Konyalım Yürü / Minsung

Beni kör et kör

Baştan ufak bir uyarı geçeyim! Bu bölümde yemek adları bulunuyor eğer oruçlu olanlar varsa okumasın lütfen!!! |

"Ben sana sokarım görürsün gününü."

***

Minho dediğim şey üzerine bana aptal muamelesi yaparak bakmıştı. Kırıcısınız bayım...

Hepimiz otobüslere geçmiştik az bir yolumuz kalmıştı zaten.
"Abi Konya çok iyi memleket ya."

"Daha yeni geldik ve toprağa sadece adımını attın, onda da zaten kuru fasulye yedin."

"Kes sesini, sen ne anlarsın." Lafımı arkadan Konyalım açılması bölmüştü.

"Oooiyyy Konyalım mı!" Ayağa kalkıp otobüsün içinde oynamaya başlamıştım.

"Hey heeeey! Hani ya da benim elle dirhem pırasam, pırasam üç mum yaksam Konyalıyı arasam!" Herkes otobüsün içinde coşmuştu fakat bu durumdan tek memnun olmayan kişi Minhoydu.

"Minho biraz bana katılır mısın lütfen ama ya! Bak konyalıdan ben bir oğlan doğurdum! Yürü yavrum yürü fistanını sürü..."

"Yala dedi yalama bile daha iyi giderdi şu an..."

Oha ne dedi, Konyalıma laf ettirmem.

"Konyalım taş gibi, yok hiç limiti."

"Bak sana bir çakarım görürsün limiti." Yorulduğum için kendimi koltuğa atmıştım o sırada hocanın seslenişiyle herkes ayaklanmaya başlamıştı.

"İniyoruz çocuklar birbirinizden ayrılmayın!" Fırsattan istifade sıkıca Minho'nun koluna yapışmıştım.

"Ne yapıyorsun?" Minho elini uzatmıştı.

"Elimi tut." Sessizlik.

"O hâlde kaybol." Hani elimi tutmayacaktın hani aşk yoktu? Sırıtarak elini tutmuş ve ilerlemeye başlamıştım.

"Çocuklar resepsiyondan odalarınıza giriş kartlarınızı alabilirsiniz. Kimin kiminle kalacağını bizde bilmiyoruz herkes rastgele odalara verildi." Herkes resepsiyon kısmına koşmuş ve kartlarını almaya başlamıştı.

"202?" Hyunjin bağırınca Jeongin aglamaklı bir ses çıkarmıştı.

"202..."

"Jeongin akşama kadar partiliyecez abi! İnanabiliyor musun manifestlerim tuttu resmen aynı odada kalıyoruz hatta yataklarımızıda birleştiririz!" Jeongin sadece kafa sallıyordu. Çok üzülüyorum ben bu bahtsıza ama bi yandan da çok salak Yunan tanrısı gibi çocuk, diz çok dese önünde diz çökecek bu çocuğu istemiyor.

"164 kimde?" Hepsi kartlarına bakmıştı ama kimseden ses çıkmamıştı.

"Abi tanımadığım birisiyse ne olacak!" Dizlerimi döverek ve vah vahlanarak konuşuyordum.

"İllaki tanıyorsundur yani sen onu tanımasanda eminim o senin son rezilliklerinden sonra kesin tanıyordur yani." Minho gerilmiş gibiydi.

"Chan ve Changbin, Felix ve Seungmin, Jeongin ve Hyunjin ben ve Yeonjun diye bir çocuk kalıyor sanırım..."

"Yeonjun iyi çocuktur ya bizim sınıfta o." Minho omuz silkmişti.

"Pek umrumda değil tüm gün barda olurum zaten."

"Alkol yasak kanka." Minho "nasıl olur?" Der gibi bakınca gülmeye başlamıştım.

"Minho aydınlanma döneminde... Neyse ben gideyimde oda arkadaşıma bir bakayım bari." Yanlarından ayrılıp odama doğru ilerlemeye başlamıştım. Cidden bendeki de şans yani...