42.BÖLÜM: Kral John

919 90 21
                                    

"Kraliçe Beatrice."

Coşkulu sesiyle beni karşılaması üzerine gülerek ona yaklaşıp ellerimi yanaklarına koyduğumda belimi tuttu. "Kral John."

Yüzündeki gülümseme genişledi ve açık mavi gözleri parladı. "Beni kırmayıp geldiğiniz için minnettarım. Haftalardır yolunuzu gözlüyordum."

"Elbette geldim. Zaten seni ve ülkeni ziyaret etmeyi istiyordum. Kuruluş balosu bahanem oldu."

Ellerimi yüzünden çekip ona yan döndüm ve sarayını inceledim. Dış cephesi turkuazla beyaz renkteydi. Benim sarayımdan küçük gözükse de görkemliydi. Bahçesinde palmiye ağaçları ve onlarca renkli çiçek vardı. Ne kadar ülkelerimiz oldukça yakın olsa da bize uğrayan soğuklar yerine bu ülke hâlâ sıcaktı.

"Ülkem ve sarayım sizinkilerin yanında sönük kalırlar. Çünkü sizin büyülü varlığınızdan uzaktalar."

Percival kralın sözlerine gözlerini devirdiğinde dudaklarımdaki gülümseme keyifli bir hal aldı. John'un koluna girdim. "Sizin gibi harika bir kral neyse ki burayı yönetiyor."

Koluna girdiğim elimin üstüne elini koydu. "Umarım ki çok yakında siz de benimle birlikte bu toprakları yöneteceksiniz."

Gözlerimi kaçırarak hafifçe başımı salladım. Percival ise gözlerini kısmış bana bakıyordu. Kral John'un benimle evlenmek istediği kısa zamanda herkesçe duyulmuştu. Aldous bunu öfkeyle karşılamış, baloya gitmemem için benimle defalarca konuşup ikna etmeye çalışmıştı. Percival sessiz kalmıştı fakat içinde yanan ateşi görebiliyordum. Kıskançlık ruhunda kol geziyordu. Ve az da olsa beni anlaması beni keyiflendiriyordu. Aylardır onu ve Agnes'i uzaktan izlediğimde nasıl kırıldığımı anlamalıydı. Bu yüzden biraz rol yapmanın kimseye zararı olmayacağını düşünüyordum.

Papa'nın evlenmek istediğimi dünyaya duyurmasıyla onlarca mektup almıştım. Prensler, bekar veya dul krallar ve soylular bana benimle evlenmek istediklerini söylemişlerdi. Hatta Dük Aaron'da...

"Harp sırasındaki duruşunuz beni etkiledi kraliçem. O zamandan beri sizi düşünmediğim tek bir anım olmadı. Her daim size sadık olacağıma yemin ettim. Eğer evlenme isteğiniz olmasaydı hislerimi açamazdım. Size büyük bir hürmet ve sadakatle bağlıyım. Sizinle evlenmek istiyorum."

Elbette onu reddetmiştim. Onun bana karşı ilgisi olduğunun farkındaydım lakin söylediği gibi yoğun duygular içinde değildi. O benim cesaret ve gücümden etkilenmişti. Beni kraliçe olduğum için seviyordu. Gerçek beni tanımıyordu.

Din adamları ve danışmanlarım bana bir kral veya prensle evlenmem gerektiğini söylemişlerdi. Ülkemizin ancak böyle kalkınabileceğini, halkın rahat edeceğini, bekar bir kraliçe olmamın zor olacağını, güçlü bir evlilik yapmam gerektiğini... İdeal gördükleri ilk seçenek de Kral John'du. Buraya gelmemde onların ısrarlarının da büyük payı vardı. Herkesin gerçekleştireceğim evlilik konusunda benden çok söz hakkı olması beni delirtiyordu. Üstelik evlenme gibi bir isteğim henüz yoktu. Bir anda Papa'nın benim adıma ülkelere aday aradığım hakkında haberler göndermesi bütün bu kaosun içine beni sürüklemişti. Herkese duyurulduğu için bu karardan cayamamıştım da.

Bir süre evliliğim hakkında konuşanların dilinden ve açmaya tenezzül etmediğim mektuplardan uzaklaşmak adına, tabii Maira ve Anthony ile de aramız açıktı, Kral John'un balosuna teşrif etmeye karar vermiştim. Aldous'un öfkesinden kurtulmak adına Milo'yu yalnız bırakmamasını bahane ederek sarayda kalmasını istemiştim. Yokluğumda vekilim olarak benim yerimi o alacaktı. Savaşa gittiğimde bu görevi Dük Robert'e vermiştim ama bu ülkeye gelirken onu yanımda getirmiştim. Anthony ise Aldous ile kalmak istediğinde şaşırmıştım. Ona tokat attığım için bana olan kırgınlığı geçmemiş olacak ki benden biraz uzak kalma isteğini kabul ederek onu da ülkemde bıraktım.

GAYRİMEŞRU PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin