10. Bölüm

2.2K 128 214
                                    




Keyifli okumalar 🥳

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum 🍀






Annemin mesajının üzerinden iki gün geçmişti ve hala beni aramamış, mesaj bile atmamıştı. Sadece iyi olduklarını ve teyzemin durumu ağır olduğu için gece gündüz onunla ilgilendiğini, benim haberlerimi abilerimden aldığını söylemişti.

Sadece içim huzursuzdu sebepsiz yere. Sesini duysam içim rahatlayacaktı ama telefonumu ne zaman elime alsam annemin telefonu kapalıydı. Abime sorduğumda ise teyzemin yanında olduğu için rahatsız olmasın diye kapattığını söylüyordu. O beni aradığı zaman da genelde benim telefonum yanımda olmuyordu.

"Koçum? Sen iyi misin?" Yaklaşan adım seslerinden Yağız Abimin geldiğini anlarken yattığım yerde oturarak dizlerimi kendime çekmiştim ona yer açmak için. Yanağıma elini yaslarken iyice yüzümü bastırarak avucuna yatmıştım resmen.

"Abim, korkutma beni iyi misin?" Endişeli çıkan sesi ile kapattığım göz kapaklarımı aralamıştım sanki bir fark olacak gibi.

"İyiyim abi, sadece halsizim. Uyuyamıyorum birkaç gündür ama babama söyleme olur mu? Telaşlanmasın boşuna, lütfen." Abimin sıkıntı ile nefes verdiğini duymamla avucuna yasladığım başımı kaldırırken elini bulmuş ve sımsıkı tutmuştum.

"Tamam, abim yok zaten ama kötü olduğunu fark ettiğim an söylemekle kalmam direkt seni hastaneye, yanına götürürüm. Anlaştık mı?" Sessizce başımı sallarken bir anda koltuk altlarımdan tutularak kucaklanmıştım.

"Abi ya! Bıraksana beni!" Kendi çıkan sesimden başım daha da ağrırken istemsiz göz kapaklarımı kapatarak abimin omzuna yaslamıştım başımı.

"Sus bakalım! Bak abiye bağırdın Rabbim cezanı geciktirmeden verdi. Mükellef bir kahvaltı hazırladım ama öncesinde bir duş al, kendine gelir rahatlarsın." Hiçbir şey demeden uysalca başımı sallamıştım.

Beni banyoya binbir tembihle bırakırken her şeyin yerini beni yönlendirerek teyit etmiş ve kapının önünde bekleyeceğini en ufak sıkıntıda seslenmemi söylemişti. Yankı Abim olsaydı buna bile müsade etmeyeceğini bildiğim için ne derse sessizce kabul etmiştim.

Elimden geldiğince hızla banyodaki işlerimi halletmeye çabalamıştım. Soğuk su beni kendime getirirken banyodan çıkmamla abimin ellerini omuzumda hissetmem bir olmuştu. Verdiği derin nefes saç diplerimi serinletirken aklıma gelen şey ile konuştum.

"Abi kurutma makinesini bulamadım, neredeydi?"

"Kusura bakma koçum, odaya götürmüştüm ben onu, unutmuşum. Sen şimdi otur burada, bekle beni tamam mı abim." Kısık sesle onay verirken beni yatağıma oturtmuş ve hemen çıkmıştı. Hassas bir bünyem olduğu için hemen hasta olabiliyordum ve abilerim daha da pimpirikleniyordu.

Abimin yaklaşan adım seslerini duymam ile ona bulaşmak için laf etmiştim.

"Yaşlandın artık önceden bu kadar yavaş değildin. Kaslarını mı kaybediyorsun?"

"Nazar etme abisi çalış seninde olur! Gerizekalı Melih salona bırakmış herhalde anca buldum lanet makineyi, bunu arayana kadar üfleyerek kuruturdum ben saçlarını!" Yatakta yanıma otururken başımı kendine çevirip konuştu. "Üşüdün mü abim?"

"Yok üşümedim, iyiyim. Melih Abi dün giderken sıkıntılı mıydı? Sorun mu var sizin üçünüz arasında?" Elleriyle saçlarımı dağıtırken bir şeyler ile daha uğraşmıştı, çıkan seslerden anlamıştım ama ne olduğunu sormadım bile. Sonuçta asıl merak ettiğim başkaydı.

Mahallemizin Abisi (bxb)Where stories live. Discover now