ÖLÜM ENDEKSİ (+18)

♕ PROFESYONEL | BÖLÜM ●16●

Hellö 💦

Tık-tık-tık...

Kalp atışlarımın hızı kulağıma kadar ulaşmış ruhum sanki bedenimi bir an önce terk etmek ister gibi çekilmişti.

Yeşil gözlerinin içerisinde dolanan ela hareler, almak istediği canıma meydan okuyordu sanki.  O an bedenen değil, ruhen de onlara satıldığımı fark ettim. Gözlerim anlık ondan çekilip Azrail'e kaydığında aslında onun ne yapmak istediğini şimdi daha iyi anlıyordum. Beni korumaya çalışması bana bir türlü mantıklı gelmemişti. Çünkü o, gecenin bir yarısında karşıma çıkıp hayatımı değiştiren adamdı. Başımın belaya girmesine sebep olan da, Ölüm Endeksi'nde oyuncu olarak hayatımı sürdürmek zorunda olmamın sebebi de oydu ama şimdi benden anlık uzaklaşmış olmasının getirdiği bela ile yüzleşiyordum.

O buna izin verir miydi?

Bir sevgilisi vardı. Sevgilisi varken benimle yakınlaşmış ve ben de buna göz yummuştum.

Ne zaman bu kadar karaktersiz olup çıkmıştım ben? Üstelik ben de aldatılmış bir kadınken...

Derin bir nefes aldım ve yeniden QMR'a baktım. Merakla gözlerimin içerisine bakarken sanki vereceğim cevabı bekliyor gibiydi ama benim seçeneğimin olmadığını ikimiz de biliyorduk. Sadece formaliteden konuşuluyormuş gibi...

O an, kafamı olağanca hızlı çalıştırırken ne yapmam gerektiğini düşündüm.

Azrail burada olsa ve söylenenleri duysa ne yapardı?

Yeniden gözlerim ona kaydığında bana baktığını gördüm. Dudaklarında belli belirsiz olan gülümseme yok olmuş, çatılmış kaşlarının altından bize bakıyordu. Bir gariplik olduğunu anlamıştı ama yapması gereken bir iş vardı. Burada partinin gözdesi olarak bulunsak da hepimizin yapması gereken bir iş vardı ve şu an bana fahişelik yapmam gerektiği söyleniyordu.

Yeniden karşımdaki adama döndüğümde bu sefer sabırsız bir şekilde bana baktığını gördüm.

"Tamam, yapmam gerekiyorsa yapacağım."

Dudaklarımdan çıkan sözler bir aldatmacadan ibaretti. O da farkındaydı. Bu kadar hızlı kabul etmemi beklemiyor gibi. Hatta korkmamı ve bu duruma itiraz etmemi bekliyordu muhtemelen ama işi hızlandırmam gerektiğinin farkındaydım. Bu adamlar, kaçıp kurtulabileceğim insanlar değildi. İstediklerini hayatları boyunca tek kelime ile elde etmiş ve dünyanın en gözde sosyetelerine hizmet veriyorlardı.

Dünya, Tanrı tarafından çevriliyor olabilirdi ama insanlar parayla yaşıyordu ve bu insanlarda para ganiydi.

Beni satın almak istemişlerdi, almışlardı da. Şimdi sıra bedenimi istedikleri gibi kullanmak istemelerinden geçiyordu. Bunu istemiyordum. İstemiyor olabilirdim ama kendi başıma kurtulmam imkânsızken oturup ona itiraz edemezdim.

Azrail'le konuşmam gerekiyordu. O ana kadar bu adamı bu akşam oyalasam yeterdi.

"Güzel."

Rahat bir şekilde geriye yaslanıp pis bir şekilde sırıtırken şampanyasından bir yudum aldı ve gülümsemeye devam etti.

Kötü insan gülümsemesi tam olarak bu adam oluyordu. Evet, bunu şu an net bir şekilde görebiliyordum.

"Peki ne yapmam gerekecek?"

Azrail gelene kadar oyalamam gerekiyordu. Ben de rahat bir şekilde soruyu sorarken vereceği herhangi bir tepkiyi aklıma kodlamaya çalışıyordum.

"Aslında bakarsan senin için oldukça kolay olacak. Ne de olsa bu özellik doğanda var. İva'yı bu durumda kullanmak istiyorduk ama iki Yıldız Oyuncu kabul etmediklerinden dolayı İva sadece oyuncu olmaya devam etti." demesiyle derin bir nefes alıp verdim.