"hah"

14K 1.7K 993
                                    

Jisung'dan

Tuvalet kapısının sert tıklanışıyla kafamı dizlerimden kaldırmıştım.

"Jisung iyi misin aç kapıyı konuşalım." Jeongin'in sesiydi, yani aslında pek emin değilim sesler boğuk geliyordu. Sesimi çıkarmadan dizlerimi tekrar kendime çekmiştim, tek istediğim yalnız kalmaktı.

"Jisung eğer açmazsan kapıyı kırarım." Seungmin kapıyı sertçe yumruklamaya başlamıştı, beyaz kapının üstüne düşmesinden korkutğumdan kalkıp istemeden, yavaşça kapı kilidini kaldırmıştım ve dışarıya doğru hafif bir adım atmıştım.

Aynada yüzümün halini görünce kendime acımıştım. Gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı, altı mosmor, yanaklarım yüzümü dizlerime koymaktan tahriş olmuş gibiydi.

Felix'in boynuma sarılmasıyla derin bir nefes almıştım, arkamızda kalan Seungmin ve Jeongin'de gelip kollarını bize sarmıştı.

"Jisung, iyi misin?" Kafamı onaylarcasına sallamıştım. İyi miydim emin değildim ağladığım için hislerimi yitirmiş gibiydim. Duygularımı hissedemiyordum sadece ani bir sinir boşalması yaşamıştım. Yeterince yorgundum beynimi meşgul etmek istemiyordum.

"Yan tarafımızda bu gün sana sataşan cocuk oturuyordu ona baktıktan sonra birden sahneden indin." Nasıl bir yalan uydurmalıyım diye düşünürken tuvalet kapısının açılmasıyla hepimiz o tarafa dönmüştük.

"Jisung iyi misin?" O çocukla yanyana gördüğüm ve hocaların ağzından ismi düşmeyen çocuk yani Chan içeri girmişti.

"Sayenizde iyi falan değil!" Seungmin cocuğa sertçe çıkışınca Felix ve Jeongin, Seungmin'in kolundan tutup durdurmuştu.

"Bak Minho ne halt yedi bilmiyorum tamam mı?" Minho muymuş ismi?

"Tamam falan değil, madem hocaların ağzından düşmüyorsun madem her şeyde iyisin neden arkadaşına sahip çıkmıyorsun?" Seungmin'in gözlerinden resmen alev çıkıyordu fakat buna rağmen Chan gayet sakin ve umursamaz gibi bir tavırla cevaplar veriyordu.

"Jisung Minho bir şey mi yaptı?"

"Sadece Minho değil, hepiniz. Bana gülüyordunuz anksiyete krizi geçirmek üzereydim!"

Chan ağzını açmak üzereyken tuvalet kapısının tekrar açılmasıyla içeriye giren Minhoyu görmüştüm, ellerinde kanlar vardı.

"Ah, siz mi vardınız... Chan? Sen ne alaka çık şurdan çocuk musun ne işin var bunlarla?" Ah be Konyalım... Hala mı?

"Minho gerizekalı mısın? Bir küçük sınıfımız diye çocuk mu oluyorlar, geçen sene sende aynı konumdaydın." Minho'nun ağzından ellerindeki kanları temizlerken sadece küçük bir "hah" çıkmıştı. Bu: "öyle mi" der gibi değilde daha çok "Sende mi?" der gibi bir hahtı.

Tek düşündüğüm şey o Minho'nun kanı mıydı yoksa bir başkasının kanı mı?

"Sen yine kavga mı ettin Minho?" Minho elini peçete çıkartmaya çalışan makineye çalışması için vururken umrusamazca omuz silkmişti. "Hm hm."

"Kavga mı ettin?" Sormak ne haddime bilmiyorum ama Konyalım için endişelenmiştim.

"Sanane? Seni neden ilgilendiriyor ki sen git Konyalı birilerine bastır." Sırıtarak tuvaletten çıkınca Chan'da hızlıca peşinden çıkmıştı.

"Ben bu Minhoyu varya ters yatırıp düz severim." Seungmin'in sıkmaktan kıpkırmızı olan ellerini bakmıştım.

"Çocuklar tamam bakın sorun yok, sadece stres oldum ve bardağı taşıran son nokta bu oldu işte. Hem şu an çok iyiyim Konyalım bile söyleyebilirim! Ders başlamak üzere gitsek iyi olur." Kimsenin beni durdurmasına izin vermeden hızla tuvaletten çıkmıştım arkamdan Seungmin'in seslendiğini ama Felix ve Jeongin'in "üstüne gitme." Diyerek uyarıp, durduklarını duymuştum.

Hızlıca sınıfa girmiş ve sırama oturmuştum, Tae hocayı severdim onu hayal kırıklığına uğratmıştım ama elimde olan bir şey değildi ki kendisinin de bu tarz problemlerimden haberi vardı 9. Sınıfta çok fazla atak geçiriyordum, gittiğim psikologlar, arkadaşlarım ve ailem ataklarımın azalmasına sebep olmuştu nadiren ataklar geçiriyordum artık. Yine de çok kötü hissettiriyordu, sanki hiç alışık olmadığın bir duygunun bedenine girmesi gibiydi.

Bizimkilerde gelip sıralarına geçmişti Jeonginde bizden bir sınıf küçük olduğundan kendi sınıfına geçmişti. Ders başlamak üzereydi ama dinleyesim yoktu zaten bu dersten sonra öğle arası olacaktı. Her zaman yaptığımı yapıp bana bol gelen ceketimin kapşonunu kafama geçirmiştim. Bunu yapmayı seviyordum çünkü kapşon gözüme kadar düşüyordu. Kollarımı birbirine bağlayıp sıranın üstüne koymuş ardından kafamıda kollarımın üstüne koymuş kendime rahat bir yastık yapmıştım.


Ya bu Minho
Bu Minho niye böyle...

Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayıın 💗

Bir sonraki bölümde görüşelim 💘

Konyalım Yürü / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin