ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)

-HASTA-

Azat'ın gidişinin üzerinden 3 saat geçmişti.Anlattığı şeylerden sonra dışarı çıkma hevesim kaçmıştı.
Televizyondan saçma sapan bir kanal açmış izliyordum.Tam kolumu koltuğa dayayıp uyku moduna geçmiştim ki telefonum çaldı.
"Bir cumartesim var onda da rahat bırakın be"
Oflayarak telefonu açtım.
"Efendim Mehmet abi?"

"Oğlum çabuk bizim mahalleye gel.
Bir çocuk var ateş gibi yanıyor.
Ne yapacağımızı bilmiyoruz." sesi telaşlı geliyordu.
Hızla ayağa kalkıp ceketimi ve çantamı aldım.

"Tamam abi geliyorum konum atsana." dedim ceketimi giyerken.

"Ne atayım?"

Derin bir nefes aldım.
"Kapat abi geliyorum." diyip telefonu kapattım.
Evden çıkıp hızlı adımlarla mahalleye doğru yürümeye başladım.Zaten küçük bir mahalleydi.Bulmam zor olmazdı.10 dakikalık yürüyüşün sonunda mahalleye geldim.
Adımın seslenmesiyle kafamı çevirdim.
"Emir gel oğlum bu ev."
Kafamı sallayıp Mehmet abinin olduğu eve doğru yürüdüm.
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim.
Küçük bir kız çocuğunun başında annesi olduğunu tahmin ettiğim bir 50'li yaşlarda bir kadın,yine onun yaşlarında bir adam
ve endişeyle küçük kıza bakan Azat..

Hızla küçük kızın başına eğilip ateşine baktım.Gerçek anlamıyla yanıyordu.Çok fazla tepki vermeyerek çantamı açtım.İçinden ateşölçer'i çıkardım.
Elimi kızın tişörtüne atacaktım ki duraksadım.Burada yanlış anlaşılabilirdi..
Azat duraksadığımı anlamış olacak ki yanıma eğilip kızın tişörtünü sıyırdı.
Bende kızın koltuk altına ateşölçer'i koydum.Bir kaç dakika bekleyip çektim.

39.3

Bu gerçekten çok fazlaydı.Hızla Azat'a döndüm.Oda endişeli gözlerle bana bakıyordu.
"Hastaneye götürmemiz lazım."

Kafasını sallayıp ayağa kalktı.Bende onunla beraber kalktım.
Azat eğilip yarı baygın olan küçük kızı kucağına alıp bana döndü.
"Araba kullanmayı biliyor musun?"

Kafamı salladığımda hızla kapıya yöneldi.Bende onun peşinden gidiyordum.Bir kaç adım sonra evin önündeki arabanın önünde durduk.
Azat arka kapıyı açıp küçük kızı yatırdı.Sonra endişeyle bizi izleyen kadın ve adama döndü.
"Anne haber vericem ben size.Siz bekleyin burda."
Kadın ağlayarak kafa salladığında Azat küçük kızı yatırdığı yere oturdu.
Bende şoför koltuğuna geçtim.
Arabayı çalıştırıp gaza bastım.

"Çok mu kötü durumu?"
dedi kızın saçını okşarken.

Direksiyonu çevirirken cevap verdim.
"Ateşi çok yüksek havale geçirebilir."
dediğimde korkusu ikiye katlanmış gibi yüzüme baktı.

"K-kötü bir şey mi?"

"Geç kalınmadıkça hayır."

"Çocuk doktoru değil misin sen bilmiyor musun ne yapacağını?!" diye bağırdığında kucağındaki kız hareketlendi.

"Çocuk doktoru değilim sadece okuyorum ve daha ilk senem.
Tecrübeli değilim bilmediğim bir şeyi yapamam.Kardeşine de hiç bir şey olmayacak sakin ol." dediğimde bakışlarını kucağındaki kıza çevirip yüzünü okşadı.Ona gerçekten çok değer verdiği her halinden belli oluyordu..

15 dakikanın sonunda hastaneye geldik.Azat hızla arabadan inip kucağındaki kızı hastaneye soktu.
Doktorlar da anında müdahale edip bir odaya aldılar.
Tabii bizi içeri almadılar.
Azat telaşla bana döndü.
"Neden almadılar bizi?"

"Durumuna bakacaklar bir şey yok sakin ol artık."

Oflayıp bir sandalyeye oturdu.Bende gidip yanına oturdum.
"Çok değer veriyorsun sanırım."

Dizlerini titreterek karşı duvara bakıyordu.
"Tek dayanağım o benim.Beni anlayan tek kişi o." dediğinde yüzüne baktım.

"Oda seni çok seviyordur eminim."
dediğimde bakışları bana döndü.
Kafasını hayır anlamında salladı.

"Sevmez o beni." düz sesiyle.

"Neden sevmesin abisi değil misin?"

Bir kaç saniye bana bakıp tekrar duvara çevirdi bakışlarını.
Konuşmayacağını anladığımda derin bir nefes alıp beklemeye başladım...

-

-

-

Emir 19
Azat 24 yaşında.