31. Bölüm : "Geri Dönüş"

3.2K 225 156
                                    

Helüü! Bölümlerimiz bazı noktalarda paralel ilerliyordu, buna biraz ara verdik. Yine aralarda olacak paralellikler. Ahger'i okumayı unutmayalım. Buradan ulaşabilirsiniz❤️‍🩹

Keyifli okumalarr.

Oy ve YORUM sayıları çok azaldı, lütfen bol bol yorum yapıp yıldızı parlatalımm.

Bölüm şarkıları;

Set Fire to the Rain-Adele

En Dibine Kadar-Dedublüman & Mavzer Tabancas

Bebeğin Beşiği Çamdan

Phonk müziklerden dinleyerek yazdığım bir sahne var ama, dinler misiniz bilemedim, size bırakıyorum.🫡

••••••••••••••••••••••••••••

Ahu Ülküm Böke

İçeriye hızlıca girip kapıyı kapattım. Kapıyı birkaç kez kilitledikten sonra botlarımı çıkardım ve ayakkabılığa koydum. Hiçbir yere dokunmadan hızla banyoya yöneldim. Sık nefeslerim başımı döndürdüğünden sarsak adımlarla banyoya ulaştığımda, lavabonun kenarlarına tutundum.

Nefesimi düzene sokmaya çalışırken aynaya bakmaya korkuyordum. Neler olmuştu hayatıma? Nasıl bu denli değişmişti birkaç haftada?

Halbuki çok değil bir süre önce Alpay hastaneye yanıma gelmişti, ben ise ağlayarak ona bir bebeğimizin olacağını söylemiştim. En büyük hayallerimden birisiydi, anne olmak.

Küçükken hep anne olmayı isterdim. Çocuğuma çok iyi bakacak, ona bana dinlettikleri müziği dinletmeyecektim. Orada yaşadığım hiçbir kötülüğü ona yaşatmayacaktım.

Boyundan büyük keleşleri tutmayacaktı küçük elleri, en iyi şekilde bomba yapmayı öğrenmeyecekti. Kabloları birbirine bağlarken patlayacak diye korkardım hep. O bunları yaşamayacaktı. Tuzak kurmayı, pusu atmayı bilmeyecekti.

Ama olmamıştı, daha karnımda bezelye kadar bile değilken o ses yine benim kulaklarımda çalmış sonrasında onu benden almıştı. Titreyen ellerime inat aldığım derin nefesle beraber bakışlarımı aynaya çevirdim. Beni karşılayan görüntü burnumun üstünde kabuk bağlamış yatay bir çizik, morarmış göz altlarım ve kızarmış gözlerim olmuştu.

Buydum işte, görmekten korktuğum şey Ülküm'ün ta kendisiydi. Gözünü intikam bürümüş Ahu, yerini ona bırakmıştı çünkü o kadınla en çok hesaplaşması olan kişi Ülküm'dü.

Ülküm'ün çocukluğunu aldığı yetmezmiş gibi, çocuğunu da almıştı.

Üzerimdeki ceketi ve altındaki boğazlı kazağı çıkardım. Şimdi ne olacaktı? Birkaç güne burası cehenneme dönecekti ya da ben öyle sanıyordum. Belki de herkesin her şeyden haberi vardı ama beklediler.

En korktuğum şeylerden biri de buydu. Ortada bir hain olduğu belliydi. Babam ve Şahin Albay bunu bildiği halde müdahale etmediyse, onlar da dolaylı yoldan bebeğimin katilleriydi.

Şahin Albay tarafından yetiştirildiğim için kafasının çalışma şeklini biliyordum ve bu beni ürkütüyordu. Hainin bağlantılarını çözmek için ona dokunmamış olma ihtimali çok yüksekti, ben olsam ben de bunu yapardım. Ama bana söylemeliydi, belki bir şansım olurdu o zaman.

Sıkıntılı bir nefes verdiğimde altımdaki taytımı ve çoraplarımı da çıkardım, iç çamaşırlarımı da çıkarıp her şeyi çamaşır makinasına attım. Makinayı çalıştırdıktan sonra hızlı bir duş aldım. Saçlarımı kurutup üzerime bir eşofman takımı geçirdikten sonra salona ilerledim. Artık her şey bittiğine göre, karargaha dönebilirdim. Yarın iznimin son günüydü ve eğer gitmezsem timimi kaybederdim. O zaman beni asla affetmezlerdi.

ASİL | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin