Ellerim acıyor

12.2K 1.6K 1.5K
                                    

Minho'dan

Eunjin ve Jisung'un ne konuştuklarını dinlemiştim biraz arkalarında durup, son nokta Eunjin'in Jisung'u yere itmesi olmuştu. Tekme atmaya kalkacakken ensesinden yakalamıştım.

"Bana baksana sen kendini ne sanıyorsun, yediğin dayak seni hala akıllandırmadı mı?" Evet, bu onu ilk dövüşüm değildi.

"Bırak beni!" Eunjin ellerimin arasında resmen çırpınıyordu ancak bırakmayacaktım bu kez ona bir yumruk çakmadan kaçarsa çok üzülürdüm

"Sana ne demiştim hatırlıyor musun Eunjin?" Çocuğun yüzünün dibine girerek konuşmaya başlamıştım.

"Bırak beni, tamam dedim." Ağzımın içinde ayıplar gibi nıck nıcklamıştım.

"Ne kadar ayıp, ne kadar ayıp... Adam dediğin sözünde durur Eunjin." Ufak bir kahkaha patlatmış ardından Eunjin yakalarından tutup hafifçe kendimden geriye doğru çekmiş ve yakasını tekrar düzeltmiştim.

"Seni bırakacağımı mı sandın?" Ellerimle demin düzelttiğim yakasından tutup güzel ve sağlam bir kafa atmıştım zaten attığım gibide yere yığılmıştı.

"Ah, burnum!"

"İyi vurdum yalnız bak benimde kafam acıdı! Ha birde şey unutmadan düşene birde ben tekme vururum." Gülmüştüm ve karnına doğru bir tekme savurmuştum.

"Eğer birkez daha aynı hatayı yapacak olursan bu tekmenin gireceği yer karnın olmayacak." Jisung'a doğru döndüğümde şok içinde beni izlediğini görmüştüm.

"Kalk yerden."

"Ellerim acıyor."

"Yerden kalkmaman için bir sebep göremiyorum?" Kollarımı önümde bağlamış yerden kalkmasını bekliyordum.

"Ellerim acıyor Minho." Yerden zorlanarak ve ellerini kullanmadan kalktığında ancak o zaman ellerinin kanadığını fark etmiştim.

"Bunu o mu yaptı?" Sesim yüksek çıkınca Jisung irkilmişti, bende korkutmamak için sesimi biraz alçaltarak tekrar sormuştum.

"Jisung cevap ver, bunu o mu yaptı?" Sadece kafa sallamıştı.

"Seninle sonra görüşeceğiz Eunjin, burdan akan her damla kanı ağzından burnundan hatta kıçından bizzat akıtacağım!" Beni duyduğunu, duyuyorsa bile anladığını sanmıyordum. Tek yaptığı yerde kıvranmaktan başka bir şey değildi. Şayet Jisung burda olmasa daha beter ederdim ama Jisung'un atağı tutardı... Neden umrumda bilmiyorum ama onu o halde görmek beni üzüyor özellikle de eğer benim yüzümdense.

"Sırtım çok acıyor..." Sırtına baktığımda bazı yerlerde kan lekelerinin olduğunu görmüştüm.

"Kucağıma almamı ister misin? Pansuman yapacağız." Jisung hemen kendini geri çekerek konuşmaya başlamıştı.

"Tamam yani Konyalıdan başkasına bastırmam dedim de evlenmeden olmaz!" Bu çocuk neden böyle diye bazen sorguluyorum sonra okulun içinde Konyalım'ı bağırarak söyleyen birinin en fazla ne kadar zeki olabileceğini düşünüyorum ve susuyorum.

"Bana bak, bende çok meraklı değilim hayvan gibisindir zaten, iyilik yapalım dedik iyi ki." Omuz silkerek yürümeye devam etmiştim .

Jisung'un arkamdan adım atışını ve sonra ağzından kaçırdığı küçük acı iniltisini duyunca arkamı dönmüştüm.

"Aslında şey düşündüm de..." Jisung ellerini önünde birleştirmiş öylece duruyordu, pekala kucaklamam gerekiyordu.

Hiçbir şey demeden sadece yanına bir adım atarak kolayca kucağıma almıştım.

"Ağırım biraz kilo aldım..."

"Spor salonunda kaldırdığım ağırlıklardan bile daha hafifsin Jisung kes sesini." Gözleri şokla açılmış ve bana bir kaç saniye öylece durup bakmıştı.

"Şey... Ben bizimkilere bir haber versem?"

"Şimdi cebinden telefonunu çıkarman için seni aşağı mı indireyim Jisung, varınca ver." Elini arka cebine atmaya çalışmıştı

"Kıpırdaşma Jisung bak atarım şuraya kalırsın burda önüne de beyin eksikliği için tedavi olmam gerekiyor diye pankart açarım."

"Ya şu cebimden bir alıverir misin?" Oflayarak Jisung'un kalçasını tek elimle daha sıkı kavramı ve kendi göğsüme doğru çekerek arka cebinden telefonu çıkarmıştım.

Sıkı kalçalar...

"Sapık mısın be! Elledin resmen popomu?"

"Jisung sence ellemek istesem seninkini mi ellerdim?" Jisung dudaklarını büzmüş ve öyle bana bakmıştı.

"Ben her gün onu pudralıyorum masaj yapıyorum bir kere tamam mı?" Sadece gülmüştüm ve bir kaç saniye sonra konuşmaya devam etmiştim.

"Pekala, Jisung." Eski evimize getirmiştim buraya annemler uğramazdı. Sorun olmayacaktı yani...

Jisung da bir bahane uydurmuş ve arkadaşlarına yalan söylemişti.

"Sakın kalkma yerler kaygan bak halı falan yok otur burda geleceğim sargı bezini falan alıp."

"Konyalı, sence kalkabilir miyim? Kalksam senin kucağında neden geleyim, doğarken beyinsiz veya kordonlu doğdun heralde sen..." Göz devirmiştim, dalaşırdım şimdi şununla ama kıyamadım yine de. Sürekli kalçasını tutarak acıyla inliyordu ve her ne kadar gülmek istesem de bunu yapmıyordum.

Jisung'u daha fazla bekletmemek için üst kata çıkmış ve sargı bezlerini, kremleri, ağrı kesicileri aramaya başlamıştım.

"AAAA! BU SEFER NET KIRILDI!"



Jisung icin bir dakikalik saygi durusu...
VDKWGFKWHDKWHKDHWKZHWKHD

Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayıın 💗

Bir sonraki bölümde görüşelim 💘

Konyalım Yürü / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin