ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)

-SAHİL-

Azatla sahile geleli 10 dakika olmuştu.
İkimizin ağzını da bıçak açmıyordu.
Bir süre sonra sessizliğimizi Azat bozdu.

"Ee anlatmak ister misin?"

Yürürken yüzüne doğru döndüm.

"Neyi?"

"Her annenle ilgili konuda hüngür hüngür ağlamanı."

Derin bir nefes aldım.Bir kaç adım daha atıp kayalıkların üzerine oturdum.Azat da çok geçmeden yanıma oturdu.Yüzünü bana çevirdi.
Bense sadece önüme bakıyordum.

"Annem..Beni bu dünyada tek seven insandı.."

"Baban?"

Dediği şey ile kafamı iki yana salladım.Alayla güldüm.

"O sevgilileriyle gezmekten başka bir şey yapmazdı ki.."

Azat yüzüme bakmaya devam ediyordu.Arada aldığı derin nefesler içimi huzursuz yapıyordu.

"Annemi döverdi..Ben engel olmaya çalışınca beni de döverdi..Ama annem hiç bir zaman gitmedi o adamdan.Dediğine göre kurtulmaya çalışmış ama yapamamış."

Gözümden süzülen yaşlar ile anlatmaya devam başladım.

"Evlilik dışı doğmuşum ben.Annemle babamda mecburen evlenmişler.Ama annem zamanla aşık olmuş babama.Babamın tabi umrunda olmamış ,hayatına bakmaya devam etmiş.Annem beni büyütmeye çalışırken eve içip içip gelmiş.Her akşam dövmüş annemi..her gece..."

Hıçkırarak ağladığımı cümlem bittiğinde anlamıştım.Azat kafamdan tutup beni göğsüne yatırdı.Elini saçlarıma atıp okşayarak sakinleştirmeye çalıştı.

"Şşt geçti.."

"Ge-geçmedi öldü annem!"

Azat'ın büyük ellerini saçlarımda hissettikçe ağlamam yavaşlıyordu.

"Ama o seni her zaman görüyor.
Sen onu hep kalbinde hissetmiyor musun?"

Usul usul başımı salladığımda beni kendinden ayırıp gözlerime baktı.

"Seni böyle dağılmış şekilde görse çok üzülmez mi? Senin onun için güçlü durman lazım.Bak hayat devam ediyor.O kötü anlar artık yok.."

Bir çocukla konuşur gibi konuştuğunda bir kaç göz yaşı daha akıttım.

"Ama.."

"Aması falan yok yavrum.Bundan sonra ağlamayacaksın."

Söylediği hitapla bir kaç saniye yüzüne mal gibi baktım.Tabi o sırada içimdeki acıyı unutup kalbimin nasıl küt küt attığını hissetmiştim.

"Anlaştık mı?"

Uslu uslu kafamı salladığımda gülümseyip eliyle saçlarımı karıştırdı.
Ayağa kalkıp elini uzattı.

"Yeter bu kadar duygusallık hadi kalk bi döner yiyelim." dediğinde kıkırdadım.Elimle yüzümü silip elinden destek alarak ayağa kalktım.

"Azat."

"Efendim?"

Gülümseyerek yüzüne baktım.

"İyiki varsın.."

Afallamış şekilde bir kaç saniye dudakları aralandı ama bir şey diyemedi.Bende zorlamamak için önden yürümeye başladım.
Tabi o sıra yüzümdeki sırıtışı asla silemiyordum...

-

"Çok yedim çok!" diyerek geriye doğru yaslanıp karnımı sıvazladım.

"Olm ne çok yemesi alt tarafı bir döner yedin."

"Ben sen miyim tek oturuşta 2 döner gömeyim?"

Son lokmasını da ağzına atıp ayranı tek dikişte içti.

Bir insan döner yerken bile bu kadar karizmatik olamazdı ya.

"Hadi gidelim artık." dediğimde arkasında yaslandı.

"Daha dur bismillah tatlı yicem ben."

'yuh' anlamında gözlerine baktığımda dudakları kıvrıldı.Ne mide vardı arkadaş.

"Sen bu kadar yemek yiyip nasıl fit kalıyorsun?"

Dediğim şey ile egosunu belli edecek şekilde kasıldı.

"Eh bizde de var bir şeyler."

Dediğinde göz devirdim.

"Madde içmekten olmasın o?"

Dediğim şey ile gülüşü yüzünden silindi.
İçimden kendime sessiz bir küfür savurmuştum.

"Kalkalım mı?" dediğinde kafamı salladım.Masadan kalkıp göbekli bir amcanın yanına gelmiştik.
Azat cebinden bir miktar para çıkarıp adama uzattı.

"Afiyet olsun gençler."

Azat yüzüne sahte bir gülüş takıp dükkandan çıktı.Bende küçük çocuk gibi peşinden ilerliyordum.

"Azat ama sen her madde konusu açıldığında bana böyle mi davranacaksın?"

Azat sakin tavrıyla bana döndü.

"Emir o iğrenç şeyin adını bile ağzına almanı istemiyorum."

"Ama o zaman nasıl yardım edebilirim sana?"

"Başında da söyledim emir.Yardım etme bana istemiyorum."

Sinirle nefes aldım.Bir kaç adım daha yaklaşıp bıkkın şekilde bakan gözlerine baktım.

"Sen istesen de istemesen de yanında olucam.O maddeyi bırakacaksın.Öyle ya da böyle."

Alayla gülümsedi."8 senedir bırakamadığım şeyi sen mi bıraktıracaksın?"

"Bakarsın bir mucize olur?"

Kafasını olumsuz anlamında sallayınca omuzlarımı düşürdüm.

"Hadi emir hadi çok geç oldu."

"İyi! Ben kendim giderim.Sana iyi geceler!"

Diyip sinirle arkamı dönüp bir kaç adım attım.Sokağın başında havlayan köpekleri gördüğümde adımlarımı durdurdum.

"E gitsene!"

Azat'ın alayla söylediği şeyle sinirle arkamı döndüm.

"Eve bırak beni!"

Azat kahkaha atarak kafa salladığında tepinerek yürümeye başladım.
Azatta kahkaha atarak arkamdan gelmeye başlamıştı...

Kendi kendime saydırarak yürürken Azat yol boyunca sırıtışını yüzünden silmemişti.

Gıcıktı ama aşıktım işte!

Evin önüne geldiğimizde sinirim biraz geçmişti.Azata döndüğümde dudakları kıvrılmıştı.

"İyi geceler bay öküz!" diyip kapıyı açmak için döndüğümde beni kolumdan tutup kendine çekti..

Aramızda sadece 2-3 santim vardı.Nefesi dudaklarıma değiyordu.
Sertçe yutkundum.

"İyi geceler..Zümrüt yeşili.." diyip bir kaç saniye gözlerime baktı.Bir süre sonra geri çekilip sırıttı ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

Olduğum yerde kalakalmıştım.Elimi kalbime koyup derin derin nefes almaya başladım.

Bu adam benim ayarlarımla oynuyordu!

-

-

Oy vermeyi unutmayın..❣️