31- Yorgun

14.9K 980 295
                                    

Saat akşam 7'yi geçiyordu. Biz hala yoldaydık. Ve Antalya'ya gelmiştik. O kadar güzeldi ki burası, bayılmıştım. Denizi, havası her şeyine ayrı ayrı bayılmıştım.

"Konuma göre 10 dakikalık yolumuz kaldı yavrum."

"Çok merak ediyorum kalacağımız yeri."

"Ben beğeneceğini düşünüyorum ama yine de tepkini merak ediyorum."

"Bende beğeneceğimi düşünüyorum aslında. Şu şehrin güzelliğine baksana, ne kadar da güzel."

Güldü hayran hayran konuşmama.

"Geldik konuma, şu ilerdeki ev bizim kalacağımız yer."

Yorgun argın uzun bir yolculuğun ardından Emir'in ayarladığı yere sonunda gelmiştik. Villa kiralamıştı. Çevresinde hiç ev yoktu. En yakın yer iki kilometre uzaktaydı. Arka tarafı hep ormandı. Önünde uçsuz bucaksız deniz vardı. Huzurluydu. Tam da benim istediğim gibi bir yer bulmuştu gerçekten de Emir.

Arabayı evin önündeki boş yere park edip arabadan indik. Durup içime denizin kokusunu, ormanın kokusunu çektim. Mis gibiydi. Bagajdan valizlerimizi alıp eve ilerledik. Kapının önünde bir tane adam vardı. Galiba ev sahibiydi. Muhtemelen anahtarı verip gidecekti.

"Hoş geldiniz Emir Bey, yolculuğunuz iyi geçti umarım?"

"Hoş bulduk Oğuz Bey, biraz yorucu oldu uzak olduğu için ama buranın güzelliğine değer."

"Evet, kesinlikle değer. Bu evimiz henüz üç hafta önce bitti. İlk misafirimiz de siz olacaksınız. Anahtarı verip gideyim ben, siz de dinlenin. Bir sorun olursa beni saat fark etmeksizin arayabilirsiniz. İyi tatiller."

Emir anahtarı aldı.

"Sağ olun, güle güle."

Adam arabasına bindiğinde bizde kapıyı açıp içeriye girdik. Valizleri hole bıraktık.

"Ben arabayı kilitleyip geliyorum."

"Tamam."

Emir arabayı kilitlemeye giderken ben ayakkabımı çıkarttım. Sırt çantamı ve annemin hazırladığı poşeti alıp içeri adımladım. Poşeti mutfağa bırakıp yukarı kata çıktım. Dış kapının kapanma sesi geldi. Ardından kilitledi. Yukarı katta üç kapı vardı. Soldaki orta boy bir yatak odasıydı, içinde banyo da vardı, sağdaki de orta boy yatak odasıydı içinde banyo da vardı.

Merdivenin tam karşısındaki odaya girdim büyük boy bir yatak odası vardı. Yine içinde banyosu vardı. Banyonun içinde jakuzide vardı ve jakuzinun ormanı gösteren bir penceresi vardı. Burayı baya beğenerek odadaki küçük terasa çıktım. Harikaydı. Aşağıda, bahçede havuz vardı, önümde deniz, yanımda orman, önümde gün batımı. Hayranlıkla etrafı izlerken belime sarılan kollarla daha da huzurlu hissettim.

"Beğendin mi hayatım?"

Yüzüne dönüp kollarımı boynuna sardım. O da kollarını belime sıkıca sarıp vücudumuzu tamamen birleştirdi. Yüzünü yüzüme doğru daha çok yaklaştırıp dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdum.

"Bayıldım, o kadar huzur dolu ki burası... Tam istediğim gibi bir yer bulmuşsun. Teşekkür ederim."

O da yumuşakça dudaklarımı öptü. Karşılık verip huzurlu anımızı daha da huzurlandırdım. Orda sakince, nefes ala ala dakikalarca öpüştük. Sonunda yavaşça ayrıldık. Fazla uzaklaşmadan sadece dudaklarımızı ayırıp nefeslenirken uzun uzun gözlerine baktım. O kadar güzel hissediyordum ki şu an bu anı bir ömür unutmamak istedim. Bu gözleri bir ömür görmek istedim. Emir dudağıma bir kez daha yumuşak bir öpücük kondurdu.

"Duş alıp bir şeyler yiyelim. Sonra uyur biraz dinleniriz. Sabah markete gider alışveriş yaparız, gerisini de yarın düşünürüz."

"Tamam, hadi gidip duş alalım."

Elinden tutup onu çekiştirirken gülerek beni durdurdu.

"Önce valizleri boşaltalım, dolaba dizelim. Kıyafetlerimizi alır gireriz."

"Sen yoruldun, gir duşunu al. Ben sana kıyafet ayarlar, valizini dolaba dizerim."

"Olma-"

"Sus bakayım! Git duşunu al. O kadar saat araba kullandın. Gözlerin kan çanağı oldu zaten. Ben halledeceğim hepsini."

Gülümsedi.

"İyi ki seninle evlenmişim Mete'm, her gün bunu diyorum kendi kendime. Yoluma yoldaş, hayatıma eş, ömrüme neşe oldun. Seni çok seviyorum. Çok seviyorum."

"Bende seni çok seviyorum Emir'im. Umarım ömrün boyunca her zaman iyi ki dediğin bir eş olurum. Çünkü ben senin için hep bunu diyeceğim."

"Kurban olurum sana, öyle olur tabi ki. Her gün güne tanrıya şükürle başlayacağım. Şimdi gidip duşumu alayım. Sende çabuk diz gel hadi, fazla bekletme beni."

Kafa sallayıp onayladım onu. Emir banyoya girerken hızlıca kendi valizimi açtım. Benimkiler zaten askısıylaydı. Hepsini askısından tutup dolaba astım direkt. Eşofman, tişört, geceliklerim arasından giyeceklerimi alıp diğerlerini direkt dolaba koydum. Havlumla kıyafetlerimi yatağa bıraktım. İç çamaşırlarımı da dolaba koyup bir tane boxer aldım. Onu da yatağa koydum. Emir'in valizini açıp askılıları direkt astım. Giyeceklerini ayırıp hepsini dolaba koydum. İşim kısmen bittiğinde bende banyoya girdim.

"Bu jakuzinin manzarası ne böyle ya? Gördün mü?"

Üstümü çıkarıp duşa girerken Emir'in sorusuna cevap verdim.

"Evet, bayıldım. Kesinlikle burada çok vakit geçireceğim."

"Geçireceğiz diyecektin herhalde bebeğim?"

Güldüm Emir'e. Yavaş yavaş suyun altına girerken Emir'in dudağına bir öpücük kondurdum.

"Evet, geçireceğiz canım."

Çok zaman harcamadan duştan çıkıp kurulandık. Üzerimizi giyinip aşağıya indik. Direkt mutfağa ilerleyip annemin koyduğu yaprak sarmadan, poğaçalardan yiyip karnımızı doyurduk. Emir saatlerce araba kullandığı için fazla yorgundu. Yola fazla odaklandığından gözleri yanıyordu o yüzden saatin erken olmasını umursamadan tekrar yukarı çıktık ve erkenden yatağa girdik. Burada geçireceğimiz güzel günleri düşünürken uykuya daldım.

.
.
.
.
.
.
.
.
.

Bir önceki bölüm bir şeyi unutmuşum ben, Mete böyleydi bir önceki bölüm🤤

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir önceki bölüm bir şeyi unutmuşum ben, Mete böyleydi bir önceki bölüm🤤

.
.
.
.
.
.
.

Bu da banyomuzzz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bu da banyomuzzz

İnce BelliWhere stories live. Discover now