normal bir hayata sahip 15 yaşında genç kız.
nerden bilebilirdiki hastanede bir hemşirenin dalgınlığıyla başka bir kızla karıştırıldığını. peki bu kızın öz ailesi Adanada çok güçlü bir aşiretse ve dört abi bir ikiz bir kardeşe sahipse.
Gözlerimi yavaş, yavaş açtığımda daha önce hiç görmediğim bir odada olduğumu farkettim. Yavaş bir şekilde doğruldum ve ayağa kalktım ilk başta biraz sendelendim ama kendimi geri topladım. Kapıyı açtım ve şöyle bir kordora göz gezdirdim boştu ve güvenliydi. Yavaş ama seri adımlarla merdivenleri inmeye başladım. Acaba ben kaçırılmış olabilir miydim. Neden olmasın ki bir o kalmıştı zaten başıma gelmeyen. Dış kapıyı görünce oraya koşacaktım ki arkamdan duyduğum ses ile durmak zorunda kaldım.
" torunum da uyanmış. " her şey yeni yeni geliyordu aklıma kuzu, bıçak, adam, kan ve kelle sertçe yutkundum ve arkamı döndüm. Babamın bana doğru kaşları çatık bir halde geldiğini gördüm. Tam yanıma geldi ve elinı anlıma koydu sonra beni kendisine çekti ve saçımı okşamaya başladı.
" biraz ateşin var güzelim. İyi misin? " dedi babam.
" iyiyim sadece biraz başım dönüyo o kadar. " dedim babam benimle birlikte hiç tanımadığım insanların olduğu salona geldi. Annem ayaklandı ve karşımda dikildi.
" annecim bu deden Korkut, bu da babannen Ayşe. " dedi babamdan ayrılıp ellerini öpüp anlıma koydum.
" maşallah ne kadar da terbiyeli. " dedi dedem.
" tü, tü, tü, tü " babananne resmen tüm tükürüğünü üstüme salmıştı. Zorla gülümsedim ve geri babama sıkıca sarıldım. O kıt kafalılar kikir kikir gülüyordu. Lan ben o Alaz' ı dövecektim babamdan hızlıca ayrıldım ve ona gözlerimi diktim. Anlamış olacakki gözlerini pörtletti ve koşmaya başladı ben de durur muyum arkasından koşmaya başladım. Neredeyse tüm konağı turlamıştık. Sonunda nefeslenmek için durdum Alaz gitmişti çoktan. Yerdeki hortumu görünce sırıttım hortumu aldım ve bahçeye doğru adımladım abi tayfası, tanımadığım kişiler ve Giray olum Giray buradaydı onu ıslatmayacağım ki sadece şu iguanaları ıslatsam yeter hortumun ucunu onlara doğrulttum ve bu sayede hepsi sırıl sıklam oldu Oh olsun. Hortumu yere attım hepsi ayaklanmıştı hızlıca koşmaya başladım konağın içine girdim ve büyüklerin konuştuğunu farkettim acaba ne konuşuyorlardı. Arkamı döndüm hiç kimse yokti duvara sindim ve konuşmaları dinlemeye başladım.
" baba Ersoylar şimdi ne planlıyor olabilirler. " dedi tanımadığım bir adam. Baba dediğine göre amacam oluyor kendisi ne kadar da zekiyim ama.
" bilmiyorum oğul " dedi dedem.
" şimdi napacağız peki baba " dedi diğer amcam.
" bir birimizi koruyacağız oğul. Özelliklede Damla' yı ona çok dikkat etmemiz lazım. Ersoylar' ın sağı solu belli olmaz bizim canımızı yakmak istediklerine göre içimizden birisine veya birilerine zarar verecekler. " dedi dedem. Artık dinlemek istemediğim için oradan ayrıldım. Kimdi bu Ersoylar kim ne yapmıştı. Kime zarar vereceklerdi veya ne yapacaklardı. Merak başa bela arkadaşlar. Tekrar bahçeye çıktım iguanalar yoktu sadece tanımadığım kişiler ve Giray vardı. Giray beni farketmiş olacak ki ayağa kalktı ve yanıma geldi tabiki de tüm bakışlat bize dönmüştü.
" iyi misin kuzen? " diye sordu.
" iyiyim, iyiyim de şu iguanaları gördün mü? " dedim kaşlarını çattı
" iguana o kim? " dedi masum cocuk
" abi tayfasını kastedmiştim de ben pardon ağız alışkanlığı " dedim
" ha onları diyorsun. Valla kuzen şuan tam arkanda sana çok kötü bakan bir iguana sürüsü var heberin olsun. Benden demesi. " dedi arkamı döndüm abi tayfası buradaydı ve bana fena bakıyorlardı. Bir dakka Alaz' ın elindeki hortum mu! Kaçamadan sırıl sıklam olmuştum öylece durmuştum. Ne yalan söyleyeyim iyi gelmişti hava sıcaktı ve soğuk su çok iyi gelmişti Alaz hortumu yere atınca onlara baktım bana bakıyorlardı. Onları takmadan Giray' ın koluna girdim ve baraber tanımadığım çocukların yanına gittik. Ardından onlar gibi çimene oturduk.
" kaan amcamın iki oğlu var Alp ve Eren 17 yaşındalar ikizler " dedi gerçekten oğlanlar birbirlerine çok benziyorlardı. " Gökhan Amcamın çocukları Ata, talha, toprak ve son olarak Bora amcamın iki oğlu cenk ve caner " dedi.
" merhaba ben de Damla " dedim. Hepsiyle baya anlaşmış ve kaynaşmıştık. Kıt kafalılarda ıslak olmalarını umursamadan yanımıza oturmuş ve sohbete dahil olmuşlardı. Ne yalana söyleyeyim tek kız torun olmak gibisi yok be. Artık üstümü değiştirmem gerektiğini anlayıp bana ayırtılan odaya gittim. Duş alıp çıktım ve rahat bir şeyler giydim.
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
Telefonuma uzun zamandır bakmadığımı hatırlayarak elime aldım. Sarjım çok düşüktü %3 idi bir anda abimgilden aramalar ve mesajlar geldi. Abim kesin beni diri diri gömecek. Bu tarz şeylerden hep nefret etmiştir. Abimi aradım ve dudağımı dişlemeye başladım bir anda telefon açılınca Abim kükremeye başladı telefonu kulağımdan çekmek zorunda kalmıştım çükü kulak zarım patlamışta galiba.
" DAMLA SENİ KAÇ KERE ARADIĞIMIN FARKINDA MISI!? SANA BİR ŞEY OLDU SANDIM EVİNİZE GİTTİM ORDAN TAŞINDIĞINIZI SÖYLEDİLER. BİZİ BIRAKTIN SANDIM. ŞU ÜÇ SAAT TE ÖLDÜM ÖLDÜM DİRİLDİM. ARAL VE MUTLU AĞLAMAKTAN MAHVOLDU. " diye kükredi abim bundan çok korkardı kaybetmekten.
" abi özür dilerim gerçekten biz babamın yani öz babamın babasına geldik o yüzden şey oldu telefinda odada kalmış. " dedim abim derin derin nefesler alıyordu.
" tamam abicim sakinim sana bir anda öyle bağardım ben çok özür dilerim. Çok korktum be kızım ailen var abilerin var evden taşındığınızı ve telefonları açmadığını düşününce gittin sandım. " dedi
" abi ben sizi hiç bırakır mıyım. Duymamış olayım lütfen " dedim
" damla beni iyi dinle de- " abimin cümlesini yarıda kesmek zorunda kalmıştım şarjım % 1 di ve kapanmak üzere olduğu için uyarı veriyordu.
" abi şarjım bitti ben seni sonra arayacağım hadi bay bay " dedim ve telfon kendiliğinden kapandı. Eve kadar geldiğine göre gerçekten önemli bor konuydu.
