veriyor."

"Benim için harcadığı paraları göz önünde bulundurursak..."

"Konunun bu olmadığını biliyorsun, Kanade. Ran'ın sorumluluk sahibi bir baba olmasını sağlıyorsun."

"Bence barlarda takılan Ran daha iyiydi."

"Hep iyi bir baba figürü istemedin mi?"

Sonra fark ettim ki, konuştuğum kişi Rindou değildi. Bu görüntü yavaşça eridi ve kanalizasyona karıştı.

Şu ilaçlar...

Acaba Manjiro gerçek miydi? Öyle olmalıydı. Nasıl olsa beni ağaca çıkarmıştı.

Sonunda okulun önüne geldiğimde, endişeyle etrafa bakan bir Ran'la karşılaştım.

"Hey! Neredeydin sen?" Gözleriyle bir yerime bir şey olup olmadığını kontrol ediyordu.

"Bir köpek tarafından kovalandım." Köpekle konuştuğumu anlatmayacağım.

"İyisin, değil mi? Bir yerin yaralandı mı?"

"İyiyim."

Benim için endişeleniyor...

Arabaya bindik. Yorucu bir gündü. Aklımda Manjiro vardı. Muhtemelen bir daha onu görmeyecektim.

"Hey, evle ilgili küçük bir sorun çıktı. Şimdilik benimle iş yerime gelmelisin, Kanade."

Vaov, ismimi düzgün telafuz etti. Bir dakika, sevinmem gereken şey bu değil. Sonunda nasıl bu kadar para kazandığını öğreneceğim.

Bu arada, şu küçük sorun ne acaba?

"Yine birisi mi evde silahla oynadı?" dedim yaptığım imaya rağmen ciddi görünmeye çalışarak.

"O tür bir şey..."

Gerçek olmasını beklemiyordum...

"Ne iş yapıyorsun? Büyüyünce seninkisi gibi bir iş yapmak isterim, epey para kazandırıyor gibi."

"Lütfen yapma."

"Efendim?"

"Pek sana göre bir iş değil bu."

Bana geri zekalı demeye mi çalışıyordu? Akademik başarım gayet yüksekti bir kere!

"Ben her işin altından kalkabilirim." dedim kaşlarımı çatarak. "Hatta bugün size yardım edeceğim!"

Ran'ın gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığını gördüğümde zaten çatık kaşlarımı daha da çok çattım.

"Aptal falan değilim!"

"Ondan değil... Daha çok fiziksel güç istiyor."

"Küçük göründüğüne bakma, çok güçlüyümdür. Hatta yetimhanedeyken bana bulaşan çocukların bacaklarını kırmıştım!"

Bunu neden anlattım ki...

"Bak işte, bu hoşuma gitti." dedi kıkırdayarak. İnsanların bacağını kırmam hoşuna mı gidiyordu? Çok garip bir babam var...

Sonunda araba durdu. Hemen yanımızda duran gökdelene baktım.

"İşte iş yerime geldik."

Teddy Bear|Tokyo RevengersWhere stories live. Discover now