ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)

-T*CİZ-

Hastanede bir günden daha az kalmıştım.O sürede hem Azat hemde annesi hiç yalnız bırakmamıştı.

İlk defa yalnız olmadığımı hissetmiştim.

Ama en çok Azat yanımda olmuştu.
Bir saniye olsun başımdan ayrılmamıştı.Bebeğe yedir gibi yemek yedirmişti..

Hastaneden çıkıp öykü ve annesiyle beraber Azat'ın arabasına binmiştik.
Azat ile ben önde öykü ile annesi arkadaydı.

"Azat.."

Yorgun çıkan sesime karşı Azat bakışlarını yoldan bana çevirdi.

"Hm?"

Bakışlarımı arkaya çevirip öyküye baktım.Yarı baygın bakışları beni bulduğunda hafif gülümsedi.
Bende gülümseyip göz kırptım. Ardından tekrar Azat'a döndüm.

"Bak ben otelde kalayım."

Azat sıkıntılı bir nefes aldı.

"800.kere söylüyorum Emir.Hayır."

Oflayıp önüme döndüğümde bakışlarımı cama çevirdim.

Tabiki Azatla kalmayı her şeyden çok istiyordum ama o adam sinirlerimi çok bozuyordu.Ona karşı içimde bir huzursuzluk vardı ama ne olduğunu çözemiyordum.

Yarım saatlik bir yolculuğun sonunda Azat'ın evini önüne gelmiştik.Öykü yolculuğun tamamını uyuyarak geçirmişti.
Hepimiz arabadan indiğinde öykü annesinin kucağındaydı.Azat elindeki anahtar ile kapıyı açtığında ben hala bahçede bekliyordum.

Öykü ve annesi eve girdiğinde Azat'ın bakışları bana döndü.Derin bir nefes alıp yanıma adımladı.

"Yavrum." sağına ve soluna bakıp bakan var mı diye kontrol etti.Ardından elini yanağıma koydu.

"Güzelim yapma ama böyle."

Dudaklarımı büzerek konuştuğumda baş parmağı ile yanağımı okşadı.

"Ama ne yapayım Azat.Hem evime çok üzülüyorum.Hemde..ne bileyim işte of."

Dediğimde bana doğru biraz daha yaklaştı.

"Evine tabiki üzülebilirsin.Tabi fazla abartmamak kaydıyla..Ama sakın bu evde oturup fazlalık olduğunu düşünme."

Dediğinde gözlerinin içine baktım.
Gözlerinin içinde sadece sevgiyi görüyordum.

"Eve mi atıyorsun sen şimdi beni?" dediğimde elini yanağımdan çekip güldü.

"Yani bence bugün götünü kolla."

Anında gözleri büyütüp yüzüne baktım.

"Azat!"

"Ne var hayatım güzel olur bence." diyip sinsice güldüğünde gözlerimi kıstım.

"Sen çok sapık bir insansın."

"Estağfurullah sapıklığım sadece sana." diyip beni kolunun altına aldı.
Yumuşacakça saçımdan öptüğünde bende beline sarıldım.

"İzin verirseniz geçeceğim?" duyduğum ses ile bütün mutluluğum içime kaçmıştı.Hızla Azattan ayrılıp arkama baktım.

Ulan bir rahat bırak be!

Azat'ın babası karşımızda her zamanki kötü sırıtışıyla durduğunda Azat burun kemerini sıktığında derin bir nefes aldım.

"Emir bizimle kalacak."

Azat net bir ses ile konuştuğunda babası bakışlarını bana çevirdi.
Baştan aşağı süzdü.

"Eğer onu bu ev sınırları içersinde üzgün veya huzursuz görürsem...
Önce senden hesap sorarım." dediğinde sesindeki kini duymamak imkansızdı.

Hesap sormaktan kastını anladığımda bedenim buz kesmişti.

Babası bir kaç saniye daha ikimizi süzüp yüzündeki o sırıtışla eve girdi.

Azat sinirle arkasından baktığında kolunu tuttum.

"Sinirlenme.." sert bakışları bana döndüğünde anında yumuşamıştı.

"Rahatsız olduğun bir durum olursa hemen bana geliyorsun.Tamam mı?"

Diye yumuşacakça sorduğunda yavaşça kafamı salladım.
Azat sağına ve soluna bakıp yüzümü tuttu ve dudaklarıma sert bir öpücük bıraktı...

Geri çekilip gülümsediğinde bende gülümsedim.Ardından eve girdik.
Azat'ın annesi mutfakta çorba karıştırıyordu.

"Yemek 10 dakikaya hazır olur." dediğinde Azat kafasını salladı.
Bana dönüp gözüyle odasını gösterdiğinde o önden ben peşinden odasına girdik.

Sen bir git duş al.Ben sana kıyafet hazırlıcam."dediğinde gözlerimin dolduğunu hissettim.

Yanan evim aklıma geldikçe ağlayasım geliyordu..

Azat bunu farketmiş olacak ki bakışlarını bana çevirdi.

"Ama gülüm sen söylediğim her cümlede böyle üzüleceksen ben kahrolurum."

Omuz silktiğimde dudakları aralandı.

"Hadi yavrum hadi." dediğinde kafamı salladım ve banyoya yöneldim.

Banyoya gidip kapısını kapattım..

Uzun bir duşun ardından Azat'ın olduğunu düşündüğüm mavi bir bornozu alıp üzerime geçirdim.
İplerini bağlayıp banyonun kapısını açtığımda korkuyla bir adım geriledim.

Azat'ın babası tam karşımda bekliyordu..

Yutkunup yüzüne baktığımda o iğrenç gülüşü yine yüzündeydi.

Yüzüne bakmamaya çalışarak hızla adımlarımı Azat'ın odasına çevirdim.
Nefes nefese şekilde Azat'ın odasına girdiğimde hızla kapıyı kapattım.
Azat yatakta oturmuş telefona bakıyordu.Nefes nefes içeri girdiğimi gördüğünde bakışlarını bana çevirdi ve ayağa kalktı.

"Noldu?"

Bir kaç kez daha derin bir nefes aldığımda kafamı sağa sola salladım.

"Y-yok bir şey.."

Azat şüpheli bakışlarını üzerimde gezdirdiğinde bakışlarımı yataktaki kıyafetlere çevirdim.

"S-sağol..Şey ben giyineyim." dediğimde bir kaç saniye daha yüzüme bakıp kafa salladı ve odadan çıktı.

Yaşadığım korku ile titrek bir nefes aldığımda yatağa doğru adımladım...

-

Üzerimi giydikten sonra Azat'ın zorlaması ile saçlarımı kurutmuştum.
Azat'ın annesinin yemeğe çağırması ile öykü uyanmıştı ve hepimiz masa başına geçmiştik.

Masa da da bir kaç kez Azat'ın babasının bakışlarını yakaladığımda bütün iştahım içime kaçmıştı.
Yine Azat'ın ağzıma bir şeyler tıkaması ile yemiştim.

Şuan ise hepimiz oturma odasında oturuyorduk.Azat, ben ve öykü bir koltukta; annesi ve babası ise bir koltukta oturuyordu.

Azat elindeki telefonla uğraşırken öykü de bana bir şeyler anlatıyordu.
Azat arada kafasını kaldırıp bana gülümsüyordu.

Ama şuan en çok rahatsız olduğum şey babasının bakışlarının vücudumda gezmesiydi..
Bunu farkettiğimde bacaklarıma bir yastık koysam da bakışlarını çekmemişti.

Tabi bunu Azat'a söylersem katil olması an meselesiydi...

-

-

-

Azat'ın üvey babası sandığınızdan daha kötü birisi..Bunu ileriki bölümlerde göreceğiz zaten...

Oy vermeyi unutmayın ❣️❣️