16.bölüm

22.5K 1.5K 121
                                    

Yemeklerimizi yemiş bahçede Batı abiyle aldığımız pastayı, yiyorduk.

Bir yanımda Doğu abi otururken bir yanımda Güney abi oturuyordu. Eliz oradan oraya gezip herkese tırnaklarını gösterirken Edis, Zeynep Hanım'ın kucağında mayışmıştı.

"Demedi deme... Sen bu kızının peşinden çok erkek ayıklarsın!" dedi Kuzey abi gözüne sokarcasına tırnaklarını gösteren Eliz'in elini tutup öperken.

Kartal abi sıkıntılı bir nefes verirken Güney abi söze girdi.

"Bu yaşta böylede. İlerde kim bilir nasıl süslü olur?"

"Ay ne varmış canım? Renkler hoşuna gitmiş işte!" dedi Zeynep Hanım.

Kendisine dönen Eliz'e öpücük atarken "Çok da yakışmış benim kızıma!" dedi.

"Anlıyorum annecim..." dedi Eren hüzünlü marur bir tavır takınırken.

"Yaşlandığını kabul etmek istemiyorsun ama babaannesin sen artık. Torunun o senin!"

Zeynep Hanım ayağındaki topuklu terliklerden birini çıkarırken kucağındaki Edis yüzünden zorlansa da Eren'e atabilmişti.

Eren kollarını kendine siper ederek yüzüne gelmesini ancak engelleyebilmişti.

"Zevzek!" dedi ayıplarcasına Zeynep Hanım.

Metin Bey yarı azarlar yarı eğlenir bir tonda Eren'in kafasını kolları arasına sıkıştırdı ve saçlarını dağıttı.

"Annenle dalga geçme!"

Zeynep Hanım'ın sert bakışları Metin Bey'e döndüğünde Metin Bey öylece kala kalmıştı.

Zeynep Hanım Edis'i indirdi ve ayaklandı. Diğer elini de Eliz'e uzattı.

"Ben çocukları uyutacağım!" dedi son bir ters bakış daha atarak.

Metin Bey de hızla Zeynep Hanım'ın peşinden kalkarken "Hayatım!" diye seslendi.

Arkalarından hep beraber gülerken Eren önümüzdeki orta sehpaya çöktü.

"Hadi oyun oynayalım." dedi ardından da.

"Ne oyunu?" dedi Batı abi de yanına çökerken.

"Ben hiç... Hani varya biri hiç yapmadığı bir şeyi söyler, yapanlar puan kaybeder puanı biten çıkar ama biz cezalı yapalım."

"Ceza ne?" dedi Doğu abi de çökerken.

"Limon?" dedi sorarcasına. Kimseden itiraz gelmediğinde arkasındaki Ege'ye döndü.

"Kalk limon getir!"

"Niye ben ya!" dedi Ege huysuzca.

"En küçük sensin de ondan!" dedi Kuzey abi de çökerken.

Güney abi kendisiyle beraber beni de çekiştirirken Ege öfleye pöfleye içeri gitti.

Kartal abi de otururken çok geçmeden Ege bir poşet dolusu limon ve elinde bıçakla gelmişti.

"Böyle mi getirilir oğlum?" dedi Kartal abi azarlayarak ve kullanılmamış çay altlıklarına uzandı.

Ege omuz silkerken poşeti ve bıçağı Kartal abiye verdi ve yanıma oturdu.  Kartal abi limonları dilimleyerek çay altlıklarına koyarken Ege'ye de alttan alttan kötü kötü bakıyordu.

"Başlamadan önce..." dedi Eren hepimizde tek tek kısık gözleri altından bakarken.

"Herkes yemin edecek yalan söylemeyeceğine. Söyleyen ömür boyu tatlısız kalsın."

Bir HayliOnde histórias criam vida. Descubra agora