49.bölüm

14.1K 1.1K 84
                                    

Oy ve yorumlarını bekliyorum.

İyi okumalar...

Buğlem'den

"Daha buralardayım..." dedim Lara'nın yanağına sertçe bir öpücük daha bırakıp yerimden kalkarken.

"Kartal abiyle ne işiniz var ki?" dedi bir yandan da hoşnutsuzca ruj bulaşan yanağını silerek.

"Bir dava hakkında..." diye geçiştirdim ve Luka'ya bir bakış attım.

Lara hayır diyemeyen bir insandı ve belki biraz ön yargıdandı ama Amerika'dan gelmiş olması hoşuma gitmiyordu.

"Buralardayım..." dedim bir kez daha bu sefer Luka'ya vurgulayarak ve Lara'nın son kez yanağını sıktım.

Ardından da geldiğim yolu dönerek içeri girdim ve ardından da yukarı çıktım. Metin beyin çalışma odasına.

Kartal içerdeydi ve bilgisayarla uğraşıyordu.

Başını kaldırarak kısa bir an bana baktı.

"Eliz'in haftasonları bizimleyken çekilmiş fotoğraflarını topladım."

Elimiz zaten güçlüydü ve kaybedeceğimize dair bir düşüncem yoktu ama normal şartlarda.

Bu işte beni rahatsız eden bir şeyler vardı.

Aylin neden kaybedeceğini bile bile dava açsındı ki? Her şey fazla kolaydı.

"Ben de Orhan'la konuştum. Gelicek İstanbul'a. Eliz'in davasını da alacak."

Kartal'ın bilgisayardaki bakışları bu sefer anlık olarak değil doğrudan beni buldu.

"Anlamadım? Sen olmayacak mısın avukat?"

Bir kaç adımla koltuğa oturdum.

"Tabii ki elimi çekmiycem, her anında yanınızda olucam ama öncesinde Aylin'in avukatıydım. Bunu bize karşı kullanabilirler ki kullanmasalar da hiç etik değil. Ayrıca biliyorsun ben ceza avukatıyım ve bu işte hoşuma gitmeyen bir şeyler var. Bu konularda daha tecrübeli birinin de yanımızda olması iyi olur. Bir de..." dedim duraksayarak.

"Bir de?" dedi Kartal da merakla kaşlarını kaldırarak.

"Başımda bir soruşturma var da..."

Kartal 'Pes!' dercesine bir bakış attı.

"Ne soruşturması Buğlem bu yine?"

Ona ciddi olup olmadığını sorgularcasına baktım.

"Hani siz nezarete falan attırmıştınız ya savcım..."

Kartal dönen sandalyeyi tamamen beni karşısına alacak şekilde biraz döndürdü.

"Ben şikayet etmedim seni."

Gülümsedim ister istemez.

"Biliyorum, Yeliz savcının da şüpheleri varmış. Siz nezarete attırınca size özenmiş ve şikayet etmiş sağ olsunlar. Her adımımı izliyorlar resmen..!" dedim yüzümü buruşturarak.

Oysaki hiç öyle yasa dışı şeyler yapmazdım.

"Neyse..." dedim bacak bacak üstüne atarak.

"Davaya dönelim... En büyük eksiğimiz henüz Eliz'in çok küçük olması. Pedagog eşliğinde dahi olsa annen mi baban mı diye sormazlar ve bu yaştaki çocuklar genelde anneye verilir. Evet, öncesinde Aylin uyuşturucu kullanıyordu ama eğer uzun süredir kullanmadığını, tedavi olduğunu kanıtlar ve kızını istediğini söylerse... Olmayacak şey değil."

Bir HayliWhere stories live. Discover now