29

4.1K 558 1.2K
                                    

Selaaaam, nasılsınız?

Sınırı geçtiğiniz teşekkür ederim öncelikle. Oy veren, yorum yapan, desteğini gösteren herkesi kocaman kocaman öpüyorum🤎 Eveeet geldik benim heyecanla beklediğim bölümlere. Özellikle bu ve bir sonraki bölümü yazmak için upuzun bir yol kattettim. Tam da hayal ettiğim gibi zevkle ve şevkle yazdım. Umuyorum ki siz de çokça seversiniz.

Bu sefer sınırımız +270 olsun. Bolca da yorum istiyorum lütfen. Eskiden yorum yapan ama artık sadece okuyup geçen okuyucular olması üzüyor beni😔

Keyifli okumalar dilerim🌸🤍


***

29. Bölüm: "Sen sevilmek için fazlasıyla yeterlisin."


🎼 Agust D - People Pt

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



🎼 Agust D - People Pt.2 (ft IU)

Jimin, Doktor Chang'ın muayenesindeki sedyede oturmuş, aşağı sarkan ayaklarını usul usul sallarken bir yandan kan alınan koluna eline tutuşturdukları pamuğu bastırmaya devam ediyor bir yandan da tüm bu olup bitenlere bir anlam vermeye çalışıyordu. Hoş, o an için bunu yapmak hiç kolay değildi. Zihni durmuştu sanki. Yoongi'yi ve çiçeklerini gördüğü andan sonrası büyük bir karmaşa ve telaş içinde o kadar hızlı gerçekleşmişti ki hastaneye gelmeleri, muayene edilmek üzere Yoongi'den ayrılması ve yapılan bir dizi tetkik neticesinde kendisini burada, bu dezenfektan kokan odada bulması birkaç saniye sürmüştü sanki. Ne düşüneceğini, ne diyeceğini ya da ne yapması gerektiğini bilmiyordu. İçinde, yüreğinde bir yerlerde garip bir his vardı durmaksızın sızlayan. Jimin'e yalnızca yarım saat önce Doktor Chang'ın önünde çırılçıplak soyunduğunu, soğuk ellerin ve meraklı bakışların tüm vücudunda gezindiğini ama çiçeklerini bulamadığını hatırlatıyordu.

Çiçekler...

Yoongi'nin dudaklarını süsleyen irili ufaklı çöl çiçeklerinin görüntüsü gitmiyordu gözlerinin önünden. Hayatında gördüğü en güzel şeydi. Mor ve sarı çöl çiçeklerinin birbirleriyle uyumu bir yana Yoongi'nin pembe dudaklarında o kadar hoş durmuşlardı ki Jimin'in kurdu tek kelimeyle çıldırmıştı.  Alfanın çiçeklendiğini fark edince göğsü sevinçle kabarmış, aldığı soluklar bahar havası gibi bir şenlik estirmişti içinde. Ancak Jimin'in hemen her mutluluğu gibi bu da kısa sürmüştü. Çiçekleri olmadığını anladığı andan bu yana düşünmek istemediği tek ihtimal dört dönüyordu zihninin içinde. Kurdu sessizce sakin bir köşeye çekilmiş nihai anın gelmesini beklerken Jimin de Yoongi'nin başkasıyla çiçeklenmiş olabileceği gerçeğini düşünmeye koyulmuştu.

"Lütfen," diye mırıldandı kendi kendine. "Lütfen, tanrım, acı bana..."

Yoongi'den vazgeçmek zorunda kalırsa ne yapardı?

Hayatının aşkı gerçekten de bir başkasıyla çiçeklendiyse ondan ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu. Mührü bozdurmaları bile gerekecekti. Üstelik Yoongi de kurdu da her kimle çiçeklendiyse onu isteyecekti apaçık. Jimin hayatından geçip giden sıradan bir omega olacaktı. Bütün o aşk sözcükleri hiç söylenmemiş, ikisinini de zevkten çıldırtan o akşamlar hiç yaşanmamış, sevgi dolu öpücükler ve sıcacık, şefkat dolu kucaklar hiç paylaşılmamış gibi olacaktı. Jimin onu tutarken, öperken ve kollarıyla sımsıkı sararken dünyanın en değerli varlığı oymuş gibi davranan alfasını kaybetmeye hazır değildi. Hoş, hiçbir zaman da olamazdı. Yoongi'nin onu aldattığını zannettiğinde bile buna hazır değildi.

oxytocin : yoonminWhere stories live. Discover now