-KIYMIK ACISI-

6.8K 457 30
                                    

Azat ile beraber evin içindeki bütün eşyaları silmiştik.

Her şey resmen yep yeni olmuştu...

Azat belini tutarak son kova suyu da getirdiğinde ona sinirle baktım.

"Azat kırk kere gittin geldin şu çeşmeye yardım da ettirmiyorsun!"

Azat sırıtarak bakışlarını bana çevirdi.

"Ben sana kıyar mıyım?"

"Kendine kıyıyorsun ama!"

"Tamam şu işi halledelim de sen verirsin ödülümü." diyip toplayıp silkelediğimiz halıyı içeri taşıdı ve yere serdi.

Dediği şeyden kastını anlamıştım.
Fakat benim sevişme ile ilgili hiç bir bilgim yoktu.Hayatımda hiç böyle bir şey yapmamıştım..

"Emir?"

"He, ne efendim?"

"Yavrum al şu yastıkları koy koltuğa." diyip elindeki yastıkları bana doğru attı.

Yastıkları elimle düzeltip koltuğun kenarlarına koydum.

Yaklaşık 20 dakikalık bir temizlik daha yaptığımızda yorgunluktan ikimizde ölüyorduk.
Ama değmişti.

Ev sanki yeni alınmış gibi olmuştu.

"Oldu lan valla."
Azat eserine bakan sanatçı gibi evi süzdüğünde bende eve doğru baktım.

"Valla oldu."  dediğimde bana döndü.

"Gülüm sen arabadan bavulu getir.
Bende şu odunlardan alayım şömineyi yakalım."

Kaşlarımı çatarak Azat'a baktım.

"Azat hayır! Ben getiricem odunları.
Sen yeterince şey taşıdın bugün."

"Tamam kurban olduğum çatma kaşlarını öyle." diyip güldü.

Ardından kapıyı açıp arabaya doğru ilerledi.Bende peşinden gidip Azat'ın sabah kırdığı odunlara doğru adımladım.

Odunların yanına geldiğimde kütüklere doğru eğildim.Bir kaç kütüğü kucağıma doğru koyarken parmağımda bir acı hissettim.
Kısıkça inleyip parmağıma baktığımda kanıyordu.Büyük ihtimalle içine kıymık girmişti.Acıyla yüzümü buruşturup elimdeki kütükler ile ayağa kalktım.Eve doğru yürümeye başladım,içeri girdiğimde karşı odadan Azat'ın kıyafetleri dolaba yerleştirdiğini görüyordum.

Kapıyı kapatınca bakışları bana döndü.

"Sen bırak yavrum oraya yakıcam ben." dediğinde kafamı salladım ve şöminenin yanına kütükleri bıraktım.

Doğrulup Azat'ın yanına yatak odasına doğru ilerledim.

"Azat yara bandı var mı?" dediğimde bakışları endişeyle bana döndü.

"Noldu?"

Kanlı parmağımı gösterdiğimde elindeki tişörtleri bırakıp hızla yanıma geldi.

"Nasıl oldu?"

"Odunları taşırken oldu.Önemli bir şey değil."

"Hay kafamı sikeyim ya."

Gözlerine baktığımda bildiğin gözleri dolmuştu.. Afallayarak yüzüne bakarken Azat bavulu yatağa boşalmıştı.

"Azat sakin ol ya.Valla acımıyor kanamasın diye."

"Emir sus.Ben alayım dedim sana!"
Bavulun köşesinden çıkardığı yara bandını alıp açtı.

Ardından yanıma yaklaşıp elimi tuttu.
Öyle hafif davranıyordu ki sanki her an kırılıcak bir vazo gibi hissediyordum kendimi..

Yara bandını dikkatlice parmağıma sardı ve parmağımı dudaklarına götürdü.
Ard arda öpünce içim titremişti.

"Dikkat et bir daha." dediğinde kafamı sallayıp boynuna sarıldım.

Kokusunu özlemiştim.

Kokusunu derin derin içime çekip boynuna bir öpücük kondurdum ve geri çekildim.

Ama keşke çekilmeseydim...Geri çekilmem ile karnımın guruldaması bir olmuştu..

Azat anında kahkaha atmaya başlayınca kıpkırmızı olmuştum.

"Ya! Gülmesene!"

"Bebeğim gülmüyorum yüzüm seyriyo.." diyip daha çok gülmeye başladığında arkamı dönüp oturma odasına doğru ilerledim.

Kollarımı birleştirip koltuğa oturduğumda Azat'ın gülüşü hafiflemişti.
Sırıtarak yanıma gelip oturdu.

"Haaayatımıııın anlaaamıııı" uzatarak söylediği kelimeyle arkamı döndüm.

Oda anında ellerinle belime sarıp dudaklarını boynuma bastırdı.

"Sarılma git." diyip huysuzca konuştuğumda daha çok sarılıp kulağıma eğildi.

"Hadi yemek yiyelim de sen benim yorgunluğumu al biraz."

Dediğinde yutkundum.

Korkuyordum işte elimden olmadan.

-

-

-

Oy vermeyi unutmayın ❣️

Yavaş yavaş emirin hayatına da giriyoruz.

ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora