Şirine

45 7 4
                                    

Saatler sonrasıydı anlaşılan.Cama doğru baktığımda güneşin batmak üzere olduğunu gördüm.Akan gözyaşlarım yüzümü ferahlatıyordu.Arkamı döndüm.Ne!kapı açık mı kalmıştı?Saatlerce bunun farkına varmamıştım.Kutunun içinde ki bir kaç eşyanın üstü çizilmiş ve çatlamıştı.Bu yine biraz moralimi bozmuştu.Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildikten sonra zorlukla ayağa kalktım,tutulan bacağım yüzünden biraz ayağım burkuldu ve yine otura kaldım.Tekrar deneyerek zorla ayağa kalktım tekrardan.Arkamı döndüğümde tutulup kaldım.O buradaydı...Nasıl olabilirdi?Saatlerce burada mıydı?Şaşkındım donup kalmıştım.Yine o yeşil gözlerin sahibiydi karşımda ki,o neden gelmişti?"S-sen" titreyen sesim benide şaşırtmıştı,ama o sanki sesimin titrek çıkacağını biliyordu.İzledi,sadece beni izledi...

"Güzel şirine" ne?o bana şirinemi dedi.Şu gözlerine hayran olduğum adam."Biliyor musun?Seni çözemiyorum.Herkesi çözebilirim.Ama sen çok farklısın"gözlerini kısıp konuşuyordu."Sen ne zaman geldin?"diye sordum.Bir şey söyleyecekken sözünü kestim "Bugün söylediğin o söz vardıya.Ben neden yolun ucunda ışık görürken,çıkmaz sokağa gireyim? diye." beklemediğim bir şekilde sözümü kesip "Evet" dedi."Ne demek istedin?" diye sordum. "Konu nerelerden nereye geldi.Neden bu soruyu soruyorsun?" doğru söylüyordu.Neden bunu soruyordum. "Bilmem merak etmişimdir belki.Siz hiçbir şeyi merak etmez misiniz Rüzgar müdürüm"diye sordum."Siz,Rüzgar müdürüm" diye tekrar etti ve anlamayan gözlerle bana baktı."Ben sadece ilgi alanımda ki konuları merak ederim Doğa" ismimi ilk defa birisi bu kadar muhteşem söylüyordu.İlk defa birisi benim ismimi sevmeme neden oluyordu.O kadar güzel söylüyordu ki ismimi..."Mesela ne gibi?" diye sordum burnumu çekerek."Bunu bilmen için beni çok iyi tanıman gerekir şirine,ve bu imkansız"dedi sinirlerimi bozarak."Herşeye o kadar emin olmayın bence Rüzgar müdürüm.Bir bakarsınız sizi kendinizden daha iyi tanırım."dedim emin bir sesle."Öyle mi diyorsun?"dedi ama bir soru sormuyordu sanki."Bilmem bunu zaman gösterebilir bence.He bu arada,senin beni çözememenin nedeni bence gayet ortada.Bu kadar aptal olduğunu düşünmüyordum." ne diyordum ben gıcık bir kız olmaya mı başlıyordum."Neymiş ortada olan?" oturduğu tek kişilik kahverengi koltuktan kalktı ve bana yaklaşabildiği sınıra kadar yaklaştı.Aramızda o kadar az bir mesafe vardı ki neredeyse yarım karıştı."Beni daha bugün gördün.Sadece ismimi biliyorsunuz Rüzgar müdürüm."dedim."Bu kadar emin olma"dedi yüzünü ciddileştirerek."Nasıl yani?" diye sordum.Benden uzaklaştı ve kapıya doğru yöneldi.Kapıya doğru yürümeye başladı."Sana bu uzun gecede iyi geceler şirine" ne şirinesi ya "Uzun gece mi?Aklımıda mı okumaya başladın.Hem ben şirine felan değilim!"dedim."Buna da bu kadar emin olma şirine.Tekrardan iyi geceler." yavaş bir şekilde kapıyı kapatıp çıktı arkasından yüksek bir sesle "Rüzgar!" diye bağırdım.Ne!Rüzgar mı?Ne zamandan beri ismiyle hitap etmeye başlamıştım!Daha bu sabah tanıştım.İnşallah dediğimi duymamıştır diyerek kendimi dün ki gibi yatağa fırlattım.Bana mı uzun geceler?Bu gece düşünmem gereken önemli bir konu vardı ancak ben derin bir uykuya daldım...

Doğa'nın Rüzgar'ıWhere stories live. Discover now