17. Bölüm

315 16 3
                                    

Selamm

Umarım bölümü beğenirsiniz 🤍

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn

Keyifli okumalar <3

Beni tek hamlede kucağına aldığında dudaklarımız hâlâ birbirinden ayrılmamıştı. Yavaşça merdivenlere çıktı ve odaya girdi. Yatağa geldiğimizde beni yavaşça yatağa bıraktı ve üzerime usulca eğildi. Göğüslerimiz hızla kalkıp inerken birbirine değiyordu. İnce parmaklarımı saçlarına götürdüm, ardından yanağına indirdiğimde tekrar öpüşmeye başladık.

Beş saniye sonra dudaklarımız ayrıldığında kendini üzerimde biraz geriye ittirdi ve yüzünü boynum ile aynı hizaya getirdi. Göz göze geldiğimizde gözlerimi kapatıp boynumu biraz geriye yatırdım ve boynum biraz daha görünür hâle geldi. Boynuma küçük öpücükler bırakırken eli bedenimde geziyordu.
İlk önce boynumun sol tarafına küçük ve ıslak bir öpücük bıraktı. Sağ tarafına geçtiğinde eli bol tişörtün aşağısına indi.

Dudaklarını boynumdan ayırdı. Parmaklarını yanağımda hissettim ve gözlerimi araladım.
"Hazır olduğuna emin misin? En azından bugün, bunca şey yaşamışken?" Başımı aşağı yukarı yavaşça salladım.
Gömleğinin düğmelerini açıp pantolonun düğmesini de açtı. Gömleği çıkartıp elimi vücudunda gezdirdim. Tekrar boynuma küçük öpücükler bırakırken ara sıra da dudağımı öpüyordu.

Saniyeler sonra içimdeydi. Elleri yavaş hareketlerle göğüslerimden ellerime doğru ilerledi. Bileklerimi okşarken elimi tuttu. Başımı başka tarafa doğru çevirdim ve gözlerimi kapattım...

                           🦋🤎

Demir'in kollarının arasında gözlerimi açtım. Güneş tam olarak bize vuruyordu.
"Off," dedim sitemle, Demir'in uykulu sesini duydum.
"Sabah sabah güneş gözümüze vuruyor." dedim sinirle, Demir'in güldüğünü gördüm.
Ben de istemsizce gülümsedim.
"Niye gülüyorsun şimdi?" Diye sordum,
Eliyle belimi biraz daha sardı ve kendine bastırdı. Yorganı kafamıza kadar çekti ve güneşin tenimizi yakmasını engelledi.

"Tam bir dahisin sevgilim." Dedim alayla gülümseyerek, o da gülerek karşılık verdi.
Elimi yanağına koyup okşadım. Gözleri dudaklarıma kaydığında dün gece gözümde canlandı. Gülümsedim. Onun da dudağının yanı kıvrıldığında hâlâ gözleri dudaklarımdaydı.
"Tutma kendini." Dedim imayla, gözleri gözlerimi buldu.
"Ne?" Dedi anlamazca, dudağımı ıslattım.

Yüzümü biraz daha ona yaklaştırdım.
"Öpmek istiyorsun ya, tutma kendini diyorum." Dedim ukala bir tavırla, saniyeler sonra dudaklarımız birleşti.
İki dakika sonra ayrıldığında gözlerini gözlerime dikti.
"Seni çok seviyorum." Dedi fısıldayarak, ben dudaklarına yaklaştığımda kapının çalmasıyla durdum.
Demirin dudaklarının arasından sessiz bir küfür çıktı. Yorganı üzerimizden açtı ve cevap verdi.
"Söyle!" Diyerek seslendi kapının arkasındaki kişiye,
"Kusura bakma abi, on'da spora gidicem yarın, unutursam hatırlatın demiştin. O yüzden hatırlatmak istedim." Dedi kapının arkasındaki kişi,
"Tamam. Sağol, gidebilirsin." Dedi ve tekrar bana döndü.

"Hadi kalk." Dedi ve yatakta doğruldu.
"Niye ya, ne güzel yatıyorduk." Dedim üşengeçlikle yatağa yayılarak, güldü ve elimden tutarak kaldırdı.
"Spora güzelim. Bugün birlikte spor yapıcaz." Dedi, düşünür gibi yaptım.
"Peki bundan şeyin haberi var mı? Benim." Dedim gülerek, o da güldü. Beni aniden kucağına alıp yataktan kaldırdığında şaşkınca ona baktım.
"Demir, napıyon?"
"Senin kalkacağın yoktu, ben kaldırdım." Dedi ve tekrar yere bıraktı.
"Tamam tamam. Duşa girelim yaparız sporumuzu." Dedim ve banyoya girdim.

Ateş ve Kor Où les histoires vivent. Découvrez maintenant