11. Bölüm

434 18 1
                                    

Selaamm

Umarım bölümü beğenirsiniz 💖

Yarından sonra bu kadar sık bölüm atabilir miyim bilmiyorum okul olduğu için, ama sık sık yazıp atmaya çalışacağım :))

Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim 💕




Demir,
"Ne?" Dediğinde şaşkındı.
"Abim" dedim tekrar, ardından devam ettim.
"Yani, sadece abim olduğunu bildiğim abim." Dedim gözlerimi ona çevirerek,
Demir korumaya döndü.
"Başka birşeye var mı?" Diye sordu, koruma,
"Birkaç şehirde evi var. Varlıklı bir aileden geliyor. Şu an kendisi de varlıklı zaten, ailesi 8 yaşındayken varlıklı bir aileye vermiş. Bir kız kardeşi var, ailesi onu başka aileye verdiğinden beri hiç görüşmemişler." Dedi son cümleleri kurarken bana bakıyordu.

Demir,
"Tamam, git. Birşey olursa, öğrenirseniz söyle." Koruma başını olumlu salladı.
"Emredersin abi." Gitti. Demir tekrar gözlerini bana çevirdi.
"Ne zamandır görüşmüyorsun sen bununla?" Diye sordu,
"Babam 8 yaşında verdi başka bir aileye, o zamandan beri görüşmüyoruz." Dedi,
"O seni görse, veya sen onu görsen tanır mısın?" Omuz silktim.
"Bilmiyorum." Dedim sadece,
"Demir," ona bir adım attım.
"Onunla aranızda ne geçti. Neden senin evine birilerini gönderdi? Neden sana zarar vermek istedi?" Diye sordum büyük bir merakla,

"Babamın arkadaşının oğluydu. Eski tanışıklık yani, değişik mevzular vardı. Babam veya onun babası öldüğünde ikimizden birine şu an benim olan şirketi ve para bırakacaklardı. Babalarımız öldü, ona değil bana bıraktılar. O da hep benim yerimde olmak istedi. Taht kavgası gibi, beni bitirmeye çalışıyor." Dedi,
"Bizim evli olduğumuzu biliyor mu?" Diye sordum,
"Öğrenmiştir. Seni hatırlıyordur belki de." Dedi, sadece başımı salladım.

Uykum gelmeye başlıyordu ve hiç direnecek gücüm yoktu.
"Uyuyalım mı?" Diye sordum kafamı hafifçe omuzuma yatırarak, dudağının kenarı kıvrıldı.
"Uyuyalım." Dedi ve elimi tuttu. Demir Ares'in başını okşadı,
"Hadi yerine git." Dedi, Ares bir kere havladı.
"Yerine git." Dedi Demir kulübeyi göstererek, Ares kuyruğunu sallayarak hızla kulübesine girdi.

Bizde odaya çıktık. Dolaba yaklaştım, kapağını açıp içinden pijamamı çıkarttım. Demir banyodayken ben de üzerimi giyindim. Demir banyodan çıktı, üzerinde yine birşey yok altında gri bir eşofman vardı. Yatağa yattı, ben de ışığı kapatıp yattım. Kolları arkamdan yavaşça sardı. Kendimi ona daha çok yasladım, güvende hissediyordum.
"İyi geceler" dedim sesimi yumuşatarak,
"İyi geceler prenses" dedi kısık bir ses tonuyla,
"Demir,"
"Hı?"
"Gece uyuyamazsam seni de uyandırabilir miyim?"
"Uyandır güzelim de, niye uyuyamayacaksın ki? Normalde tüm gece uyuyorsun."
"Ara sıra o adamın yüzü aklıma geliyor.  Korkarsam falan-" cümlemi bitirmeden beni daha çok sarmalayıp kulağıma konuştu.

"Korkma. Ben burdayım, yanında. Kollarımın arasındasın. Güvendesin. Şimdi güzelce uyu, hiçbirşey düşünme. Sadece uyu, yanında olduğumu bil." Sessizce nefes alıp gözlerimi yavaşça kapattım. Demir'in rahatlatıcı sesini dinledim.
"Seni çok seviyorum, ne olursa olsun yanında olucam. Koruyacağım. Senin bana ihtiyacın yok. Sen zaten güçlü bir kadınsın. Ama kendini güçsüz hissettiğin her an ben yanında olucam.  Hep." Son duyduğum cümleler buydu. Devamı uzun bir karanlık.

                       ...................

Yüzüme vuran güneş ışıkları ile gözlerimi araladım. Demir yanımda değildi, saate baktım. Tam ondu. Demir'i aradım, ikinci çalışta açtı.
"Alo?"
"Demir,"
"Efendim?"
"Nerdesin?"
"Holdingte."
"Tamam, yanımda göremeyince merak ettim."
"Erken geldim bugün, birkaç iş vardı. Erken gelirim merak etme."
"Tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz."

Ateş ve Kor Where stories live. Discover now