Teddy Bear|Tokyo Revengers

2.0 episode: Gun

-Kanade'den-
Oturmuş, Rindou'nun 11 yıl önce vermiş olduğu peluş ayıya bakıyordum.

"Onu yırtmalısın." dedi Siyah Adam. Kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Yine mi geldin sen?"

"Gerçekleri öğrenmek istiyorsan, cevaplar peluş ayıda."

Omuz silktim. "Sen ne bilirsin ki."

"Tahmin ettiğinden daha çok şey."

Karşımdaki peluş ayıya baktım. Yıllar onu çok yıpratmıştı.

Siyah Adam'a hiddetle bir bakış attım. "Seni pislik." Yine yapmıştı yapacağını.

Mutfağa indim ve elime bir bıçak aldım. Tekrar odama geldiğimde, Siyah Adam gitmişti.

Peluş ayıya doğru ilerledim ve bıçakla tek bir darbeyle kestim. İçindeki pamukları çıkardım.

Hiçbir şey yoktu, bu aptalcaydı.

Sonra gözüme bir şey çarptı. Bir kaset?

Kaseti elime alıp inceledim. Tam o anda kapı çalındı. Rindou ya da Ran'ın bu karmaşayı görmesine izin veremezdim.

Hızlıca kapıyı açtım. Peluş ayıyı görmemesi için önüne geçtim.

"Patronumuz Mikey, şu an Manjiro'dan kendisini öldürmesini istiyor."

"He?"

"Şimdi gitmemiz gerek. Bizi bekle."

"Hayır, ben de geleceğim!"

"Olmaz-"

""Hadi gidelim!" diyip kapıyı kapattım. Kasetle birlikte bıçağı da cebime atmıştım.

"Düşündüğün kadar basit değil," dedi Ran. "Diğer çeteler bunu öğrendi. Bunu kendi yararlarına kullanacaklar. Şu an binanın etrafındalar hatta."

"Ne güzel, bize de eğlence çıktı." dedim umursamazca.

Ran ise bu dediklerime ağzı açık bir şekilde bakıyordu. "Sanırım seni de kendime benzetmeye başladım."

Buna cevap veremeyecek kadar yorgun hissediyordum.

Hızlı adımlarla arabaya bindik. Rindou da bizimleydi.

"Sanzu yolda. İçeri o girecek, bizde girmesi için etrafı açacağız. Yani götünü kollayacağız. Giriş bizde, arka kısım Kakucho ve Kanji de. Ve- Hey, senin burada ne işin var?"

"Sorgulama."

"Ah... Peki!"

Ran arabayı çok hızlı kullanıyordu ve kemer takan tek bir kişi bile yoktu. Gebermesek iyiydi.

Sonunda indiğinizde, Rindou bana bir silah fırlattı. Havada yakaladım.

"Bunu kullanman gerekebilir, biliyorsun, değil mi?" dedi Rindou.

Zaten cebimde bıçak olduğunu söylemeyecektim. Kafamı evet anlamında salladım.

Öldürmek son seçenek olarak kalacaktı. Gerçi karşıma çıkacak tiplerin yetimhanede bacaklarını kırdığım elemanlara benzemeyeceğini biliyordum.

Yine de Manjiro'yı kurtarmaya değerdi.

Silahı sıkıca kavradım ve çatışmanın içine girdik.