♕ DÜN GECENİN HATIRALARI | BÖLÜM ●5●

25.9K 913 18
                                    

Hellö 💦

Sahip olabileceklerim ve olamayacaklarım arasında bir seçim yapmamı isteselerdi eğer ben neyi seçerdim bir fikrim yoktu. Çünkü sahip olduklarım konusunda bile sekteye düşecek kadar şüpheliydim.

İnsanların gözlerinin üzerimde olması, onların benim hakkımda bir şeyler konuşuyor olmasına alışıktım. Okulun en yakışıklı çocuğu ile 3 yılımı geçirmişken bunlar olasıydı. Ama tanımadığım bir ortamda bilmediğim bir konu hakkında, hakkımdan atıyor olmalarının gerçeği ile yüzleşiyordum.

Azrail kimdi?

Sponsoru kimdi?

Ve daha hiçbir şey yapmadan nasıl ünlü olmuştum?

Ünlü olmayı geç, ben daha gidişat hakkında bile fikir edinememiştim ki...

"Ben hiçbir şey anlamıyorum. Az önce denemek için beni oyuna bağlamadınız mı?"

Kadının çatık kaşları üzerimdeyken söylediklerimi dikkate bile almadığı düşünceli hâlinden belliydi.

Sıkıntıyla derin bir nefes aldım ve kapıda dikilmiş bana kaşlarını çatarak bakan onca insana baktım. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Onca bakışın altında eziliyor olmak bu olsa gerek.

"Yanlış bir şey mi yaptım?"

Ardı arkası kesilmeyen sorularımı dile getirsem de kimse konuşmuyordu ki. Tam da o sırada yanımdaki kadın sanki aklına bir fikir gelmiş gibi dikleşti ve kapıdakilere ters ters baktı.

"Herkes odasına gitsin. Şu an hepinizin yeni oyuna hazırlanması gerekmiyor mu?" diye âdeta sesini yükselterek konuşması ile işleri gerçekten de karıştırdığımı anlamam uzun sürmedi.

Kadının ikazı üzerine odadakiler bir koyun sürüsü gibi bir anda ortadan kaybolup arkalarından kapıyı kapatmışlardı.

İyi de, peki ben şimdi ne yapacaktım?

Kadın bana döndü ve delici gözlerini sanki bir korku habercisi olan siyah dumanlar gibi üzerime saldı.

"Hata bende. Seni deneme diye içeriye bırakırken öleceksin sandım. Azrail tarafından kurtulacağını hiç düşünmemiştim."

Azrail?

Solist'e, Azrail mi diyorlardı? Tanrım! Bir adama neden bu isim verilirdi ki?

"Ama deneme sürümüydü. Ortalığın karışmaması gerekmiyor muydu?"

"Bu işler öyle olmuyor." dedi ve cihazda birkaç yere basıp bana cevap vermeye devam etti. "Bir maçı nerede kazanırsan kazan, her zaman sponsorlar bundan haberdar olur. Yeni gelen botların sponsorları her zaman küçük sponsorlardır ama ben seni denemen için yanlışlıkla maçın ortasına bıraktım." dedi ve cihazı kapatıp bana döndü.

Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyordum.

Yanlış bir şey yaptığı aşikârdı ama yanlış yaptığını dile getirerek bundan kurtulamaz mıydı? Ne de olsa burada yeni olan kendisi değildi.

"Şimdi ne olacak? Onlara yanlışlıkla beni yarışın ortasına bıraktığını söyleyemez misin?"

Bana döndü ve bir an sorduğum sorudan dolayı ölesiye korkmama neden oldu.

"Seni yarışın ortasına bıraktığımı elbette biliyorlar. Önemli olan senin kimleri öldürdüğün."

Şaşkınlıkla gözlerim aralanırken ayağa kalkıp müdahale etmeye giriştim. "İyi de ben bilerek onları vurmadım ki. Sadece ölmemek için sıkıyordum."

ÖLÜM ENDEKSİ (+18)Where stories live. Discover now