6. Bölüm : "Son Kez"

13.2K 825 154
                                    

Beni takip etmeyi unutmayın ki duyurularımı kaçırmayın. Oy ve yorumlarınızı da eksik etmeyin lütfen, iki saniyenizi bile almaz. Bu küçücük şeyin eksikliği bile benim yazma hevesimi düşürüyor.

Keyifli okumalar. 🖇

Multideki şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz.<3

••••••••

"Melek'in üstünde bir bomba var Ülküm. Kendi çocukluğunu kurtaramadın, ama onunkini kurtarman için bir şansın var." dedi keyifli çıkan sesiyle.

"Ne?" dedim.

"İkiniz, Yüzbaşı ve sen Üsteğmen. Benimle geleceksiniz."

Yüzbaşıyla birbirimize bakarken yine onun iğrenç sesini duyduk "Beş dakikanız var!" dedi keyifle gülerek.

"Komutanım." dedim kafamı olumsuz anlamda sallayarak.

"Alaca sakin ol, mantıklı düşünmemiz lazım." dedi beni dizginlemek ister gibi.

"Melek komutanım, Melek orada. Küçücük, çok korkuyordur." dedim bizi izlediklerini düşündüğüm, indiğimiz dağa dönerek.

Yüzbaşı beni omuzlarımdan tutup kendine çevirdi "Alacağız, Melek'i oradan alacağız. Ama seni ve beraberinde kendimi göz göre göre oraya gönderemem Alaca." dedi kaşlarını kaldırıp tane tane konuşurken.

"Komutanım, çok özür dileyerek söylüyorum. Mesleğimi yakacağımı bilsem bile Melek'i orada bırakamam." dedim. Mesleğim benim hayattaki her şeyimdi, ama Melek. Günahsız bir çocuktu. Onu orada o pisliklerin ellerine bırakamazdım.

Yüzbaşı başını ellerinin arasında aldığında timim siper aldıkları yerden çıktı. "Komutanım, biz gidelim sizin yerinize." dedi Burak.

"Bizi istiyor Burak, yanlış yapma lüksümüz yok. Tek bir yanlış Melek'in hayatını tehlikeye atar." dedim sıkıntıyla bir nefes vererek. Yüzbaşı hala düşünüyordu.

Onu anlıyordum, emir komuta ondaydı. Beni ve kendini böyle bir tehlikeye atarsa mesleğinden olabilirdi. Biliyordum Melek'i de bırakmak istemiyordu. Ama cevabı olumsuz olursa da onu dinlemeye pek niyetim yok.

Bir ileri bir geri yürümeye başladığımda telsizden cızırtı geldi. O sırada Yüzbaşı Albay ile konuşmak için uzaklaşmıştı. Telsizden gelen sesle durup bekledim.

"Asker abla." Melek'in ağlamaklı gelen sesiyle gözlerimi kapattım.

"Asker ablası cevap ver Melek'e." dedi Zübeyir.

"Söyle Melek." dedim gözlerimi açıp.

"Bana istersen her şeyi yapabilirsin demiştin." dedi.

"Evet, dedim." dedim sıkıntıyla.

"Beni yanına almak istiyorsun değil mi?" diye sordu endişeyle.

Gökyüzüne baktım. Allah'ım, bu kadar yük çok fazla. "İstiyorum Melek, çok istiyorum." dedim. İstersem her şeyi yapabilirim Melek. Ve yapacağım, senin için.

"İki dakikanız kaldı Ülküm." dedi Zübeyir. Cevap vermedim, timime döndüm. Yüzümdeki çaresizliği gördüklerinde, eş zamanlı olarak gözlerindeki yıkımı görmüştüm. Beni en son Selim'in başında böyle görmüşlerdi.

"Komutanım, gitmeyin. Ekipmanımız var, çatışalım alalım Melek'i." dedi Alpay bir elini koluma koyarak.

"Sakın bir kahramanlık yapmaya çalışmayın Üsteğmen. Bana bir şey olursa çocuk BUM!" diye bağırdı Zübeyir. Alpay'a kaşlarımla telsizi işaret ettim, cevabını o vermişti.

ASİL | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin