2.3 (+18)

27 2 0
                                    

Bir çırpıda çıkan pantolonu arsız ellerin durmasını sağlamıştı.
"Metawin sende sadistlik var sanırım duygusal olarak zarar veremeyeceğini düşündüğüniçin mi bedenime zarar vermek istiyorsun. Bu senin için fazla kaybetmeyi kabullenmiş davranış değil mi?"
Daha tepki bile vermeden iç çamaşırı da çıkartılmış ve içine bir parmak sokulmuştu.
"Genç patronumuz pek bir aceleci hah?" Win söylediği tüm sözleri görmezden gelmişti. Sanki bununla ilgili son derece rahat olduğu izlenimini vermeye çalışıyordu.
Parmakla birlikte içinde soğuk ve yapışkan bir sıvıyı da hissedebiliyordu. Losyon olmalıydı.
Asla ne zaman kendisini hazırladığından habersizce Win elinin altındaki omuzları sıktı ve başını geri doğru atıp boynunu açığa çıkardı.

Genç patron Win'in boynuna doğru uzanıp orayı ısırdı. Bu hamlesiyle Win'in bacakları kapandı. Tek eliyle tekrardan iki dizi ayırıp içeri ikinci parmağını soktu. Win'in artık dalga geçecek kadar keyifli hissetmiyordu. Üçüncü parmak içeri girdiğinde nefesi kesildi ve gözlerini sımsıkı kapattı. Dudaklarını dişleyip, istediği şeyi duymasını engellemeye çalıştı. İntikam alıyordu.

Onu ensesinden yakalayıp öpmeye ve yaptığı şeyi bir nebze olsun geciktirmeye çalıştı. Ancak dudakları şehvetle birbirini sararken eli de ondan bağımsız işini yapmaya devam ediyordu. Yeterli olduğunu düşündüğünde dudaklarını ayırdı ve penisini altındaki bedenin deliğine değdirdi genç patron.
"Derin bir nefes alsan iyi edersin sevimli şey" Win onun penisi içini doldururken bile söylenmekten geri kalmıyordu.
"Sevimli şey mi, bu ne eskort muamelesi mi yapıyorsun sen bana, muameleni si... AAAHHH" Win'in kalçasına, karnı değincek ilerledi. Dirseklerini onun başının iki yanına koydu.
Dudağına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra konuştu.
"Ben eskortlarla birlikte olmam" Win'in üzerinde gelgit yapmaya devam ediyor ve Win'in çarşafı ellerinin arasında ezmesine sebep oluyordu. Onun ellerini alıp omzuna koydu. Win bu hamlenin ardından sımsıkı kapattığı gözleri araladı.
"Heyecanlanıp özel olduğumu hissetmem mi gerekiyordu." Genç patron onun sarkazımını görmezden geldi ve yüzünün her bir yanına öpücükler bırakmaya başladı. Bu yüzü komple yiyebilirdi. Tatlı suratına tezat sivri bir dili vardı.

Win acıdan altında tiresede gözlerinden yaşlar gelsede güçlü durmaya çalışıyordu. Win'in boynuna ve beline elini koyup yukarı kaldırdı,  kucağına oturttu. Ağırlığının verdiği etkiyle penisini daha da çok içine almıştı ve acısını arttırmıştı bu pozisyon. Fakat genç patrona sarılıp yüzünü onun boynuna gömdü. Sırtı tamamen terden ıslanmıştı. Sırtını okşayıp bir süre alışmasını bekledi. Ardından onun beline yerleştirdiği elle aletinin üstünde zıplatmaya hazırlanıyordu ki Win kafasını kaldırıp boynuna sımsıkı sarılmıştı nefesi kesilse de onu sarmalamaya devam etti genç patron.

Tüm gücüyle onu üstünde zıplatıyor gecenin karanlığında inleme sesleri birbirine karışıyordu. 
Win'in tüm vücudu titriyor yüzünü gömdüğü boynu dişlemeye başlamıştı.
"Win bana yüzünü göster. Win hadi bana yüzünü göster" sesi öyle hoş geliyordu ki Win karşı koyamıyordu. "Sadece sex yaparken bana Win diyorsun..." kısık çıkan sesini bu kadar yakınında olmasa genç patron duymayabilirdi. Ellerini onun yüzüne getirip boynundan ayırdı.

"O da ne demek şimdi? Sana adınla seslenmesinden hoşlanmıyorsun?" Gözyaşları içinde yüzü öyle güzel görünüyordu Kİ. Islattığı yanakları defalarca kez öptü.
"Ne zaman böyle bir şey dedim" ara ara dudaklarına konan öpücüklerden cümlesini zor tamamlayabilmişti.
"Yüzünün aldığı hali görüyordum" Win gözlerini kapatıp anın tadını çıkartırken, "Senin seslenmeden hiç rahatsız olmamıştım." Yaptığı aptalca itiraf o denli canını sıkmıştı ki kıçındaki penisi bile unutturmuştu.

Boğuk kahkahası kulağında yankılanırken "Bu benim özel olduğumu mu gösteriyor öyleyse?" Ne tepki vereceğini bilmediğinden onun dikkatini dağıtmaya yoğunlaştı. Penisi üzerinde zıpladığında ondan böyle bir hamle beklemeyen genç patron kollarını onun belinin etrafına sardı.

Win yaptığı şeyle İçinde bir yere değmesi ile zevkle titredi. Tekrardan aynı şeyi hissetmek istediğinden düşünmeden zıplamak için hareket edecekti ki bu sefer genç patron onu kuvvetlice oturttu. "İçimde bir şey garip hissettiriyor" Win'in acıs ı azalmış zevk almaya başlamıştı. Tekrardan aletin üzerinde zıpladığında aynı zevk dalgası onu ele geçirdi. Genç patrondan ayrılıp pozisyon değiştirdi ve onu yatırıp üstüne çıkmaya çalıştı. Genç patron pozisyon değişikliğine hızlı adapte olmuş ve ona uyum sağlamıştı. Ellerini onun sıkı karın kaslarına koydu. Kendisi zıplayıp aynı zevki hissetmek istedi ama bu yaptığıyla sadece canını daha çok yakmıştı.
Yavaş haraketler onun acısını ikiye katlamıştı.

Genç patron ise ona doğru bakıyordu. Onun ellerini beline yerleştirip "Yine yap dedi".
"Neyi?" Karnında belli belirsiz bir noktaya dokunup bulmaya çalışıyordu.
"Az önce bir şey yaptın ama ben yapınca olmuyor" bunu duyunca genç patron belindeki elleri yukarı kaldırıp onu sertçe aletinin üstüne oturmasını sağaldı. Darbenin etkisiyle saçları havalanmıştı.
Win ellerini onun baldırlarına koyup başını geriye attı.

"Bir daha" boğuk ve cüretkar sesi genç patronun daha da kendisini tutmamasını sağlamıştı. Her kucağına oturduğunda ondan güçlü bir ses geliyordu. Zevk mi alıyordu yoksa acı mı çekiyordu söylemek zordu. Ellerini Win'in kalçasına getirip yanakları iki yana ayırıp sıktı.

Kalçasından tutup tekrar kucağına oturttu. Win zevkten geriye doğru düşüyor ve dengesini saklayamıyordu. Onu tutup kendisini oturur pozisyona getirtti. Kollarını onun beline sardı ve tüm gücüyle onu aletinde zıplattı. Win'in elleri onun saçlarında konumlanmıştı. Saç telleri parmakları arasında acı çekiyordu. Genç patron üstündeki bedenin kulak memesini ağzına almış dişleri arasında eziyordu.
O an seksin etkisiyle hiçbir şeyin farkında olmayan Win, Bright Vachirawit'in isteklerine uyum sağlıyordu.

Gelgitler giderek hızlanmaya ve ikisininde son noktaya geldiğini hissediyorlardı. Aynı anda doruğa ulaşmış ve daha fazla enerjisi kalmayan Win'in elleri iki yana düşmüştü. Boynu adeta başını taşımayı reddediyordu. Geriye doğru savrulan başını genç patron nazik bir hareketle tuttu, diğer eliyle yüzüne dokunmuş uyanması İçin onu dürtüyordu.

"Win, yıkanman gerek" hala bir tepki alamayınca hafifçe tokatlamaya başlamıştı. Win halsizce bir kolunu kaldırıp onu rahatsız eden eli yüzünden uzaklaştırdı.
"Ben burda böyle uyucam sen istiyorsan yıkan" sesi boğuk ve kelimeler ağzından tembelce çıkıyordu. Cümleyi bitirmesi bir hayli vakit almıştı.

"Sen burda böyle uyuyabilirisin ama seni sabaha kadar böyle tutamayabilirim" eğlenen sesi kendisini belli ediyordu. Genç patronun kucağında kafası eline yaslı nir şekilde geriye doğru uzanarak duruyordu. Win, hala eğlenecek
modda mı? diye düşünmeden edemedi.

Korkusuz|BrightWinWhere stories live. Discover now