*** İki erkeğin aşkını anlatmaktadır, rahatsız olacak ve en önemlisi rahatsız edici yorumlar yapacaklar okumasın.***
-
Herkesin hayran olduğu kişiydi o.
Yolda yürüdüğünü gören kızlar tekrar tekrar bakmamak için gerisin geri giderlerdi.
Yaşıtlarının...
Bölüme geçmeden önce ufak bir tanıtım yapmak istiyorum. ruyamfeza ait keyifli bir hikaye, beğeneceğinizi umuyorum. Güçlü kadın karakter okumayı seviyorsanız tam sizlik. Düzenli olarak bölümler gelmekte hikayeye.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Instagram da @fezadanhikayeler sayfasını da takip ederek hem Hidra, hem de Aşkım'ın Nefesi, Özgür Çiçek, Mahallemizin Abisi, Anka ve Yer Cücesi hakkında bilgi alabilirsiniz. Sayfada hikayeler hakkında editler ve bölüm günleri paylaşılacaktır.
♥️
Keyifli okumalar🥰
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum 🌸
🐣
Saatler olmuştu Berca'dan haber alamayalı; Melih, Cenker ve Deniz ise barut olmuş Yankı, Yağız ve Timur'u nasıl sakinleştireceklerini kestiremiyorlardı. Okul ve çevresinin kamera kayıtlarına bakmışlardı ancak gördükleri yüz kimseye tanıdık gelmezken karakolun yolunu tuttular. Karakola gittiklerinde ise Berca'nın durumunu açıklayarak bilgi vermişlerdi. Polislerin eve gidip beklemelerini telkin etmesi ise sinirlerini daha da yıpratmıştı üçlünün.
"Sikerim ben bu işi!" Timur, oturduğu sandalyeyi devirerek kalkarken hırsla duvara yumruğunu geçirdi. Cebinden telefonunu çıkarırken dostunu aradı. Yanıt vermesini beklerken boğulup kendini bahçeye attı.
Arkadaşı efendim diyerek telefonu kibarca yanıtlarken Timur bu fasıllara tahammül edemiyorcasına direkt konuya girdi. "Yardımına ihtiyacım var! Sevdiğim tehlikede olabilir!"
"Ne oluyor Timur? Neredesin söyle?" Evin adresini verip telefonu kapatırken kendisini sandalyeye bırakıp bir sigara yaktı. Kimin nasıl bir derdi olabilirdi ki küçüğüyle? Neden gitmişti o dallama ile, telefonlarına neden cevap vermiyordu? Kafasında o kadar çok cevabını bilmediği soru vardı ki burnundaki kokusu, gözlerinin önündeki yüzü işini daha da zorlaştırıyor, düşünmesine mani oluyordu.
