ÖLÜM ENDEKSİ (+18)

♕ HATA | BÖLÜM ●13●

Hellö 💦

Şaşkınlıkla söylediklerinde ciddi miydi diye yüzüne bakmadan edemedim. Ama o titreyen bedeni ile karşımda dururken tereddüt etmeden yüzüme bakmaya devam ediyordu.

"Ciddi olamazsın."

"Ölemeyiz."

"Bu, seni tahrik etmem için yeterli bir sebep değil."

Yerinde yavaşça hareket edip önümde durduğunda mavi gözleri, havanın aksi şekilde sıcak ve davetkârdı.

"Ölürsek istatistiğimiz düşer. Sponsor da hıncını senden çıkarır. Isıtıcıyı kıran sendin." demesi ile şaşkınlıkla ona baktım.

"İyi de..." dememe kalmadan sözümü kesti.

"Yap şunu. Sadece bir buçuk dakika kaldı."

Tereddütle yüzüne baktım. O an, bir sürü insanın bizi izleme olasılığı ile birlikte sponsorun sinirlenmesi ve yine benim başımın belaya girmesi durumunda ne yapacağımı bilmeksizin tek inancım olan insanın dediklerini yapmaya koyuldum.

Bir insanın gözüne baka baka onu tahrik etmeye çalışmak ne garipti. Oysaki bunun için fiziksel bir uğraş gerekmez miydi?

Ama öyle bir şeye gerek kalmadığı yavaşlayan ölüm hızından, irislerine meydan okuyan göz bebeklerinden belliydi. Aheste aheste büyüyüp mavilerini kenara sıkıştırmıştı. Yanakları hafiften kızarırken bir an kaşlarının çatılmasına ve nefeslerinin yavaştan hızlanmasına şahit oldum. Bu, garip bir histi çünkü onun hissettiklerini hissetmiyor olsam da gözlerinin gözlerimden ayrılmıyor oluşu, içindeki isteğinin de bariz bir şekilde yüzündeki her mimiğe yansıması ile kavrulmuştum. Gerilmiş ve bedenim hafiften ısınmaya başlamıştı yine de onun kadar yavaş bir düşüş sağlamıyordu.

Yardım kitimi kullandıktan sonra kaçamak bir şekilde yeniden ona baktım. Aynı şekilde dikilmiş, tek kelime dahi etmeden bana bakmaya devam ediyordu. Bir şey söylemek istiyordum ama bu beni tedirgin ettiğinden dudaklarımı dahi aralayamadım. O ise bir adım öne çıktı ve benim acele ile bir adım geri gitmeme neden oldu.

"Ne yapıyorsun?"

Tekrar öne doğru adım attı ve benim ayaklarıma dolanıp düşme tehlikesi yaşamama neden olurken kollarımı tuttu.

Sıcak ellerinin bedenime temas etmesi ile ürperirken bir an bedenime inanılmaz bir sıcaklık yayıldı ve omuriliğimdeki sıcaklığı enseme kadar hissedebildim.

Ellerinin teması, bir volkanın patlaması kadar hayret uyandırıcıydı. Gözlerindeki istek, elle tutulacak kadar belirgin ve aşikârdı. Yanlış bir şey yaptığımı sanarak bütün etkimi ondan çekmeye çalıştım o panikle. Hemen ardından kendisine gelmesini bekledim ama onun yerine kollarımı sıkı sıkıya tutarak bana bakmaya devam ediyordu. Etkimi üzerinden çekemiyordum. Neden olduğunu anlayamazken bir adım daha geriye gitmek istediğimde bu sefer kan sıçramış olan duvara sırtımı yasladı ve beni, kendisiyle arasında sıkıştırdı.

Ürpermiş ve inanılmaz derecede gerilmiştim. Sanki nefesim boğazıma dizilmiş, bedenim ise odağını tamamen ona odaklamıştı.

"Azrail!"

Gözlerindeki ateşin her saniye daha fazla harmanlandığına şahit olurken bir an kendimi kelepçelenmiş gibi hissettim. Zira ona kendi etkimi bırakırken sanki ben de onun doğal etkisi altında ezilmiştim.

Bu bir hataydı. Milyonlarca insanın bizi izlediği bir platformda, gerçek hayatta da arzuladığım bir adamı etkilemem aptallığın daniskasıydı.

Etkimi geri çekmek için derin bir nefes çektiğimde içime, sanki gökyüzündeki inanılmaz değişimi de beraberinde hissetmiştim. O an, etkimin gücünü üzerinde fark edebiliyordum. O etkiye karşılık kendisini zar zor tuttuğunu gözlerinin içerisinden görebiliyordum.