0.9

70 7 4
                                    

Win hastaneden genç patronun evine getirilmişti. Anladığı kadarıyla genç patronun diğerlerinin evinde kalmasını kabul etmesinin sebebi kendisini göz altında tutarak Boss ile onun aleyhinde iş birliği yapıp yapmayacağımızı kontrol etmekti. Tabi kendisini öldürmeye çalışan bir diğer adam da vardı. Onu öldürmek isteyenlerin listesi bir hayli kabarık diye düşündü Win.

Eve geldiğinde onun geleceğinin haberi herkese verilmişti anlaşılan kendisine ayarlanmış bir oda ve yemek ile karşılandı. Buraya geleli birkaç gün olmuştu odanın dışına pek çıktığı söylenemezdi ama ev oldukça sessizdi. Köpeklerin arada havlaması ve evde çalışan hizmetkarların konuşmaları duyuluyordu. Win, Nani ve Rue ile sürekli iletişim halinde kalmaya çalışıyordu.

Rue'nun anlattığı kadarıyla Boss parayı görünce onu affedip eve geri dönmesine izin vermişti. Nani biraz dayak yemiş ancak durumu kötü değil sadece birkaç morlukla ve evden çıkma yasağı ile işin içerisinden sıyrılmıştı. Win, Nani'nin yerinde olsaydı bu kadar kolay kurtulmasına izin vermezdi diye düşünmeden edemedi. Boss'a Mr. Vachirawit tarafından esir tutulduğu söylenmişti.

Win son birkaç gündür kendisini daha iyi hissediyordu. Kollarındaki ve tek bacağındaki alçı çıkmıştı. Değneklere yürüyebiliyordu. Evi gezmek ne var ne yok görmek istiyordu.

Genç patronu öldürmek için geldiği odanın önünde durdu. Kapının önünde uyuyan köpekler vardı. Varlığı ile hemen uyanan köpekler önce onu görünce havlamaya başladılar Win evdekilerin duyacağı korkusuyla köpekleri susturmaya çalışıyordu.

"Mr. Metawin, burda ne arıyorsunuz?" Win içinden küfür etti. Sahte bir gülümseme takınarak, onun bütün ihtiyaçlarını gidermesine yardımcı olan Susan ile göz geldi. Bu kadın bu evde kaldığı sürece onun eli kolu bacakları olmuştu.

"Yatmaktan canım sıkılmıştı. Biraz yürümek istedim etrafta, kusura bakmayın sizi de rahatsız ettim." Kadın içten bir gülümseme ile kendisine karşılık verdi.

"Olur mu öyle şey ne rahatsızlığı. Keşke bana haber verseydiniz ben sizi gezdirirdim. Mr. Vachirawit, bizi çok sıkı bir şekilde uyardı sizin her türlü ihtiyacınızı gidermek için emir aldık." Kadın Win'in bir şey söylemesine fırsat vermeden koluna girmişti. Kadının yanına yaklaşmasıyla ona doğru hırlayan köpekler sessizleşti.

Bahçede attığı birkaç turun ardından tekrardan odasına dönen Win köpekleri kapıdan nasıl uzaklaştırabileceğini düşünüyordu. Susan'a acıktığını ve varsa biraz etli bir yemek pişirip pişiremeyeceğini sordu. Susan Win'in iştahının yerine geldiğini düşünerek "zevkle yaparım" cevabı verdi.

Elindeki tabağı ıslık çalarak köpeklere gösterdi. Köpekler önce gelmekte tereddüt etselerde ardından planında başarılı olmuştu. Kapının kulpuna elini koyup açmasıyla omzunda bir el hissetti.

"Ne halt yediğini sanıyorsun?" Win sesli bir şekilde yutkundu. Etrafına kısa bir bakış attı. Birkaç takım elbiseli adam ve Tu adındaki kadın oradaydı. Kendisini içeri itmesiyle değneklerle dengesini sağlayamayıp yere düştü. Kapıyı kapatıp üstüne doğru yürümeye başladı.

"Fazla meraklısın heh" değneklere kendini savunmaya çalışan Win'in elindekileri tuttuğu gibi fırlatması Win'in daha da gerilmesine sebep olmuştu. Kapıyı neden kapattığını anlama çalışıyordu bir yandan. Çenesinin altına getirdiği eliyle başını arkaya doğru itmişti. "Ne aradığını söyle?"

Win'in cevap vermemesi üzerine diğer elini kasıklarınds hissetmişti. Gözlerini onunla aynı hizaya getirip korkuyla ne yapacağına baktı. Genç patron elinin arasında sıkarken inlememek adına zor tuttu kendisini. Canı tarif edemeyeceği kadar acıyordu. Debelendikçe ve ittirmeye çalıştıkça sıkışı sertleşiyor ve katlanılmaz bie hale getiriyordu.

Korkusuz|BrightWinWhere stories live. Discover now