Konyalım Yürü / Minsung

Gelmiyormuş abi

Jisung'dan

"Gidecek miyiz peki?" Seungmin'in sorduğu soruyla kafasına bir tane geçirmiştim.

"Oğlum Konyaya gidiyoruz lan! Ne demek gidecek miyiz? Gideceğiz tabi ki off off! Yürü yavrum yürüü fistanını sürü!" Oynayarak koridora çıkmıştım.

"Jisung kes sesini." Minho'nun elinde izin kagıtlarıyla geldiğini görmüştüm bak hala ordan bana emir veriyor gıcık şey...

"Konyalımmm sende geziye geleceksin değil mi?" Olumsuz anlamda kafa sallamıştı.

"Hayır, gelmeyeceğim." Bir saniye kurşağımda bir şey kaldı, ha tamam hevesimmiş devam edebiliriz problem yok.

"Ne demek gelemeyeceğim, Minho senin memleketine gidiyoruz farkında mısın?"

"Lan puşt, benim memleketim falam değil tamam mı orası? Oyalama beni al şu kağıtları dağıt sınıfa yetmezse gel benden al." Elime kağıtları tutuşturmuş ve hızlı adımlarla yanımdan uzaklaşmıştı. Havada gerginlik var...

Sınıfa elimde ki izin kağıtlarıyla mutsuz bir şekilde girince tüm yüzler bana dönmüştü, kimseye bir şey demeden kağıtları öğretmen masasına bırakmış ve kendi sırama geçmiştim.

"Lan ne oldu şimdi birden?"

"Gelmiyormuş abi..."

"Kim gelmiyormuş?"

"Suyum gelmiyormuş Seungmin..." Seungmin düzgün anlatmam için boynumu sıkmıştı ve düzgün anlatmam için biraz azarlamıştı.

"Tamam ya... Minho geziye gelmiyormuş." Felix ve Seungmin bana göz devirmişti.

"Ne var abi? Gelse çok eğlenceli olurdu." İkiside omuz silkip birbirlerine ne yapacagïz bir bu salakla der gibi bakmıştı.

"Abi Konyaya gidiyoruz ama has Konyalı gelmiyor böyle bir şey olabilir mi ya!" Elimi masaya sertçe vurmuştum.

"Ya abi ders çalışmaya çalışıyorum şurda üf vurmasana sıraya!"

"Kes kız, acım büyük burda benim!" Defterimden bir kağıt alıp buruşturup Liaya atmıştım o da önüne dönüp sinirli bir şekilde nefes almıştı.

"Abi gelmesi lazım of!"

"Aslında o gelirse Changbinde gelir bence de gelmesi lazım..." Felix konuşunca mantıklı bulmuş gibi ona dönmüştüm.

"Cidden lan!"

"Abi onlar gelirse Chan da gelir gelmesinler boğarım o çocuğu orda!" Seungmin'e elimle hşş işareti yapmıştım

"Ağlamayacaksın şerefsiz kuçu ağlamayacaksın!"

İçeriye Jeongin'in resmen dalmasıyla tüm sınıf ona dönmüştü.

"Geziye geliyor musunuz lan!" Hepimiz onaylayınca derin bir oh çekmişti.

"Abi galiba Hyunjinde geliyor... Bana diyor ki neyse aynı odaya düşmek için bu gün sana büyü yaparım diyor. Korkuyorum oğlum zaten deccal gibi..."

"Hyunjin geliyorsa neden Minho gelmiyor oğlum?" Jeongin yanıma oturmuş kafasını elleri arasına almış düşünüyordu.

"Arkadaşlar tek sorun şu an Minho pezevenkinin gelmemesi mi gerçekten?"

"Evet, başka soru?"

"Lan bana büyü yapacak abi çocuk!"

"Çok üzüldüm, paramparçayım." Gülerek Jeongin'e bakmıştım onun bana öyle bakmadığını görünce anında ciddilesmiştim.