Güney Kore cemiyet hayatının en gözde ve sevilen omegası Park Jimin, gördüğü ilk anda kızgınlığa girmesine neden olan alfa Min Yoongi'den nefret ediyordu. Yoongi'nin ise masum güzelliği ve saf ruhu ile dikkat çeken bir asilzade olan omega ile ilgili...
Diğer bölüme çok az etkileşim gelmiş üzüldüm biraz😔 yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar en azından oy vermekten çekinmeyin sınır koymak istemiyorum finale iki bölüm kalmışken
Keyifli okumalar diliyorum ve kocaman öpüyorum🤍
***
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
43. Bölüm: "Ancak bir melek böyle kokabilir."
Sonraki haftalar Yoongi'nin beklediğinden daha hızlı, umduğundan daha kolay geçmişti.
Ülke gündemi epey yoğun ve karışık olsa da Jimin ile evliliklerinin belki de en güzel, en huzurlu ve en sakin günlerini yaşıyorlardı. Yoongi bütün boş zamanlarını hamileliğinin beşinci ayını yarılayan omegası ile geçiriyor, zaman zaman eve geç gelse bile mutlaka Jimin'le, onu kollarının arasına alıp sıkıca sarıp sarmalayarak ve feromonları ile yatıştırarak geçiriyordu. Birkaç gün önce kendi evlerine döndükleri günden beri Jimin iyiyden iyiye neşelenmiş, tüm enerjisini evine ve bebek odası yapmayı planladıkları odanın dekorasyonuna harcar olmuştu. Hayatları hiç olmadığı kadar yolundaydı. Bazen yürüyerek, bazen koşarak ve bazen de öylece dikilip yanlarından geçip giden felaketleri izleyerek geride bıraktıkları yol onları nihayetinde hak ettikleri yere getirmişti.
Yoongi her akşam eve dönüp de Jimin'in feromonları ile dolup taşan, onun sesi ve şen kahkahaları ile huzura kavuşan yuvasında olmayı seviyordu. Erken dönmeyi başarırsa Jimin ile aynı sofraya oturuyor, günlerinin nasıl geçtiği konuşup gülüşerek yemeklerini yiyorlardı. Jimin'in bütün gün neler yaptığını, kimlerle görüştüğünü, bebekleri için neler aldığını ya da ne hayaller kurduğunu dinlemek kadar Yoongi'yi mutlu eden hiçbir şey yoktu. Omega gözlerini kocaman açıp yalnızca Yoongi'ye özel olan o cilveli sesi ve sağa sola salladığı elleri ile mağazada gördüğü cibinlikli, ahşap beşiği anlatırken karşısında sabun köpüğü gibi eriyip gidiyordu alfa. O an ikisinin de kalpleri aynı ritimle atıyor, feromonları evin her bir köşesini işgal ederken kurtları da birbirlerine sokulup sıcaklıklarını paylaşıyordu.
Yine de kendi küçük dünyalarında yaşadıkları huzurlu günlere rağmen Yoongi'nin zamanını alan ve zihnini meşgul eden başka pek çok şey vardı. Seçim Kurulu'nun verdiği karar neticesinde geçen pazar günü yapılan erken seçimin sonucunda tam da beklendiği gibi Seokjin'in partisi iktidara gelmiş, bu durum vitanın ebeveyni olarak Yoongi'ye de belli sorumluluklar getirmişti. Üstelik Seokjin'e olan açık destekleri bir yana en yakın arkadaşına manevi olarak da arka çıkması gerektiğinin farkındaydı Yoongi.
Neticede tam da bu sebeple çiçeği burnunda yeni başkanlarını Başkanlık Ofisi'nde ziyaret etmek üzere evden ayrılmıştı bu sabah. Arabasını Mavi Saray'ın bahçesindeki valeye teslim ettikten sonra bir dizi prosedürden geçerek Seokjin'in ofisine ulaştı. Onu parti binasında değil de burada, yıllardır hayalini kurduğu makamında görmek Yoongi için yeni ve farklı bir durumdu. Ufak tefek bir omega olan sekreterin onun için açık tuttuğu kapıdan içeri girdiğinde Seokjin'i masasında, bir yığın dosyaya gömülü vaziyette buldu ve elinde olmadan büyük bir kahkaha attı.
