ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)

-HASTANE-

Oy vermeyi unutmayın ❣️

-

-

Burnuma an ve an daha çok gelen yanık kokusu ile kendime geldim.
Ne yapacağımı şaşırarak hızla odamın kapısını kapatıp yataktaki telefonu elime aldım.

"AZAT!" karşı taraftan bir tıkırtı gelirken aşağıdan gelen cam patlama sesiyle çığlık attım.

"EMİR NOLUYOR?!"

Telefonda sesi dehşete düşmüş gibi gelen Azat'ın sesini duyduğumda gözümden yaşlar gelmeye başlamıştı.

"AZAT EVİM YANIYOR!" titreyen sesimle bağırdığımda ard arda öksürdüm

"NE!" dediği anda telefon kapanmıştı.Telefonu kulağımdan çekip ekranına baktığımda şarjımın bittiğini gördüm.
Sinirle telefonu yatağa fırlattım.

"Allah kahretsin!"

Ne yapacağımı şaşırırken odaya giren yoğun is ve yanık kokusuyla öksürmeye başladım.

O an aklıma gelen şey ile yerimde donakaldım.Annemden kalan tek hatırası olan bileklik şuan banyodaydı..

Ve onu almam gerekiyordu!

Tişörtümün yakalarını çekip ağzıma götürdüm.Odamın kapısını açtığımda merdivenlere doğru çıkmaya başlayan ateşi gördüm.

Sertçe yutkunup banyoya doğru ilerledim.Genzime kadar gelen yoğun kokuyla ciğerlerim çıkacak gibi öksürüyordum.

Banyoya gidip bir hışımla kapısını açtım ve lavabonun kenarında duran bilekliği avucuma aldım.
Dudaklarıma götürüp öptüğümde derin bir nefes aldım.Gelen patlama sesiyle gözlerimi açıp banyodan çıktım.Alevler merdivenin ortasına doğru geliyordu.

Odama doğru bir adım attığımda boğazımın yandığını hissettim.Elimi banyonun kapısına koyup ciğerlerim patlayana kadar öksürdüğümde aniden gözlerim karardı.O sırada bir kapı kırılma sesi ve Azat'ın sesini duydum.

"EMİR!"

Cevap vermek istesem de öksürmekten başka bir şey yapamıyordum.

"EMİR SES VER! EMİR!"

"KURBAN OLDUĞUM NERDESİN?!"

Baktığım son şey avucumdaki bileklikti.
Duyduğum son ses ise itfayenin siren sesleri ve Azat'ın her yerinden duyulacak şekilde haykırdığı ismimdi...

-

Kulaklarıma gelen makine ötme sesiyle yüzümü buruşturdum.
Gözlerimi ağır ağır açtığımda önce etrafı bulanık görmüştüm.Üst üste kırpıştırdırdığımda görüş alanım daha da netleşmişti.

Yavaşça kafamı çevirip sağ tarafa baktığımda koltukta iki büklüm uyuyan Azat'ı gördüm.
Ellerine ve kollarına sardığım sargıların bir çoğu kopmuştu.Saçları dağılmış, yüzünde siyah izler vardı.

Bakışlarımı diğer tarafa çevirdiğimde yutkundum.Öykü büyük koltukta ellerini başının altına almış şekilde otururken uyuyordu.

Bir kaç dakika onları izledikten sonra boğazımdaki yanma hissi ile öksürdüm.Azat anında yerinden kıpırdanıp gözlerini açtı.

"Emir.."

Beynime kazılan anlar tektar aklıma geldiğinde gözümden bir damla yaş geldi. Azat yerinden doğrulup serumlu elimi tuttu.

"İyi misin?" sesi fazlasıyla yorgun ve bitik çıkıyordu.

Ağır ağır kafamı salladığımda bana doğru yaklaşıp önce alnımı sonra yanağımı ve dudaklarımı bir kaç kez sıkıca öptü ve geri çekildi.

Tekrar koltuğa oturup sıkı sıkı elimi tuttu.Elleri titriyordu..

Bir insan bir insanı bu kadar sevebilir miydi?

"Öldüm öldüm dirildim emir.." fısıldayarak konuştuğunda sadece gözlerine bakıyordum.

"Seni o halde yerde yatarken gördüm ya.Gerçekten cehennem azabı yaşamış gibi oldum." dedi gözünden bir damla yaş gelirken serumlu elimi yavaşça kaldırıp yanağına koydum ve göz altını okşadım.

"Azat.."

"Efendim güzelim?"

"B-bileklik.."

Önce kaşlarını çattı.Ardından elini cebine atıp bilekliği çıkardı.
Bilekliği gördüğüm anda gözümden gelen yaşlar hızını arttırmıştı.

Bilekliği serumlu olan elime alıp sıkıca tuttum.

Çatallayan sesim ile kurumuş dudaklarımı araladım.

"A-azat evim yandı..Kül oldu.."
dediğim anda elini yanağıma koyup okşadı.

İçim gidiyordu...

"Benim evim senin evin emir.. Yalnız değilsin sen."

"A-ama her şeyim yandı.. Bütün eşyalarım.." dediğimde sesim olması gerektiğinden daha titrek çıkıyordu.

Azat serumlu elimi alıp dudaklarına götürdü.Gözlerini kapatıp öptü.

"Her şeyin olurum.."

Gözümden gelen yaşları tek tek silerken sadece gözlerine bakıyordum.

O olmasa ne yapardım gerçekten bilmiyorum.

Azat yüzümü sevgiyle izleyip elimi okşarken öyküden bir kıpırtı geldi.

"Zümrüt yeşili.." diyip yavaşça koltukta doğruldu.Avuç içleri ile gözlerini aralayıp Azatla bana baktı.

"Emir abi!" diyip hızla yanıma geldi.

"Emir abi iyi misin?!"

Öyküyle endişe ile yüzüme baktığında gülümsedim.

"B-bomba gibiyim." dediğimde rahatlamış şekilde omuzlarını düşürdü.

"Ben sana küstüm!" sitemle söylediği şeye karşı kaşlarımı çattım.

"Neden?"

"Hem abimi hemde beni çok ağlattın."

Dediğinde bakışlarımı Azat'a çevirdim. Göz altı şişliklerinden ağladığı belli oluyordu..

Azat hafif gülümseyip elimi sıkı sıkı tuttuğunda bende gülümsedim..

Hastaneden çıkana kadar öykünün azarlamalarına maruz kalmıştım.

Ama Azat'ın her fırsatta öpüp sarılması tabiki her şeye değerdi...

-

-

-

"Erkek misin kız mısın?" soruları dm'yi çökeltti...