Bu sefer kaldırmamak üzere bir hikaye yayınladım.
Devam edebileceğimi düşünüyorum sevdim çünkü konusunu.
Boş zamanınız olursa bir girip bakarsınız öptüm hepinizi.
-
-
Azatla karşı karşıya kahvaltı yaparken kendimi sabahkinden daha halsiz hissediyordum.
Azat'a belli etmek istemiyordum çünkü en ufak bir şeyde fazlasıyla telaşlanıyordu.
"Güzelim?"
Halsiz halsiz tabağımla oynarken bakışlarımı ona doğru çevirdim.
"Hı?"
"İyi misin?"
"Hıhım." diyip tekrar tabağıma döndüğümde önce Azat'ın nefes sesini ardından sandalyeden kalkma sesini duydum.
Bir kaç dakika sonra birden yerimde yükseldiğimde afallayarak Azat'a baktım.Düşmemek için bacaklarımı beline sardığımda oda kalçalarımdan tuttu.
Hiç zorlanmadan kucağına almıştı..
Hiç bir şey demeden oturma odasına doğru ilerlerken vücudumdaki halsizlik ile kafamı omzuna yasladım.
Bir kaç dakika sonra Azat kucağında ben varken koltuğa oturdu ve elini belime koydu.
"Güzel bebeğim."
Küçük mırıltılar çıkardığımda dudaklarını saçlarıma bastırdı.
"Bak dinle beni gidelim hastaneye.
Hastasın işte anlamadım mı sanıyorsun?"
Kafamı iki yana sallayıp Azat'ın göğsüne biraz daha sırnaştığımda Azat büyük kollarını bütün vücuduma sardı.
"Dünya güzelim bir şey yapmayacaklar ilaç yazacaklar sadece."
Çocuk gibi omuzlarımı silktiğimde vücudunun titremesinden güldüğünü anlamıştım.
Hastaneleri hiç sevmiyordum. Hayatımda en fazla 3 veya 4 kere gitmişimdir.Yani benim hastaneye gidebilmem için yatak döşek kalmam lazım.
"Bebeğim napalım o zaman?"
Kafamı yavaşça göğsünden kaldırıp yüzüne baktığımda oda hafifçe belimi okşuyordu.
"Çorba.."
"Çorba?"
"Hıhı çorba.."
Azat başta kaşlarını çatsada ardından düşündü ve kafa salladı.
"Evet çorba yapayım ben sana dur."
Tam beni kucağından indiricekken boynuna sıkı sıkı sarıldım.
"Güzelim inmen lazım ama."
"Hayır inmicem."
Azat derin bir nefes alıp ben kucağımdayken ayağa kalktı ve mutfağa doğru ilerledi.
Beni saniyelik yere indirdi ardından üzerindeki kalın kapşonlusunu çıkarıp tezgahın üzerine serdi ve beni emaneten kucağına alıp tezgahın üzerine oturttu.
"Eveett bakalım hasta çorbası nasıl yapılıyormuş."
Azat cebinden telefonunu çıkaracakken bileğinden tuttum.
"Azat ben biliyorum ki hasta çorbası yapmasını."
Azat gülerek telefonu cebine geri koydu ve bacaklarımın arasına doğru girdi.
YOU ARE READING
ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)
Ungdomsfiksjon-Madde bağımlısıyım. +Bende sana bağımlıyım. {TAMAMLANDI}
