Bir Kedi Meselesi | Yarı Texting

'28

.....

Sabah uykumu aldığım için kendi kendime uyandım. Koltukta biraz hareket edip oturur vaziyet aldım. Etrafımda telefonumu bulup bildirimleri kontrol ettim her günkü gibi.

Bir Instagram bildirimi vardı. Alp'tendi. İsteği kabul edip hesabını inceledim biraz. Çoğu fotoğrafı kediliydi. Bu çok hoşuma gitmişti. Fazla takipçisi de yoktu. Biraz da Alp'in takip ettiklerini inceledikten sonra kalkıp kahvaltı yaptım. Kahvaltı yaparken Alp WhatsApp'tan yazmıştı bana.

Alp:

Nilay: ?

Alp: Instagram profilin nefesimi kesti de 🤤

Nilay: sapsal aismaşanxlaös
Nilay:

Alp: Ha şunu bileydin

Nilay: bana aşıksan konuşamayız...

Alp:

Nilay: of çok fazla sticker kullanıyorsun bende yokk

Alp: Ağla

Nilay: tm

Alp: Tamam tamam şaka yaptım ağlama

Nilay: tam ağlıyordum

Alp: Ne yapacaksın bugün?

Nilay: alışverişe çıkacağım bugün

Alp: Ben ne yapacağım bugün?

Nilay: bebekte üç beş tur?

Alp: Seninle mi 👉👈
(görüldü)
Alp:

Nilay: of alp şwnxlwmxwl

Alp: Bende geleyim mi alışverişe

Nilay: ne işin var ki alışverişte

Alp: Alışveriş yaparım
Alp: Hem kasaya gelince sana ödetirim

Nilay: alışverişi burada yapacağım gelmene değmez

Alp: Değer değer
Alp: Ben çıkıp geliyorum bensiz gitme bir yere (11.20)

Alışverişe gitmek için rahat bir şeyler giydim ve Alp'i bekledim. Niloya'yı hala almamıştım komşumdan. Alışverişten sonra alacaktım kızımı. Alp telefonla beni çaldırdığında buzdolabının üzerinde duran alışveriş listesini alıp aşağı indim. Arabadan inmiş kaputa yaslanmıştı. Yanına gittim.

"Ne alışverişi diye bile sormadın."

"Seninle her yere..."

"Of! Tamam sus! Saçma sapan romantik şeyler söyleme."

"Bakarız. Evet, nereye gidiyoruz?"

"Market alışverişi yapacağım. İleride bir avm var oradaki markete gidiyorum genelde. Her şeyi aynı yerde bulabiliyorum."

"Tamam, atla gidelim."

"Arabayla mı gideceğiz?"

"Gitmeyelim mi?"

"Yürümeyi tercih ederim."

"Gel, arabayla gidelim. Poşetleri taşımayalım boşuna."

"Peki." Arabayla 5 dakikalık bir yolculuğun ardından avmdeydik. Ben listeme sadık kalırken Alp arabasına rastgele bir şeyler fırlatıyordu. Yaklaşık yarım saat sonra her şeyi almıştım. Aldıklarımı ödeyip Alp'le evime geçtik. Niloya'yı da karşı komşumdan aldım. Alp'le iyi hasret gidermişlerdi.

Bize birer kahve yapıp Niloya'ya da mamasını verdim. Kahve içerken Alp'in sorduğu soruyla şaşkına döndüm. Ben bu sorunun cevabını hiç düşünmemiştim.

"Sen şimdi nerede yaşayacaksın? Hepiniz bu evde mi yaşayacaksınız?"

"Ha-Hayır. Çok kalabalığız. Buraya sığmayız. Bilmiyorum, Barbaros abim ayarlar bir şeyler."

"Ailenden bir onunla tanışmadım değil mi? Birde baban." Derin bir nefes çektim içime.

"Babamla görüşmüyoruz. Çok uzun yıllardır. Birde ablam var. Babam evi terk ettiğinde ablamda onunla gitti. Dolayısıyla onunlada görüşmüyoruz. Barbaros abim ve eşiyle tanışmadın bir tek."

"Ben... Özür dilerim. Yine pot kırdım!"

"Önemli değil." Alp'in hayatıma fazla dahil olduğunu fark ettim. Gerçekten ailemle tanışmıştı. "Ben seninle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Hiç kimseyi tanımıyorum." Alp'in suratı asıldı.

"Benim hakkımda olan hiçbir şeyle ilgilenmeyip hiçbir şeyi merak etmiyorsun çünkü Nilay." Bu biraz ağır bir laf olmuştu. Kendimi kötü hissettim.

"Tamam, bundan sonra merak ederim." Asılan suratı hızla neşelendi. "Oluur!"

Alp kahve içtikten sonra evine geçmişti. Bende Barbaros abimle konuşmuştum. Bir hafta içinde hep birlikte İstanbul'a geleceklerini söyledi. Resmen mutluluktan ölecektim.

.....

aniden keseyim dedim sşndslnxlamd

emin değilim ama belki bugün bir bölüm daha atabilirim

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn seviliyorsunuz ⭐🌟⭐😻