ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)

-BIRAKMA-

Sırtımı soğuk duvara yaslamış şekilde kollarımı birleştirmiştim.Öykü dizimde yatarken elimi saçlarına attım.

"Öykü.."

Öykü uykulu sesi ile bana döndü.

"Sen nasıl öğrendin hastanede olduğumu?"

Öykü yerinde hafifçe doğrulup iç çekti.

"Ben azıcık hasta olmuştum da..
Burnum akıyordu.Annemde buraya getirdi beni.Sonra hastaneden tam çıkacakken Mert abiyi gördüm.O dedi.
Beni seni görünce yanına koştum.
Annemde 'abinin yanından ayrılma' dedi ve gitti."

Göz devirip yerimde doğruldum.

"Kızdın mı?"

Kafamı iki yana sallayıp öyküyü göğsüme çektim.

"Kızmadım."

Öykü belime sarılınca elimi saçlarına attım.Kafamı sağa çevirdiğimde Mert'in kafasını duvara yaslamış şekilde ayakta durduğunu gördüm.

O kadar dalgındı ki gözünden akan bir damla yaşı hissetmiyordu.

Benimde içim yanıyordu.
Hemde fazlasıyla.

İçimdeki his bütün organlarımı kemirirken dışarıya vurmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Abi.."

"Hm?" dedim dolan gözlerime aldırmadan.

"E-elin kanıyor." dediğinde avuç içime baktım.Tırnaklarım derime geçmişti ve kanıyordu.

"Ben bir lavoboya gideyim." dedim hızla yerimden kalkarken.

Mert hareketliliği farkedip bize doğru döndü.Yanına doğru adımlarken avucumu sıkıyordum.

"Ö-öyküye sahip çıkar mısın..?"

Titreyen sesimle fısıltı gibi konuşurken Mert ağır ağır kafa salladı.

Hızla adımlarla lavoboya giderken gözümdeki yaşlar bilinçsizce akıyordu.Lavoboya geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim ve sırtımı kapıya dayadım.

İçimdeki bağıra bağıra ağlama hissini daha fazla bastıramazken yere eğilip iç çekerek ağlamaya başladım..

Çok zor ağlayan biriydim.O kadar şey yaşamama rağmen hayatımda toplasan 2-3 kere ağlamıştım.

Ama şuan bildiğin hüngür hüngür ağlıyordum..

Çünkü Emiri gerçekten çok fazla seviyordum.Artık kalbim de geçmişti ona karşı.Bütün hücrelerim onun ismini sayıklarken etraftaki kimseyi görmüyordum.Umrumda olan sadece Emirdi.

Sadece Emir.

Elimi saçlarıma geçirip kafamı geriye doğru atarken hıçkırdım.5 dakika kadar derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım.

Ama her nefes alışımda kalbim daha da sıkışıyordu.O an ihtiyacım olan tek şeyin Emir olduğunu anladığımda hızla ayağa kalkıp musluğun önüne geldim.Avucuma su doldurarak bir kaç kez yüzüme çırptım ve elimle yüzümü sildim.Bir hışımla lavabodan çıkıp Emirin odasına doğru ilerlerken
Öykü ve Mert birbirlerine yaslanmış şekilde uyuyordu.

Bir kaç saniye onlara bakıp ardından odaya girdim.Yine aynı manzara ile karşılaşınca derin bir nefes alıp yatağa doğru ilerledim ve yavaşça oturdum.

Emirin serumlu elini elimin arasına alıp yavaşça öptüğümde içim titremişti.Oda yetmeyince üstüne doğru gelip yüzüne eğildim.
Önce yanağına küçük bir öpücük kondurdum.Ardından dudaklarımı çekmeden dudağının kenarını öptüm.
Küçük küçük öpücüklerim yüzünde gezinirken boynuna doğru yaklaşıp
o müptelası olduğum kokuyu derince içime çektim bir kaç kez.