-KISKANÇLIK-

11.8K 743 71
                                    

Yattığım yerden kafamı kaldırıp baktığımda Azat karşı koltukta uyuyordu.

Azatla menemen konusunda biraz daha atıştıktan sonra başka konuşmamıştık.Ayrı koltuklara oturup saçma sapan bir dizi izlemeye başlamıştık.Dizinin ortalarına doğru Azat uyuyakalmıştı..

Oturduğum yerden kalkıp yukarı çıktım.Odama girip dolabın içinden ince bir battaniye alıp aşağı indim.
Azat'a doğru yaklaşıp nazikçe üstünü örttüm.Geri çekilip yüzünü incelemeye başladım.

Keskin yüz hatlarına rağmen yüzü çok masumdu.. Özellikle uyurken..
Ama içinde büyük fırtınalar koltuğuna emindim.Bu fırtınaların en büyük sebebi de madde bağımlısı olmasıydı.Onu kullanmadığı zamanlar deli gibi titriyordu.Nefes alamıyordu.O an bir karar verdim.
Ne olursa olsun onu o maddeden uzak tutacaktım.Ne kadar çok zor olsada bunu yapabilirdim sanırım...

Gözlerimi hafif araladığımda mutfaktan gelen sesler ile yerimden doğruldum.Azatın yattığı koltuğa baktığımda battaniyesi dağılmış şekilde duruyordu.Azat da yerinde yoktu.
Hafif uykulu sesimle seslendim.
"Azat.."

"Mutfaktayım." dediğinde hafif sırıttım.Gerçekten tuhaf bir adamdı..

Yerimden kalkıp mutfağa doğru ilerledim.İçeri girdiğimde Azat elinde bıçakla domates doğruyordu.

Hala yarı uykulu olan  sesimle gülerek konuştum.
"Sen ile mutfakta yemek yapmayı bağdaştıramıyorum."

Dudaklarının kenarı kıvrıldı.
"Bir daha tuz komasına girmeye hiç niyetim yok."

Sinirle yüzüne bakıp masadaki elmayı üzerine attım.
"Ya seni döverim!"

Kahkaha atarak kendini korumaya çalıştı.Gülünce kısılan gözlerinin ne kadar güzel olduğunun farkında olmadan...

Gülmesine dayanamayıp bende hafif sırıttım.O sırada kapı çaldı.
"Sabah sabah kim acaba?" diyerek kapıya doğru yönelip açtım.Mehmet abi karşımda 32 diş sırıtıyordu.Yanında da 20'li yaşlarda bir çocuk vardı.

"Nasılsın emir?"

"İyiyim Mehmet abi sen?"

"İyiyim bende.Bak seni kiminle tanıştırıcam." diyince yanındaki çocuğa döndüm.O sırada Azat da yanıma geldi.Anlamaz bakışlarla bir bana birde çocuğa bakıyordu.

Elini çocuğun omzuna koyarak patpatladı.
"Bu doruk senin okuduğun üniversitede okuyor.Oda bizim mahalleye taşındı.Arkadaşım yok diyince seninle tanıştırayım dedim."

Mehmet abinin nefes almadan kurduğu cümlelerden sonra Azat'a döndüm.Kafası 'sabır' anlamında sallayıp bana döndü.Hemen kendimi toplayıp doruğa elimi uzattım.

"Emir ben memnun oldum."

Dorukta gülümseyip elimi sıktı.

"Doruk.Bende memnun oldum."

Mehmet abi 'heh' diye bir nida yükseltip konuştu.
"Bana müsade o zaman, siz kaynaşırsınız."

İstemsizce kafamı salladığımda Mehmet abi yanımızdan uzaklaştı.
Azatla saniyelik bakışıp doruğa döndüm.Sahte bir gülüşle konuştum.
"Geçsene."

Doruk kafasını sallayıp ayakkabılarını çıkardı ve içeri girdi.
Azat nedenini bilmediğim şekilde çocuğa sinirle bakıyordu.
Onu kolundan tutup mutfağa soktum.

"Doruk sen geç otur koltuğa,geliyoruz biz."

Doruk kafasını sallayıp koltuğa oturunca bende Azat'ın peşine gidip mutfak kapısını kapattım.

"Olm niye çocuğa öldürecek gibi bakıyorsun?"

"Of çekil emir." diyip yanımdan geçmeye çalışınca kolundan tuttum.

"Ya Azat sikicem şimdi inadını noldu?
Tanıyor musun?"

İlk defa küfür ettiğimi duyunca başta şaşırsada sonradan konuştu.

"Yok bir şey.Gidin tanışın siz arkadaşınla." son kelimesini bastırarak söylediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Ama sen böyle yaparsan ben tanışmam ki."

"Tanışmaz mısın gerçekten?"
Çatılan kaşlarını düzelterek hevesle sorduğu soruyla kafamı salladım.

"Tamam tanışma o zaman sevmedim onu."

Gülmemek için büyük bir çaba gösterirken cevap verdim.
"Ama şimdi evden gönderirsek ayıp olur.Bir çay içelim göndeririz sonra olur mu?"

'hıhı' diyerek bir ses çıkardığında gülümsedim.

Normalde aşırı sert görünüşü , 40'lı yaşlardaki adam  ciddiyeti olan adam, benimleyken 10 yaşındaki çocuğa dönüşüyordu..

Ne yalan söyleyeyim bu durum hoşuma gitmiyor değildi...

ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)Where stories live. Discover now