Karakterlerle Soru-Cevap

10.5K 568 179
                                    

Soru-cevap beklediğimden uzun oldu ve beklediğimden daha az vaktim vardı. Bunu yazana kadar öldüm öldüm dirildim ama bu halinden memnunum.

Diğer soru-cevaplardan bir tık daha farklı oldu.

İyi okumalar... Bol bol yorum yapın ve oylayın lütfen...

*

Yazarın Anlatımıyla

Sanırım biraz heyecanlıydım. Saçlarımı tek elimle toplarken elimle kendime hava yaptım.

Kamera tamamdı. Masa, ikramlar tamamdı. Kaydı başlatmadan son kez bir tipimi kontrol ettim.

İdare ederdi. Işık da iyiydi.

Kaydı başlattım ve soruları yazdığım kartları alarak yerime geçtim.

"Evet, bugün soru-cevap yapıcaz. Malum biraz kalabalık bir aile. O yüzden herkesi tek tek alıcam sevgili okurlarım."

Heyecanımı gülümsememin ardına saklamaya çalışsam da çok başarılı olmadığıma emindim.

"Sorduğunuz soruları guruplandırdım ve sırayla konuklarımıza soracağız şimdi ama önce içeri birini almadan bana gelen soruları hızlıca bir cevaplamak istiyorum."

Bakışlarım elimdeki kartları buldu. Bileğimdeki tokayı düzelterek sorunun cevabını aklımda toparlamak için oyalanıyordum.

" 'Kitabı yazmak nasıl aklına geldi? İlk hangi sahne aklında canlandı da yazmak istedin? İlham kısımlarını çok merak ediyorum.' demiş aranızdan biri."

Hafifçe boğazımı temizledim ve biraz öne çıktım.

"Aslında çok klişe bir kurgu ve amacım da buydu. Diğer kitaplarımda olayın çok ön planda kaldığını, karakterlerin içine çok giremediğimi fark ettim. Böyle bir klişe kurgu yazarak da daha çok karakterlerle ilgilenmek istedim. Nasıl olaysız bir şey yazabilirim derken instagramda karşıma bir video çıktı. Bir bebek mama sandalyesinde uyuya kalıyor, abileri televizyon başında. İlk fark eden abi diğerini uyarıyor ve birlikte kardeşlerini yatırıyorlar. Bu çok hoşuma gitmişti sebepsizce ve dedim ki neden engin abi kurgusu geçmişimle bir abi kurgusu da ben yazmıyorum. İlk aklıma gelen sahne de haliyle buna benzerdi. Böylece de ortaya böyle bir şey çıktı."

Bir yudum su aldım. Çok mu uzun açıklıyordum ki?

Gözlerimi kameradan ayırmamaya çalışarak ikinci soruyu okudum.

"Neden kitabın adı Bir Hayli?"

İster istemez güldüm.

"Çünkü kitaba bir isim vermem gerektiğini fark ettiğimde Bir Hayli dinliyordum. O an yalnızca isimsiz olmasından rahatsız olmuş ve geçici bir başlık koymak istemiştim ama sonra elim değiştirmeye gitmedi. Aynısı karakterlere isim koyarken de olmuştu. İlk abinin ismi tuttuğu takımla ilgili olsun demiştim. Koyabileceğim iki isim vardı ya Aslan ya Kartal olacaktı. Beşiktaş beni daha çok cezbetti o an. Bu arada takım tutmuyorum. Sonra 'K' harfiyle isim düşüneyim dedim. Kuzey geldi aklıma ama sonra tıkandım. 'K' ile çok isim yok. Dedim ki: "Şimdilik buna Güney, buna Doğu, buna Batı diyim. Sonra araştırır değiştiririm." Değiştiremedim. Başka isimleri de var ama artık onlar benim için Güney, Doğu ve Batı olmuştu. Hep elim önce ilk isimlerine gittiğinde bir yerden sonra değiştirmeye çalışmayı bıraktım."

Allah'tan diğerlerine geçici olarak ara yönleri vermek gibi bir hata yapmamıştım.

Derin bir nefes alırken boğazımın yumuşaması için bir yudum daha su aldım. Sanırım gerçekten çok konuşuyordum.

Bir HayliOnde histórias criam vida. Descubra agora