47.❤️

5.1K 268 59
                                    

Odamda volta atmaktan başka bir şey yapmıyordum. Sabaha karşı burada olacaklardı ve ben evdekilere ne diyecektim. En önemlisi onların yanına dönmek istememem di galiba.

Omzumda hissettiğim el ile çığlık attım.

"Bu iki oldu ama!" diye isyan eden Atlas'ı görünce elimi kalbime koyarak yatağa oturdum.

"Atlas sana kapı çalma diye bir şey üğretmediler mi!?" dedim hızlıca.

"odanın ışığı yanıyordu merak ettim ve iyi ki de gelmişim. Odada cin var da ben mi göremiyorum" dedi yanıma otururken.

"saçmalamaya başladın iyice" dedim. Yüzümü incelemeye başladı.

"hayırdır! Biri bir şey mi dedi? Hemen alalım dalağını" yüzümü buruşturdum.

"e Anlatsan kızım!" diye bağaran Atlas ile derin bir nefes aldım.

Galiba birine anlatmak iyi gelebilirdi.

Ellerini saçlarından geçiren Atlas'ı yerinde tutamıyordum.

"Atlas hayır dedim!" diye bağardım.

"kızım sen harbi kafayı yedin! Gidecek misin ciddi, ciddi! Saçma, saçma konuşma Damla." dedi sinirle.

"ne yapayım Atlas ha!"

"gitme!"

"şimdilik bilmemeleri daha doğru olacaktır"

"Sen kendini nasıl bir çıkmaza soktuğunu farkın da değilsin Damla. Ama ben en yakın arkadaşımın böyle bir hata yapmasına müsaade edemem kusura bakma!" dedi. Yüzümü sıvazladım.

"Atlas şuan değil. Nolur sana anlattığıma pişman etme beni." dedim yalvarır gibi çıkan sesim ile. Yanıma geldi ve diz çöktü.

"Damla olmaz. En azından abingile söyle." dedi.

"sence sakin kalırlar mı?" dedim cevabını bildiğim halde. Kafasını olumsuz anlamda salladı ve iç çekti.

"gidelim mi?" diye sordu.

"nereye?"

"abine söyle. Ankara'ya geri dönelim."

"abim.... Zaten söylemişti." dedim başımı eğerek.

"Sen ne dedin?" dedi sanki cevabımdan korkuyormuş gibi. Sessiz kalınca cevabını almış oldu. Hızlıca ayağa kalktı.

"Damla bu kadarı da fazla ama. Sen bu olamazsın!" dedi. Ne dese haklıydı. Ben bu olamazdım ben asla böyle davranmazdım. Yutkundum.

"sana inanamıyorum. Her şeyi geçtim bana ya bana, en yakın arkadaşına nasıl anlatmazsın!?" dedi ve sakin kalmak için gözlerini yumdu.

"sakinim, sakinim." diye mırıldandı ve gözlerini açtı.

"Sen iyi misin? Bir anda anlatınca fazla tepki verdim" dedi.

"ne desen haklısın. Asıl ben özür dilerim" dedim ve ayağa kalktım. Kollarını açınca hemen kollarının arasına girdim.

"Atlas ben bunları hak etmedim! Neden ya neden!" dedim. Atlas kollarını sıkılaştırdı ve saçımı okşamaya başladı.

"İnsanlar sandığımız kadar masum değildir Damla. Bunu kendine her zaman hatırlat olur mu. Ne demişler bu dünyada babana bile güvenmeyeceksin. "dedi.

"sil şimdi göz yaşlarını yakışmıyor senin gibi bir zor deliye ağlamak." dedi ve benden biraz uzaklaştı. Ardından baş parmakları ile göz yaşlarımı sildi.

"telefonun çalıyor" dedim titreyen telefonunu göstererek. Telefonunu eline aldı ve sırıtmaya başladı.

"kim?" diye sordum ve yanına gidip arayana bakmaya çalıştım.

BOZOK AŞİRETİWhere stories live. Discover now