Bir Hayli

18.bölüm

Giydiğim kırmızı, siyah ekoseli bir etek, beyaz gömlek ve siyah renk cekete baktım. Okul kıyafetleri beklediğimden güzeldi.

Kabinden çıktığımda üzerimde hissettiğim bakışlar utanmama neden olmuştu.

"Okul eteği bu kadar kısa mıydı ya?" dedi Ege hoşnutsuzlukla.

Her ne kadar benden küçük olsa da belki de en çok karışanlardan daha doğrusu karışmak isteyenlerden biri oydu.

Ayrıca etek kısa falan da değildi. Hemen diz kapağımın bir parmak kadar yukarısında bitiyordu.

"Çok yakışmış bir tanem." dedi Zeynep Hamım gülümseyerek ve önce yanağıma bir öpücük bıraktı. Bu hepten utanmama neden olurken boynuma okulun armasını geçirdi ve düzeltti.

"Yakışmış..." dedi Eren gülümserken göz de kırpmıştı. Eren bu konulara çok takmıyordu ve belki de en çok sevdiğim huyuydu.

Utanarak başımı eğdim.

"Hala!" dedi Eliz eteğimi çekiştirerek ve kendi etrafında döndü bir tur ve tekrar gözlerime baktı.

"Dön!"

Dediğini yaparak etrafımda bir tur döndüğümde sevinçle ellerini birbirine çarptı ve neşeli bir kahkaha attı.

Edis elindeki neredeyse boyu kadar olan kıravatla koşturarak bu tarafa doğru gelirken beni görmesiyle durdu ve genişçe gülümsedi.

"Çok güzel oymuşsun abyacım!"

Sonra tekrar koşturdu ve Zeynep Hanım'ın bacaklarına sarıldı. Ardından elindeki kravatı ona uzattı.

"Annecim vütfen bundan alalım bana. Ben de giyincem babacım gibi, abicimley gibi!"

Zeynep Hanım o kadınsı kıkırtısını bahşederken Edis'in boyuna eğildi.

"Bu senin için biraz büyük. Yaşına uygun olanını alalım olur mu?"

Edis hevesle başını salladı aşağı yukarı.

"Alalım! Eliz'e de elbise alalım. Onun kayelsesi olcam!"

Hepimiz gülerken Eren alay kokan sesiyle "Nesi olcan nesi?" dedi.

"Kayelsesi!" dedi Edis saf saf bir kez daha.

"Hani babacım, annecime demişti ya... Bu gece senin kayelsesin olcam diye!"

Hepimiz tekrar güldüğümüzde Edis kaşlarını çattı ve küskünce kollarını birleştirdi.

Zeynep Hanım uzanıp yanağına bir öpücük bırakırken " Kavalye o bebeğim." dedi.

"Kavalye?" dedi Edis dikkatle Zeynep Hanım'ı tekrarlayarak. Zeynep Hanım onu başıyla onayladığında neşeyle şakıdı.

"Kavalye!"

"Nerede olacaksın kavalyesi?" dedi Ege ilgiyle.

Edis'in kaşları tekrar çatılırken kısa bir an düşündü. Sonra hevesle Zeynep Hanım'a döndü.

"Anne, Kuzey abimlen Esya abyamı evlendiyelim mi? Düğün yapalım onlaya! Ali abicim ve Ayya abyacımın düğününde babacım senin kaye- kavalyen olmuştu."

Hepimiz tekrar gülerken Zeynep Hanım Edis'in saçlarını dağıttı.

"Bu kararı biz veremeyiz bir tanem. Esra ablan ve Kuzey abin isterlerse, onlar kararını vermeli ne zaman olacağının."

Edis derin bir of çekerken omuz silkti.

"İyi o zaman bekliycez. Hem o zamana kaday Eliz'e dans etmeyi de öğyetiyim!"