♕ AZRAİL | BÖLÜM ●4●

26.6K 956 26
                                    

Hellö 💦

Galiba onun gözlerine baktığımda gördüğüm insan ve benim beklediklerim arasında çok fark vardı. Anlam veremediğim bir hissiyat, beklediğim ve umduğum yüzden çok farklıydı. O gece barda gördüğüm adamın daha çelimsiz, daha göze hitap eden bir hâli vardı. Normal bir insanın en üst kademesi gibi hayranlık uyandıracak bir statüye uygundu. Ama şimdi gördüğüm adam, kusursuz denilebilecek kadar gösterişli ve daha büyük gösteriyordu. Sanki o kısa süre zarfı içerisinde bedenine yeni bir güncelleme gelmiş gibi gelişmiş ve akılalmaz bir şekilde değişmişti.

En son gördüğüm profilin değişmesinin getirdiği hayretle onun yüzüne bakarken anlam vermeye çalıştım.

Acaba gerçekten de aradığım adam bu muydu?

Gözlerimin içerisine bakıyordu. Sanki benden bir şey bekliyor, tepki vermem gerekiyor gibi. Ama elim kolum bağlıydı. Yüreğimde söküp atamadığım bir sıkıntı yüz göstermişti ve korkmuştum.

"Vücut tepkileri nasıl?"

Benim göremediğim bir şeye bakıyormuş gibi bir an cama baktılar ve yeniden bana döndü. Gerçekten de tahmin ettiğimden daha büyüktü ve yolda onu görsem ilk bakışta tanıma olasılığım çok düşüktü. Nasıl bu kadar hızlı değişebilmişti aklım almıyordu.

"Gayet normal. Sadece şaşkın." dedi ve orada duranlar yeniden bana döndü. Sanki bir Kobay Faresi'ymişim gibi hissediyordum. Gözler üzerimdeyken benden habersiz bütün her şeyimi kontrol edebilmeleri beni sinirlendirmişti.

"Söylesene, o şarkıyı nasıl ezberledin?"

Bana hitaben soruyu sorması üzerine melodi gibi gelen sesi olmasa gerçekten de bir ikizi olduğunu falan düşünmeye başlayacaktım.

"Çok fazla dinledim."

Dudakları yine hatırladığım gibi yavaşça yukarı kıvrıldı. Bu, kalp atışlarımda bir sapmaya neden olurken karşılarındaki cihazdan bunu görebildiklerine emindim. Bu daha da sinirlenmeme neden oldu.

"Neden bu koltuğa bağlandım ve siz kimsiniz?"

Odanın içerisindeki kadına döndüğümde hâlâ beni dikkatle incelediğini fark ettim.

"Bir terörist olduğunu düşünmüştük." demesi ile birlikte başını hafif yana yatırdı ve yine beni korkutan o dümdüz gözleri ile gözlerimin içerisine baktı.

"Terörist mi? Kahretsin, o nasıl birisi olduğumu az buçuk biliyor." diyerek camın arkasındaki Solist'i işaret ettiğimde yeniden onun ışıldayan mavi gözlerine baktım. Sanki burada bağlanmam hoşuna gitmiş gibi eğlenerek bana bakıyordu.

"Buraya yeni geldim ve görmeyi beklediğim en son insan inan bana sendin."

"Bu da ne demek oluyor?"

Ne yani beni buraya getiren kişi o değil miydi? Her şey onun başının altından çıkmıştı ama?

"Beni onlara tarif edip kimliğimi verdiğinde gelmem istendi. Söylesene, o kadar sarhoş olmana rağmen nasıl hatırlayabildin?"

Kaşlarım çatıldı ve yerimde kıpırdandım ama kelepçeler hâlâ beni sarmalamaya devam ediyordu.

"Kolay unutulacak bir yüze sahip değilsin."

ÖLÜM ENDEKSİ (+18)Where stories live. Discover now