5.bölüm

33.9K 1.7K 148
                                    

"Ben de bronzlaşsam?" dedim Zeynep Hanım'a ürkekçe. Zeynep Hanım kıkırdarken başını iki yana salladı.

Denizde çok yüzmemiştim, genelde havuzda yüzerdim ve kimsenin olmadığı erken ya da geç saatleri tercih ederdim yüzerken.

Şimdi sanki elbisemi çıkarırsam herkes bana bakacakmış gibi geliyordu. Gerçi çok da kalabalık değildi ama yanımızda getirdiğimiz 8 karşı cins bile yeterliydi.

"Hadi ama Lara'cım. Bak kardeşlerin girdi bile."

Evet, hepsi çoktan girmişti ve yalnız girmek de ayrı bir sorundu benim için.

"Benim de seninle girmemi ister misin?" diye sorduğunda utansam da başımla onayladım Zeynep Hanım'ı.

"Pekâlâ," dedi Zeynep Hanım elindeki güneş kremini sallayarak.

"Elbiseni çıkar da sırtına sürmene yardım edeyim."

Utansam da elbisemi en nihayetinde çıkarmış ve saçlarımı bir tarafımda toplayarak Zeynep Hanım'a sırtımı dönmüştüm. Zeynep Hanım sırtıma kremi sürdükten sonra elime verdi.

"Yüzüne sürmeyi unutma." Onu sessizce başımla onaylarken Zeynep Hanım da elbisesini çıkarmıştı.

O bildiğimiz tek parça saks mavisi bir mayo tercih etmişti. Sırtı kapalıydı ve neyse ki benim ona sürmeme gerek kalmamıştı. Ancak göğsü hatırı sayılır bir şekilde açıktı.

Zeynep Hanım da diğer kremi almış ve kendine sürmeye başlamıştı. 11 kişi plaja gelince haliyle birden çok krem getirmişlerdi.

İkimiz de sürme işlemini bitirdiğimizde Zeynep Hanım terliklerini çıkartarak elini bana uzattı. Ben de terlikleri çıkarttım ve uzattığı elini tuttum.

Kumlar biraz sıcak olsa da öğlenin sıcağı gittiği için o kadar da sıcak değildi neyse ki. Beraber denize doğru ilerlerken Edis'in "Abyacım ve annecim geliyoy!" diye bağırmasıyla geri dönmeyi düşünmüş ama Zeynep Hanım'ın sıkı sıkıya tuttuğu elim yüzünden ilerlemeye devam etmek zorunda kalmıştım.

"Korkacak bir şey yok bir tanem. Hepsi abilerin, kardeşlerin. Sana bir şey olmasına izin vermezler."

Gergince başımı sallarken boştaki elimle öndeki bir tutamı kulağımın arkasına kıstırdım. Soğuk su bacaklarıma değdiğinde ister istemez gülümsemiştim. Soğuğa bayılırdım.

Edis yunus balığı şeklindeki külotlu simitin içinde bize doğru gelmeye çalışıyordu. Onun bu çabasını gören Eren, Edis'i de ittirerek yanımıza geldi.

"Teşekküyley abicim." dedi Edis, Eren'e öpücük atarak.

Hâlâ su boyumuzu geçmemişti.

"Yüzmeyi biliyorsun değil mi?" diye sordu Eren bana. Onu başımla onayladığımda elimi tuttu. Afallayarak ona baktığımda başıyla Edis'i işaret etti.

"Anneme sattığıma göre dubalara kadar yarışabiliriz?" dedi sorarcasına, başıyla da ilerdeki dubaları işaret etmişti.

Gülümserken başımla onayladım onu.

"Olur."

"Olmaz!" diye bağırdı hemen benim ardımdan Edis.

"Abyacımla ben oynuycam."

"Biz de ikimiz birlikte onlarla yarışırız." dedi Kuzey abi yanımıza gelirken ve Edis'in simitini kavradı.

"Hem böylesi daha adaletli olur."

Eren nasıl yaptı bilmiyorum ama tek kaşını kaldırdı.

"Yenilirsen bir gün boyunca kredi kartın bende olur yalnız abi."

Bir HayliWhere stories live. Discover now