41- Deneme

10.9K 764 218
                                    

Sessiz yolculuğumuzun ardından evimize gelmiştik. Arabadan inip arka koltuktaki çantamı aldım. Emir'de valizlerimizi aldığında evimizin kapısına doğru ilerledik.

"Heyecanlı mısın?"

"Evet, hem de çok heyecanlıyım."

Gülümsedi. Kapının önüne geldiğimizde annemlerdeyken Semra Annemin verdiği cebindeki anahtarı çıkartıp bana uzattı.

"Aç bakalım."

Gülümseyerek anahtarı kilide taktım ve çevirdim. Açıldığında tam eve girecektim ki Emir iki eliyle belimden tuttu ve beni kendine çevirdi.

"Ne olursa olsun birbirimize küs uyumayalım, acil durumlar dışında evimize geç gelmeyelim ve birbirimizi ihmal etmeyelim. Şimdi evdesin, çalışmıyorsun diye her şeyi sen yapmak zorundaymışsın gibi hissetme. Bazen canın istemez ben yaparım benim canım istemez sen yaparsın. Böyle şeylerden dolayı birbirimizi üzmeyelim. Ev işi bir şekilde haleldilir, bugün yapmazsak yarın yaparız ama kalp kırıklığı kolay kolay düzelmez. Benim istediklerim sen, sağlık ve seninle huzurlu bir ömür. Bunun için her zaman elimizden geleni yapalım olur mu?"

Kollarımı boynuna sarıp dudaklarımızı birleştirdim. Alt dudağını dudakalrımın arasına aldığımda o da üst dudağımı dudaklarının arasına aldı. Sakince birkaç dakika böyle öpüştük. Dudaklarımı ayırıp boynundaki elimi yanağına kaydırdım ve yanağını okşadım.

"Yapalım aşkım. Birlikte güzel bir ömür için her şeyi yapalım. Seni çok seviyorum. Benim eşim olduğun için çok şanslıyım. Hislerimde genelde yanılmam. Seninle mutlu olacağımı en başında hissettiğimi söylemiştim. Hislerimiz sesini dinlediğim için mutluyum."

Yüzünü kaydırıp yanağındaki avcumu öptü.

"Hadi girelim."

Ayakkabılarımızı çıkartıp içeriye girdik. Aykkabılarımızı alıp girişteki ceketlerimiz ve ayakkabılarımızı koymak için olan küçük vestiyer odasına ilerledim ve ayakkabılarımızı rafa koydum. Emir valizleri kapının yanına koymuştu. Ben yanına gelince elimi tuttu ve ilerledi. Açık plan olan salona ve mutfağa girdik. O kadar ferah olmuştu ki buraya gelen herkesin içinin açılacağına emindim.

"Emir, çok ferah olmuş."

"Tam da istediğimiz gibi olmuş."

Koltuğa doğru ilerledim ve oturdum. Oldukça rahattı. Emir mutfağa ilerledi. Dolapları açıp kontrol etti. Her şey güzelce dizilmişti.

"Gel lavaboya falan da bakalım."

Salondan çıkıp merdivenin yanındaki lavaboya ilerledik. Burası da sade ve çok güzeldi. Ordan çıkınca direkt merdivenlere ilerledik. İlk katta iki tane boş oda vardı. Birini misafir odası yapacaktık muhtemlen. Birini de kitap, oyun gibi şeyler için aktivite odası yapacaktık. Emir valizleri de almıştı. Önce çamaşır odasına geldiğimizde valizlerdeki kıyafetlerimizi direkt makineye atıp çalıştırdım.

"Yavrum sabah atardık."

"Yok, şimdi yıkansınlar işte. Sabahı beklemeye gerek yok."

"İyi madem, sen bilirsin."

Bu katta bizim yatak odamız dışında iki tane yatak odası ve bir banyo vardı. Henüz onlar boştu. İlerde çocuklarımızın odası olacaktı. Ordan yatak odamıza geçtik. En çok eşya olan yer buraydı sanırım. Odamızdaki banyoya ilerledim. Çok güzeldi. Hemen burayı kullanmalıydık. Giyinme odamıza girdiğimde sadeliği ve bir sürü depolama yerinin olması beni mutlu etmişti.

"Beğendin mi aşkım?"

"Çok beğendim ama bir şeyler eksik sanki."

"Neymiş o eksik olan şey?"

İnce BelliWhere stories live. Discover now