e kaçtım

11.3K 1.6K 1.1K
                                    

Jisung'dan

Ağzım şok içinde açılmış halde hala Minhoya öylece bakıyordum, muhtemelen şu an karşımda ak sakallı dedeyi görsem daha az şaşırırdım.

"Duymuyor musun? Naber dedim." Rüyada olup olmadığımı anlamak için Minho'nun koluma bir cimcik atmıştım, bir saniye bu tam tersi mi yapılıyordu ya?

"Neden cimcikledin?" Bana deliymişim gibi bakıyordu.

"Rüyada mıyım diye kontrol etmek istedim."

"Şapşal onu kendine yapman gerekiyordu." Demiş ve ardından kolumu cimciklemişti. Bende refleks olarak ensesine bir tane kapatmıştım tabi.

"Tamam değilimişim ne cimcikliyorsun lan pezevenk!" Ensesinu tutmuş bana bakıyordu, biraz hızlı geçirmişim kıpkırmızı kaldı çocuk.

"Hani gelmeyecektin sen? Küsüm ben seninle bana yalan söyledin." Omuz silkip kolları bağlamıştı ve önüne dönmüştü.

"İyi, en azından sessiz bir yolculuk geçireceğim." Öküz işte öküz ne beklersin ki? İnsan olsa "ay yok ben öyle demek istemedim." Falan der ama bu...

"Öküzsün."

"Susman gerekmiyor muydu, küssün ya..."

"Barıştım lan, sırf sana inat barıştım!" İşin garip tarafı ona inat onunla barışıyor olmamdı...

"Tüh bu kötü oldu işte." Sırıtıp bana doğru dönmüştü.

"Gelmeyecektim ama o şerefsizin de geleceğini öğrenince geldim." Bir saniye, benim için mi geldi...

"Benim için mi geldin."

"Ne alakası var?"

"O zaman Eunjin'e mi aşıksın?"

"Ne alaka oğlum?" Üfleyerek önüme dönmüştüm, itiraf etsen ölüvereceksin zaten.

"Tamam yani senin için geldim denilebilir, yani senin için gelmedim aslında ama dolaylı yoldan senin için gelmiş sayılabilirim ama aslında senin için gelmedim, neden senin için geleyim banane yani değil mi? Sen kimsin ya!"

"Ben genelkurmay cumhurbaşkanı başbakanınızım."

Arkadan gelen sesle kafamız arkaya dönmüştü.

"Jeongin ye bak annem yaptı!" Hyunjin zorla Jeongin'in ağzına börek tıkmaya çalışıyordu Jeongin'de ellerini yardım çağrısı için açıp kapatıyordu.

"Hyunjin hyung yemin ederim kıçıma kadar doluyum! Rahat bırak beni ya."

"Onu ben alayım kanka." Changbin demin Hyunjin'in Jeongin'e yedirmeye çalıştığı böreği elinden alıp tek atmıştı.

"Ya ama of ya..." Hyunjin, Jeongin'e yazıklar olsun der gibi bakıyordu.

"Yazdım bunu kenara tilki çocuk..." Jeongin'in karşıdan bana sövdüğünü görebiliyordum. Ben halimden memnundum Minho ses falanda yapmıyordu hem gerçi tek konuşan ben oluncada biraz sıkıcı oluyordu.

"Aynen ya bende peyniri ve gerçekten zeytinin kendine göre has bir tadı var biliyor musun? Şu ağaçlar ne kadar güzel, bazen ağaç olmak istiyorum sonra da olmak istemiyorum bilmiyorum niye. Üf bu ara rüyalarım çok karmaşık."

"Sen kendi kendine mi konuşuyorsun?" Minho'nun bana attığı korku dolu bakışları görünce nazikçe gülümseyerek kafamı sallamıs ve ardından imalı bir şekilde konuşmaya başlamıştım.

"Yani yanımdaki beyfendi öyle güzel muhabbet ediyor ki kendi kendime konuşmak zorunda kalıyorum." Minho gülüp göz devirmişti.

"Tamam ne konuşalım?" Aşık bu bana ben diyeyim size.

"Ne bileyim ben, mesela senin neden gelmek istemediğini konuşabiliriz."

"Aman ya... Bak o olay babamın izin vermemesinden ibaretti."

"Şimdi ne değişti o halde?"

"E kaçtım..." Gözlerim resmen fal taşı gibi açılmıştı, umarım deki hastanesinden falan kaçmıştır.

"Yok yok yok bir şey yok bir şey yok hşş..."

"Cidden kaçtım." Umursamazca omuz silkmişti. Adama bak kendiyle birlikte keçileri de kaçırmış...

"Sen harbi delisin."

"Değil işte değil, değil, değil, cici kardeşim değil şeker kardeşim, Justin Bieber'im değil bebeğim değil." Bebeğim dedi! Evlilik teklifi evet diyorum.

"Evet!"

"Anlamadım?" Neden, mal mısın sen?

"Evlilik teklifi ettin bende evet dedim." Minho suratıma hala alık alık bakıyordu bence beyin kromozomlarından bir kaçı eksik ya da ben çok fazla zekiyim.

"Ya bebeğim dedin ya?" "Eee" demişti sadece

"Yani evlilik teklifi işte." Minho yalvarırcasına yukarı doğru bakarak ellerini açmış ağzının içinden bir kaç kelime söyleyip ellerini yüzüne sürüp emin demişti.

"Ne dedin."

"Söyleyemem gizli kardeşim."

"Ha peki o zaman özel hayat diyorsun yani kıpsss." Gözümü kırpıp dil çıkarmıştım, Minho da derin bir iç çekip gelen muavine dönmüştü.

"Jisung, neyli kek istersin?"

"Kek yemek istemiyorum, aç değilim."

"Kahvaltını yaptın mı?" Kafamı olumsuz anlamda sallayınca Minho bir çikolatalı kek ve çay alıp bana uzatmıştı.

"Ye." Puşta bak köpek egitiyor sanki...

"Yok aç değilim."

"Yersen mola verdiğimizde sana taç alırım, şu üstünde figür olanlardan."






Minho cok tatli bir teklif sundu ben olsam yerdim 😭 Bu gün Hyunjin bebegimin dogum gunune ozel iki bolum atayim dedik nasilim 😎

Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayıın 💗

Bir sonraki bölümde görüşelim 💘






Konyalım Yürü / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin