50.❤️

5.1K 310 113
                                    

Hakan derin bir nefes verip bana döndü.

"Düşünmem lazım" diye fısıldadı, bıkkınca nefesimi verip yerimde debelenmeye başladım.

"Ya oğlum sen beni zaten en başından beri istemiyordun! E bırakta gideyim, ne bu gereksiz gerilim flim oynatıyoruz sanki burada!"

Kaşlarını çattı.

"yardımımı istemiyorsan beni meşgul etme" dedi sakin bir tonla. Anında eski haline dönmüştü,

"Fazla vaktim yok!" dedim hafif bağararak.

Sırıttı ve duvara yaslandı.

"Sıkıntı yok. Yani bizim için" dedi eğlenerek. Tam ağzımı açmışken burnumda hissetmiş olduğum sıcaklık ile elimi burnuma götürdüm.

Hayır Hakan'ın yanında olmamalıydı!

Adımlarım yavaşça geri geri giderken. Hakan çoktan ayaklanmış ve üstüme gelmeye başlamıştı.

"Damla, ne oldu?"

Arkamda ki duvara toslayınca sertçe yutkundum.

Bileğimi yakaladığı gibi kendine çekti.

"S-sen-"

"Kimseye söylemeyeceksin!" diye araya girdim.

Sinirlendiği ve telaşlandığı bem beyaz olmuş teninden belli oluyordu.

"Damla sen kafadan gidik misin? Bunun normal bir şey olmadığını biliyor olmalısın!" diye bağardı.

"Bunu abimgilden saklayamam burada bekle!" dedi ve son sözünü de söyleyip hızlıca odadan çıktı. Hemen kanayan burnuma peçete tutmaya başladım ve sadece beni kızdırmak için öyle dediğine kendimi inandırmaya çalıştım. Ama buna inanmak aptallık olurdu.

Aşağıdan gelen seslerle işlerin kızışacağını anlayıp ofladım. Ne diye Hakan'a söylemiştim ki!

Odanın hızlıca açılmadı zaten beklenen bir şeydi. İçeri ilk giren Kuzey oldu. Sinirle gülüp ayağa kalktım.

"Damla burnun neden kanıyor!?" dedi ve yanıma yaklaşıp kolumu tutu, hemen kolumu elinden kurtardım ve akan burnumu umursamadan sertçe sildim.

"Seni ve sizi! İlgilendirmiyor. Benim hiç bir şeyim sizi ilgilendirmiyor!" diye bağardım var gücümle. Bazı şeyleri tekrar, tekrar söylemekten yorulmuştum ama onlar anlamamakta ısrarcıydı anlaşılan.

Kuzey'i ve diğerlerini umursamadan odadan çıkmaya yeltendim ama kolum oldukça sert bir şekilde tutulmuştu.

"Otur şuraya Damla! Sabrımı zorlamaya başladın ve ben abim kadar sabırlı değilimdir!" dedi Kuzey. Kolumu acıtacak derece de sıkmıyordu ama elinden de kurtaramıyordum.

"Bırak!" dedim dişlerimin arasından.

"Abi şuan ikiniz de sakin değilsiniz-"
Dedi arayı yumuşatmaya çalışan Yiğit.

"Yiğit sen karışma" dedi Kuzey gözlerini benden ayırmadan. Kendisini abim sanabilirdi ama benim hiç bir şeyim değillerdi.

O sırada koşarak yanımıza gelen Efe nefes, nefese kalmıştı.

"A-abi Yankı abigil geldi" dedi.

"Bir bu eksikti zaten" diye mırıldandı Kuzey.

Alaycı bir şekilde gülerek işaret parmağımı göğsüne bastırıp sertçe ittirdim.

"Kuzey, sen niye benim ile burada boşa zaman harcıyorsun ki! O çok önemsediğiniz kız kardeşinizin yanına gitmeye ne dersiniz!?"

Kuzey tam ağzını açmışken sertçe yumruklanan kapı ile susmak zorunda kaldı.

BOZOK AŞİRETİWhere stories live. Discover now