14. Bölüm : "Kal, yasemin kokulu..."

8.4K 563 63
                                    

Beni takip etmeyi unutmayın ki duyurularımı kaçırmayın. Oy ve yorumlarınızı da eksik etmeyin lütfen, iki saniyenizi bile almaz.

🚨INSTAGRAM : @lunabnee 🚨
🚨TIKTOK : @lunabnewattpad🚨

YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN!

Multideki şarkıyla okuyabilirsiniz. <3

•••

Yüzümde beliren gururlu gülümsemeyle solumda duran Alpay'a baktım. Ama o kaşları çatılı bir şekilde karşı tepeye bakıyordu.

Baktığı yöne baktım. Karlarla kaplı tepede beyaz kıyafetli birileri vardı.

Her şey saniyeler içerisinde oldu. Alpay beni kolumdan tuttu ve hızlıca arkasına çekti. Ellerim omuzlarına tutundu.

Alpay'ın karnını tutarak hafifçe öne doğru eğildiğini gördüm.

"Komutanım!" Emre'nin bağırışını duydum, ama tek odak noktam Alpay'dı.

Ne olduğunu idrak edemezken Alpay'ın omzunda olan ellerimi kollarına indirdim. "Alpay?" şok içinde çıkan sesime tepki vermedi.

Yan tarafına geçtim. Ellerimi yüzüne koyup bana bakmasını sağladım. Mavi gözlerine kan oturmuştu, kızarmıştı. Alnında şişen damar her an patlayacak gibiydi. Gözlerimi yavaşça karnını tutan eline doğru indirdim.

Parmaklarının arasından sızan kanlar yere damlıyordu.

Gözlerim yanmaya başlarken sendelemesiyle, yüzündeki ellerimi kollarına indirip onu tuttum. Dolu gözlerimle etrafıma baktım. Herkes koşturuyordu, komandolar mevzilerine bizimkiler mühimmat deposuna.

Emre yanıma geldi, Alpay'ın kolunun altına girdi ve onu revire doğru taşımaya başladı. Diğer kolunu da ben tutuyordum. Ama yardım ettiğim söylenemezdi. Sadece ona temas ediyordum. Revire birkaç metre kalmışken gelen roketle, Emre ile birlikte Alpay'ın üzerine kapandık.

Tozlar geçtiğinde kafamı kaldırıp baktım. Reviri vurmuşlardı. "Allah kahretsin." diye fısıldadığımda Emre bana baktı. Yüzümü avuçlarının arasına aldı "Komutanım!" diye bağırdığında dolu gözlerimle revire bakıyordum.

"Komutanım!" daha güçlü bağırdı ve elleriyle yüzümü sarstı. İrkilerek ona döndüm "Kendine gel komutanım, gözünü seveyim yapma." dedi sızlanarak. "Reviri vurdular." diye mırıldandım.

"İçeri taşıyalım, Alper abi bakar. Açık hedefiz komutanım. Hadi." dedi tane tane. Kafamı olumlu anlamda salladım.

Baygın gözlerle bana bakan Alpay'ı yerden kaldırdı ve tekrardan kolunun altına girdi. Ana binaya doğru taşımaya başladı. Dolu gözlerim önümü görmemi zorlaştırıyordu, ama akmıyorlardı.

Gelen keleş sesleriyle yaklaşık elli kişilik bir grup olduklarını anladım. Çok kalabalıklardı.

"Ön cepheye götürmeyelim, roket riski var. Toplantı odasına götürelim." dedim donuk sesimle.

Emre hızlandı ve toplantı odasına girdi. Yere damlayan kanlara bakarak ilerledim. İçeri girip toplantı masasının üstündeki her şeyi hızlıca yere attım. Emre Alpay'ı yavaşça toplantı masasının üstüne yerleştirdi.

ASİL | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin