1.6

58 6 0
                                    

Win sallanan bedeninin sebebini anlayamıyordu. Teknenin üzerinde gibiydi. Gözlerini açıp durumuna bakamıyordu ama. Bir müddet sonra sırtı yumuşak bir yüzeye değmişti. Vücudu kendine geliyordu. Önce gözlerini kırpıştırıp etrafına bakındı. Vücudu hareket etmeyi reddediyordu. Birkaç kez yanaklarına vurarak yatakta oturur pozisyona geldi. Komidinin üstündeki sürahiden kendisine su doldurdu. Birkaç kez başarısız olmuş bileği sürahiyi kaldırmak için yeterince güçlü değillermiş gibi hissetmişti. Su ile beraber yavaş yavaş bilinci açılıyor o depoda olanlar gözünün önüne geliyordu. O sırada hiç düşünmeden hareket etmişti. Her şeye rağmen arkasını toplayacak kişiler yoktu burda. Boss, Nani ve Rue her zaman onun için ordaydılar.

Yabancı bir ev yabancı bir düzen, bir profesyonele yakışmayacak şekilde hareket etmişti. Genç patron ona ne yapacaktı bu durumdan sıyrılmanın bir yolu var mıydı?

Ayakları istemsizce onun odasına doğru hareket ediyordu. Masa, sandalye ve koltukların bulunduğu odada cam separatörler bulunuyordu. Dışarıdan içerisi gözükmüyordu ama içerden dışarısını görebildiğini tahmin etti Win öyle büyüktü ki buradan üç dört oda rahat çıkardı. Açılmış cam separatörlere doğru ilerledi ama karşısındaki manzara beklemediği türdendi. Yatak odasının ortasına konulan masaj yatağı üzerinde genç patron yarı çıplak uzanıyordu. Sadece kıçını örten küçük bir havlu vardı. Masör kadın onun varlığını farkettiğinde Win irkildi.

"Ah üzgünüm rahatsız ettim." Aceleyle sözlerini söylerken biran önce buradan çıkmak istemişti ama arkasına bakmadan geri geri adım attığı için bir şeye çarpmış ardından onu kırmıştı. "Siktir" sessiz sedasız çıkmak istemişti halbuki. Genç patron gürültüyü kulaklarındaki kulaklığa rağmen duymuştu. Onları çıkarırken söylenerek bu gürültünün sahibe baktı Win yerde panik içerisinde dağılmış vazonun parçalarını toplamaya çalışıyordu. Masöre dönüp kafa hareketi ile onun çıkmasını sağladı genç patron. Win giden kadının arkasından bakarken gözlerini yumdu. 'Bu hiç iyi olmamıştı.' Birden ayağı kalkıp kendini açıklamaya çalışırken genç patronun beline sarmaya çalıştığı havluyu farketti. Bu daha da garip hale getiriyordu durumu.

"Üzgünüm gerçekten telafi edeceğim. Söz veriyorum." Genç patron ona doğru yaklaştı Win yere eğdiği başından ötürü onun ayaklarını görebiliyordu. Başını hızlı bir hareketle kaldırıp, "Bakın gerçekten depoda olanlar konusunda çok özür dilerim. Bir daha asla böyle bir şey olmayacak size temenni ederim. Gerekirse ben yani.." başka yere bakmaya çalışıyor ve kafasını dağıtmaya çalışıyordu. "Ben gerekirse... lütfen üstünüze bir şeyler giyebilir misiniz?" Umursamazca onu dinleyen gözler bu sefer gülümsemenin etkisi ile kısıldı.

"Üzgünüm ama burası benim odam, benim evim. Yani istediğim şekilde gezmekte özgürüm." Win göz devirmişti. 'Her neyse' diye geçirdi içinden. "Herneyse." Win kaşlarını kaldırıp genç patrona doğru baktı. "Okunması kolay bir adamsın düşündüğün ve hissettiğin her şey yüzüne yansıyor ama bu evde kime saygılı olman gerektiğini öğrenmen gerekiyor" Win onun bu şekilde konuşmasına bakılırsa tahmin ettiği kadar sinirlenmediğini farketti. Arkasını dönüp gitmeye yeltenecekken kolundan tutup tekrardan onu kendine doğru döndürdü.

"Daha söyleyeceklerimi bitirmedim. Orada başıma nasıl bir bela açtığının farkında mısın sen? O siktiğimin delirme hareketleri neydi öyle? Süper kahraman filmi mi çektiğimizi sandın. Seni kurtarmak için kendimi nasıl bir tehlikeye attım biliyor musun? Bunu nasıl geri ödemeyi düşünüyorsun peki?" Win ne yapacağını bilemez bir halde etrafına bakındı. "Nakliyatta çıkan problem tamamen benim üzerime kaldı. Ve üstüne üstlük köpeklerin tasmasını tutamayan zayıf bir patron olarak imaj çizdim gözlerinde. Hepsi sen ve senin o siktiğimin kontrol edemediğin sinirin yüzünden." Win bu sözleri duymayı tahmin ediyordu işte. Derin bir nefes alıp kendisini açıklamaya hazırlanıyordu ki. "Çok mu güçlüsün sen hah? Neyine güvendin de atladın? Paran var mı desen yok, arkası sağlam mı desen bir orospu ve gevşek dışında tanıdığı insan bile yok." Her cümlenin sonunda onu göğsünden sertçe ittiriyordu. Darbe alan yeri yukarı olmasına rağmen bacakları isyan edip kendisini bırakmak istiyorlardı. "Çocuk oyuncağı mı lan bu? Hiç işkence gördün mü orada ki adamların sana yapabileceklerinin farkında mısın? Kime güvendin amına koyayım bana mı?" Win sadece içinden geldiği gibi davranmıştı zaten bütün bu başımıza gelenler hep istediklerimizden değil miydi? Hafifçe başını eğip özür diledi bir an önce çıkmak istiyordu burdan. Çenesinden tutan eller bunu engelledi. Parmak uçları yanağına değiyor ve metal gibi onları kesiyordu.

Win onu tutan elin bileğini sıkıca kavramış yüzünden kurtarmaya çalışıyordu. "Özür diledim ya daha ne istiyorsun ölümüm bir şeylerin çözümü olacaksa en başından beni o adamların eline bırakman gerekiyordu ama hayır beni buraya getiren sendin, sende benimle birlikte risk aldın. Hatalıydım tamam mı kabul ediyorum, sadece o adam annemin hayır yani Nani'nin annesinin katili onu karşımda görünce durduramadım kendimi. Bu yüzden çek şu siktiğimin elini yüzümden" yüzündeki eller gevşemiş durumun şaşkınlığı genç patronun yüzüne yansımıştı. "Ne? Onun sizinle ne gibi bir işi olabilir?" Win soru karşısında sinirlenmişti kendilerini küçük mü görüyorlardı? Bir şey söylemedi Win. Eli sorunun cevabını alamamanın etkisiyle daha da sıkılaşmıştı. "Katili işte nesini anlamıyorsun." Annemin çığlıkları hala kulağımda. Ellerini kulaklarına getirip vurmaya başladı. "Geçmiyor gitmiyorlar işte ordalar. Annemin acı içinde kıvranışı bizim yardım çığlıklarımız hiçbiri umursanmadı yerine ulaşmadı. Kimse dönüp bakmadı bile. Annem göz göre göre öldü. İstedim o adamın benim altımda aynı şekilde yardım çığlıklarını duymak istedim. Hayatı için yalvarmasını yaptığı her şey için pişmanlık duymasını ama geç kalmış olmasını istedim. Ölmesini istedim onu öldürmeyi istedim. Bu çıplak ellerle. Nabzının yavaş yavaş durmasını bedeninin altımda soğumuş olmasını istedim" Koluyla gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı.

Genç patron bu sefer çenesindeki eli Win'in yanaklarına getirdi. Hiç de nazik olmayan bir öpücük bıraktı Win'in dudaklarına . Win kolunu kaldırdığında bakışları birbirine değmişti. Genç patron bundan daha da cesaret alarak dudaklarının arasına Win'in üst dudağını hapsetti. Bir şeylerin acısını çıkarmaya çalışıyor gibiydi. Gitgide daha da çok ona yaklaşıyor ve arkasındaki mesafeyi sıfıra indiriyordu. Win'in ağzını aralaması ile diğer elini yanağının yanına getirdi. Mengene tarzı elleri Win'in kaçmasına veya hareket etmesine izin vermiyordu. Öyle sert çekiştiriyordu ki Win dudağının kopacağını düşünüyordu ama bu acı hoşuna gitmişti. Bu yüzden ellerini genç patronun saçlarına çıkardı. Aynı hoyratlıkla parmaklarının arasındaki saçları çekiştiriyordu.

Win'in dilini emdikten sonra nefes alması için Win'e süre tanıdı ama ikinci turu istememesine fırsat vermeden tekrardan dudakları arasındaki mesafeyi sıfıra indirdi. Win'in ağzını aralaması için baskı uyguluyordu. Bir süre sonra bu duruma yenilen Win ağzını araladı. Dili adeta ağzının her yerindeydi arsız elleri Win'in yüzünden sırtına doğru inmişti. Tişörtünün içinden soktuğu elleri sıcacıktı ama Win ürpermişti. Ayrıldıklarında birkaç saniye şok olmuş bir şekilde durunca genç patron onun bu şaşkınlığını fırsat bilip tişörtünü hızlıca çıkardı. Win'i ani bir hareketle çevirip göğsünü duvara yasladı. Boynunu ordan da sırtına doğru dilini sürttü. Dudaklarına değen sıcak ten onu tamamen etkisi altına almıştı. Onu öpüyor ve hatta arada sırtına küçük ısırıklar bırakıyordu. Saniyeler içerisinde gelişen Win kaskatı kesmiş ne tepki vereceğini bilmez bir hale sokmuştu. Az önce azarlandığı adam tarafından bambaşka bir muamele görüyordu. Elleri pantolonun düğmesine geldiğinde Win şaşkınlık halini üzerinden atmış. Sertçe pantolonu üzerindeki elleri ittirip dirseğini karşısındakinin karnına geçirmişti. Win arkasını döndüğünde hiç dönmemeyi diledi. Kollarını karnına bastırmış, çırılçıplak karşısında duruyordu.

 Kollarını karnına bastırmış, çırılçıplak karşısında duruyordu

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Bundan sonraki bölümde smut olacak. Anlamışsınızdır gerçi... :)

Korkusuz|BrightWinOù les histoires vivent. Découvrez maintenant