-BİTİK-

9.2K 577 36
                                    

Emir'in ağzından devam ediyoruz..

-

-

-

Televizyonun karşısında boş boş kanal değiştirirken kolumu koltuğa yaslamış başımı da üstüne koymuştum.

Azatı düşünmekten başka hiç bir şey yapamaz olmuştum.
Ne derslere giriyordum ne de yemek yiyordum.

Üzerimdeki siyah tişört ve siyah eşofman ile iyice kendimden geçmiştim.

Hayatım sadece 2 ay içinde alt üst olmuştu.

Ben aşkı hiç böyle hayal etmemiştim..

Bir kaç kanal daha gezip televizyonu kapattım.Halsizce yerimden kalkıp buzdolabını açtım.İçinden bir tane bira alıp tezgaha koydum.

Ulan Azat beni de alkolik yaptın be!

Açacak ile birayı açıp bir yudum içtim.Alışık olmadığım için yüzümü buruştururken kapının çalması ile elimdeki birayla kapıya gidip açtım.

Karşımda gözleri dolu dolu olan öyküyü gördüğümde elimdeki birayı hızla arkama sakladım.

"Öykü?"

Öykü alt dudağını titreterek hızla gelip bacaklarıma sarıldığında elimi otomatikmen saçlarına koydum ve dizlerimin üzerine çöktüm.

"Noldu?"

Mavi gözlerinden yaşlar gelmeye yakınken huysuzca omuz silkti.

Öyküye bir kaç saniye bakıp yerimden doğruldum.Hızla mutfağa gidip elimdeki birayı tezgahın üstüne bıraktım.Geri dönüp tekrar öykünün boyuna eğildiğimde gözleri daha çok yaşlanmıştı.

"Ağlamayacağım." titrek sesine karşı elime koluna koydum.

"Her zaman güçlü olmak zorunda değilsin öykü.."

Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi kollarını boynuma sarıp ağlamaya başladı.

Derin bir nefes alıp elimi sırtına koyup sıvazladım.

Sanki kendim çok iyi durumdaymışım gibi küçük bir çocuğu teselli etmeye çalışıyordum.

"Ne olduğunu anlatırsan sana yardımcı olabilirim öykü." dediğimde ağlaması iç çekmeye döndü ve geri çekildi. Arkadan acemice yaptığı topuzu dağılmıştı ve gözleri kıpkırmızıydı.

"B-ben abimi istiyorum." dediğinde siktiğimin yumrusu tekrar kalbime oturmuştu.

Ya da zaten hiç gitmemişti.

Yutkunup sakin bir sesle konuşmaya çalıştım.

"Nerede abin?"

"O-odasında..Çıkmıyor..Ben çok korkuyorum onun için." dediğinde tekrar gözünden bir kaç damla yaş gelmişti.Elimi yanağına getirip akan yaşları sildim.

"Dinleniyordur belki abim ağlama sen."

Ağzından küçük bir hıçkırık çıktığında elleriyle oynamaya başladı.

"Hayır dinlenmiyor..Bazen bağırıyor ve odasından kırılma sesleri geliyor..
Ben gerçekten çok korkuyorum emir abi." diyip kollarını sıkıca boynuma sardı.

Ağlamıyordu ama aldığı titrek nefesler ne kadar üzgün olduğunu gösteriyordu.

"Belki senin sözünü dinler.Lütfen emir abi lütfen!"

Geri çekilip heyecanla yüzüme baktığında yüzümü buruşturdum.

"Öykü..olmaz.."

Öykü dehşetle omuzlarını düşürdüğünde kaşları çatıldı.

"Neden?"

Cevap vermeyip sıkıntıyla saçlarımı karıştırdığımda öykünün ağzından bir hıçkırık daha çıktı.

"Sende bana yardım etmezsen kim edicek zümrüt yeşili?.." dediğinde kafamı kaldırıp gözlerine baktım.
Tekrar ağlama moodunu gördüğümde derin bir nefes aldım.

"Tamam."

"Ne tamam geliyor musun?!"

Kafamı salladığımda iki yanağımdan da sertçe öptü.

"Yaşasın! Canım abim!"

Yüzüme sahte bir gülüş takıp ayağa kalktım.Oturma odasına doğru adımlayıp masadan telefonum ile cüzdanımı alıp tekrar öykünün yanına geldim.

"Gidelim bakalım şu vahşi hayvan ne haldeymiş."

Kendi kendime söylediğim şeyi öykü duymamış olacak ki hala bana bakıp gülümsüyordu.

Evimin kapısını kapatıp öykünün elini tuttum.

Ve evlerine doğru yürümeye başladık...

-

Azat'ın evinin önüne geldiğimde kalbim sıkıntıyla atıyordu.

"Baban evde mi?"

Sorduğum soruyla öykünün bakışları bana döndü ve kafasını hayır anlamında salladı.

Hafif gülümsemiştim.Bu kadar sıkıntının arasında bir de o adamla uğraşacak ne halim ne de mecalim vardı.

Öykü elimi çekiştirerek kapılarına kadar getirdiğinde kapıyı çaldı.
Bir kaç dakika sonra kapıyı açan annesi oldu.
Kadın direkt eşarpını düzeltip mahçup şekilde gülümsedi.

"Öykü sende rahat bırak artık Emir abini."

Öykü annesine doğru sinirle kaşlarını çattı.

"Asla bırakmam! Çok seviyorum ben onu!"

Dediğinde hem annesi hem ben kısa bir an gülmüştük.

"Hadi emir abi gel!" öykü elimi çekiştirerek eve sokmaya çalıştığında hızla ayakkabılarımı çıkarıp kendimi evlerine attım.

"Emir oğlum."

Annesinin adımı seslenmesiyle kadına döndüm.

"Efendim?"

"Azat'a çok gözükmeyin.İyi değil bu aralar."

Ablacım ben çok mu iyiyim sanki.

Tam dudaklarımı aralamıştım ki öykü lafa atladı.

"Anne biz onu oradan çıkarıcaz! Hadi emir abi!" diyerek beni Azat'ın odasının kapısına kadar sürükledi.

Derin bir nefes aldığımda öykü bana döndü.

"Aç hadi." kapıyı gösterdiğinde sıkıntılı şekilde nefesimi dışarı verdim.Ve elimi kapının kulpuna attım.

Yavaşça aşağı indirip kapıyı açtığımda gördüğüm manzara karşısında hayatımın en büyük şokunu yaşamıştım...

-

-

-

Oy vermeyi unutmayın..❣️

ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)Where stories live. Discover now