10. Bölüm

421 18 6
                                    

Selaamm

Bölümü umarım beğenirsiniz 🤍

Oy vermeyi unutmayın 💕


Sesler duyuyor ama gözlerimi aralayamıyordum.
"Vera!"
"Uyan, güzelim uyan."
"Vera!" Bu Demir'in sesiydi.
"Abi hastaneye götürelim." Diyen de Murat'tı. Gözlerimi zorlukla araladım. Demir derin bir nefes aldı,
"Çok şükür." Yüzümü avuçları arasına aldı.
"İyi misin güzelim?" Başımı yavaşça olumlu salladım. Demir Murat'a döndü,
"Doktor çağır." Dedi, araya girdim.
"Gerek yok." Dedim pürüzlü sesimle, hava yeni aydınlanıyordu.

Demir beni yavaşça olduğum yerde doğrulttu ve sarıldı.
"İyisin demi?" Geri çekilip gözlerime baktı.
"İyiyim." Dedim tekrar, saçımı ve yanağımı okşadı.
"Çok korktum Vera" cevap veremedim. Murat,
"Yatağa götür biraz dinlensin." Dedi, Demir başını sallayıp, beni aldığı gibi kucakladı. İtiraz etmedim ve başımı Demir'in geniş omuzuna yasladım.

Saniyeler içinde yatağa gelmiştik. Demir beni yatağa koyduktan sonra üzerimi yorganla örttü.
"Demir," yatağın yanına diz çöktü. Saçımı okşuyordu,
"Söyle güzelim." dedi yumuşak bir ses tonuyla, Demir'i ilk kez böyle görüyordum. Gözlerindeki ifadeler yeterince belliydi, korku ve öfke.
"O adamlar kimdi?" Diye sordum,
"Bilmiyorum, ama bulucağım. Merak etme, korkma." Dedi, başımı aşağı yukarı salladım.

Ayağa kalktı ve odadan çıktı. Gözlerimi tekrar kapattım. O adamın maskeli yüzü aklımdan çıkmıyordu. Maskenin altından sadece gözleri ve dudakları görünüyordu. Kötü şeyleri bir tarafa bırakıp sadece uyumaya ve o anı unutmaya çalıştım.

                        ................

Uyandığımda aşağıdan Demir'in bağırış sesleri geliyordu. Yataktan kalktım ve odadan çıktım. Merdivenlerden indiğimde Murat'ı ve Demir'i gördüm. Demir,
"Amına koyayım, bu adam nasıl bu kadar rahat iş yapabiliyor ya?!" Murat şakaklarına parmaklarını koydu ve ovaladı.
"Orospu çocuğu bir de karıma zarar verdi. Götünden kan alıcam onun kan!" 
Salona girdim. İkisinin de gözleri bana kaydı, koltuğa geçip oturdum.

Murat dikkatlice bana bakarken Demir yanıma geldi.
"İyi misin?" Diye sordu bugün kaçıncı kez sorduğunu bilmeyerek,
"Evet, iyiyim. Uyumak iyi geldi." Dedim, Demir başını salladı ardından gözleri Murat'a döndü.
"Gel." Dedi, Murat sorgulamadan ayağa kalktı ve birlikte bahçeye çıktılar.

Gözlerimi oturduğum koltuktan onlara döndü. Demir,
"Kemal buraya gelin!" Tanımadığım bir sürü koruma hızla Demir'in karşısına geldi.
"Buyur abi" dedi başı önde biri Demir'e doğru,
Demir başını dikleştirdi.
"Kafanı kaldır, bana bak." Diyerek emir verdi. Adını yeni öğrendiğim koruma Kemal başını kaldırdı. Demir,
"Dün gece neredeydiniz o şerefsizler eve girerken?" Dedi sesini sakin tutmaya çalışarak, Kemal,
"Abi, yemekten sonra hepimize bir uyku bastırdı. İlk kez böyle oldu, gözümüzü açacak halimiz yoktu. Hepimiz bir yerde uyumuşuz. O yemekten sadece Baran yememişti. Onu da zaten bıçaklamışlar." Dedi, ne? Baran bıçaklandı mı?

Demir Kemal'in yakasından tuttu ve sarstı.
"Başlarım lan uykunuza! İçeri girip kızı bayılttılar oğlum! Siz ne için buradasınız lan! Eve girip çıkanı bilmeyecekseniz niye buradasınız siz!?" Bahçeye çıktım yavaşça,
"Haklısın abi, affet." Dedi mahçup bir şekilde, Demir Kemal'in yakasını bıraktı.
"Benden değil Vera'dan af dileyeceksiniz. Zarar gören o." Dedi sert sesiyle, Kemal kaçamak bakışlar attı bana.
"Affet yenge. Vallaha normalde böyle dikkatsiz değiliz. Affet bizi." Dedi açıklama yaparak,
"Tamam, önemli değil." Dedim ona bakarak,
"Sağol yenge, bir daha olmayacak." Dedi, başımı olumlu şekilde salladım.

Demir'e döndüm,
"Baran bıçaklandı mı?" Diye sordum,
"Evet. Şerefsizler eve girmelerine izin vermeyince bıçaklamışlar." Dedi,
"İyi mi peki? Birşey oldu mu?" Diye sordum korkuyla,
"Hayır, iyi. Ameliyattan çıkmış, akşam üstü getirecekler buraya, odasında dinlenecek." Dedi,
"İyi" dedim rahatlamış bir şekilde, Demir yeniden korumalara döndü.
"Bana bakın, birdaha böyle birşey olursa kendinizi kapının önünde bulursunuz. Duydunuz mu?!" Hepsi başını olumlu şekilde salladı.
"Gidin şimdi." Dedi Demir sert ses tonuyla, hepsi bir bir dağılırken biz de içeri girdik.

"Kimin yaptığı belli mi?" Diye sordum koltuğa otururken, ellerimi dizlerimin üzerinde birleştirdim.
Murat,
"Evet." Dedi onun da sesi sert geliyordu. O da bu olaya bi hayli sinirlenmişti.
"Kim?" Diye sorduğumda Demir bana yaklaştı.
"Boşver. Yorma kendini bunlarla, biz hallediyoruz." Dedi, üstelemedim. Bunlarla daha fazla uğraşmak gerçekten istemiyordum.

                              🫀🫀

Demir dışarı çıkmak için hazırlanıyordu ben koltukta oturuyordum.
"Nereye gideceksin?" Diye sordum,
"İşim var." Dedi sadece,
"O adamın yanına mı?" Gözlerini bana çevirdi.
"Hangi adam?" Diye sorduğunda ayağa kalktım.
"Dün eve birilerini sokan adam işte, öldürecek misin?" Diye sordum,
derin bir nefes aldı.
"Seni Zeynep'e bırakmamı ister misin? Kafan dağılır." Dedi konuyu değiştirerek, öldürcekti ama benim bilmemi istemiyordu. Onu bir katil olarak görmemi istemiyordu.

"Hayır, istemiyorum." Dedim, bana doğru bir adım yaklaştı.
"Neden böyle davranıyorsun? Birşey mi oldu?" Diye sordu,
"Oldu. Dün gece o kadar korkunç birşey yaşamışken şimdi beni evde tek bırakıyorsun Demir. Bir sürü koruma, hizmetli var ama sen evde olmadığın zaman kendimi tek hissediyorum. Hâlâ o adamın yüzü gözümün önüne geliyor." Dedim gözlerinin içine bakarak, derin bir nefes alıp devam ettim.

"Neyse boşver. Git nereye gideceksen." Dedim ve arkamı dönüp odadan çıktım. Yavaşça merdivenlerden inip bahçeye çıktım. Ares'in kulübesinin önüne gittim.
"Ares!" Dediğim de koşarak yanıma geldi. Ares kuyruğunu hızla sallarken ben de başını okşuyordum. Dışardan korkunç gözükse de fazlasıyla akıllı ve tatlı bir köpekti. Yabancılara karşı asiydi sadece. Vücudunu okşarken arkama baktı. Sonra hızla oraya koştu arkama döndüğümde Demir'i gördüm. Diz çökmüş Ares'in başını ve gıdığını okşuyordu.

Ayağa kalktı, bana tekrar yaklaştı.
"Tamam, özür dilerim. Düşünemedim sinirle, sana zarar verdikleri için sadece onları öldürme isteği var içimde. Gitmeyeceğim." Dedi ellerimi tutarak,
"Demir, ben fazla abarttım. İstersen git benim için-" dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup beni susturdu.

Eli belimi sardı.
"Gitmeyeceğim. Senin yanında olucam." Dedi dudakları biraz uzağımda dururken, sıkıca sarıldım. Dakikalar sonra korumanın sesi duyuldu. Birbirimizden ayrıldık, Demir korumaya döndü.
"Söyle,"
"Abi, Akın Ağca'nın gerçek soy adı Seray'mış." Akın Seray? O mu? İmkansız. Demir'in kaşları çatıldı.
"Ne diyorsun oğlum sen?" Dedi ciddi bir şekilde,
"Abi, derin bir araştırma yaptık o adamla ilgili. Soy adı Seray, hatta-" bana baktı göz ucuyla, hemen sonra tekrar Demire baktı.
"Yengeyle yakından bir akrabağlı var." Dedi, Demir'in gözleri bana döndü.

Ben ise şok olmuş bir şekilde yere bakıyordum. Dudaklarımın arasından tek bir kelime çıktı.
"Abim."
Senelerdir görmediğim, sadece var olduğunu bildiğim, abim. 








Tiktok: sennvebenn_1

Ateş ve Kor Where stories live. Discover now