♕ KİMİNLE ÇALIŞIYORSUN? | BÖLÜM ●3●

25.2K 1K 42
                                    

Hellö 💦

Gözlerimin gördükleri ve görmeyi kabul etmedikleri arasındaki uçurumda ne yapacağımı bilmediğim bir evredeydim. Sanki ruhumu söküp bedenimden çalıyorlardı da ben haberim yokmuş gibi öyle uyumaya devam eden korkak insan rolünü üstleniyordum.

Elimde çantam, başım yerdeki bozuk işlemeli fayansın üzerinde dolanıyor. Kalbim deli gibi atarken kulağımda tanıdık, o artık dilini bilmesem de ezberlediğim melodi yer ediniyor. Rahatlamam gerek ama sinirliyim. O kadar sinirliyim ki öfkemi birilerine kusup ortalığı ayağa kaldırmak istiyorum. Tanrım! Bunu yapmak ne kadar zor olabilir ki? Ben annesi, babası tarafından öldürülmüş, mazur görülmesi gereken o kızdım. Hani herkesin acıdığı gözlerle baktığı, anladığını sandığı ama hiçbir bok bilmedikleri o kız var ya işte o tam olarak benim. Ee, ne olacak şimdi? Sinirlendiğimde bağırıp çağırması gereken tarafken insanların gözlerinin üzerimde dolanıyor olmasının verdiği gerginlikle mi susuyorum? Yoksa bunun sebebi kulağımdaki o rahatlatıcı ses tonu mu?

Sınıf arkadaşım Buse, ne demişti az önce? "Okula gelmediğin için provalara Ayla ile devam ettik. Festivalde senin yerine o yer alacak..." Sikerler festivalini. Umurumda dahi değildi. Yerime her hâlükârda geçmeye hazır olan Ayla'yaydı sinirim. Bu kızın amacı neydi? Sevgilimi elimden almıştı. Okulda ben yokken yerime göz koymuştu bir de yapmaktan bunca zamandır en çok zevk aldığım şeyi mi elimden alacaktı? Ah! Kimse benim yerime o sahnede şarkı söyleyemezdi. Özellikle de Ayla...

Bu sabah, psikoloğumun ısrarı üzerine okula gelme kararı almıştım. Hayatıma yeniden başlamam gerektiğini ve yalnız başıma kaldığım evimde buna ulaşamadığımı söyleyip duruyordu. Artık dayımın da başının etini yememesi adına okula gelmiştim ama geldiğime bin pişman olmam yetmişti.

Aslında Ayla olayını atlatmıştım. Fazla uzun sürmemişti. Ertesi gün olan kaosun sonrasında Ayla devede kulak kalan bir etkendi. Belki de ona olan sinirim, babama olduğuyla aynıydı. Güvendiğim insanların en sevdiğim insanları hayatımdan almalarınaydı belki de öfkem. Kim bilir... Ben yalnız kalmış bir kedi yavrusu işlevindeydim şimdi ne de olsa.

Derin nefes alıp veriyorum Buse hâlâ beni izlerken. Biliyorum, bağırmamı ve olay çıkarmamı falan bekliyor. Ben de onu bekliyorum ama bağıramıyorum. Olmuyor. Onun yerine başımı kaldırıp kendimi bile şaşırtan o sözleri dile getiriyorum:

"Bu beni ilgilendirmiyor. O sahne benim."

Kaşları çatılıyor sözlerimden sonra. Ayla bahane aslında. Annemin ölümünden sonra o sahneye çıkmak istemediğimi düşündükleri için beni gösteriden aldılar biliyorum. Buse de anlamaz bir şekilde bana bakarken yeşil gözlerinin içerisine baka baka tekrar ediyorum,

"Beni duydun mu?"

"Ama... Ayla..."

"Ayla sorun etmeyecektir." diyerek sözlerini kestikten hemen sonra müzik çalarıma bakıyorum. Telefon gibi duran ama tek işlevi müzik olan garip telefon da denilebilir ama ben ona müzik çalar demeyi tercih ediyorum. Müzik bitti ve yine başa sarıyor.

Bir insan ne kadar aynı müziği dinlemeye devam edebilirdi ki?

Ben ediyordum. Bu şarkıya karşın herkes benim hâlime düşerdi ya orası ayrı.

Yanından geçip kendi sırama geldiğimde burada Kerem'le oturuyor olduğumu hatırlamam ile artık dayanamadım ve ofladım. Ön masada oturan Ali bana anlamayan bir şekilde bakarken çekinerek gülümsedi. Her zaman samimi olduğum ve bol bol gırgır şamata yaptığım çocuk bile sırf annemi ölü buldum diye bana böyle davranıyorken bu okulda nasıl kendime gelmemi bekliyorlardı anlamıyordum.

ÖLÜM ENDEKSİ (+18)Where stories live. Discover now